Kamu malını yemek, yolsuzluk ya da Kur’an-ı Kerim’de ki adıyla gulûl en yıkıcı kötülüklerden sayılmıştır. Âl-i İmrân Suresi, 161. ayette şöyle buyrulmuş:
” Hiçbir peygamber gulûl günahına bulaşmaz. Gulûl yoluyla bir şey elde eden, kıyamet günü o şeyi ortaya getirmeye zorlanır. Yani altından kalkamayacağı bir hesaba çekilir ve bu hesabı veremeyeceği için de cehennemi boylar.”
Kuşkusuz kamu malını çalmak ile ilgili en önemli sure Maûn suresidir. Surede:
” Gördün mü o dini yalan sayanı?
İşte odur yetimi itip kakan;
yoksulu doyurmayı özendirmez o.
lanet olsun o namaz kılanlara/dua edenlere ki, Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar!
Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
Ve onlar, kamu hakkının yerine ulaşmasına/zekata/ yardıma engel olurlar.” buyrulmuştur.
Kuran’da ki bu açık uyarılardan sonra Hz. Muhammed’in kamu malını yiyenlere karşı yaklaşımına bakalım:
Hayber’in fethi sonrası, sahabelerden birinin şehit olduğu bilgisi veriliyor. Ancak Hz. Peygamber, ” hayır! işte o gördüğünüz kişi şehit olmamıştır, ben onu cehennemde görüyorum. Sebebi de kamu mallarından çaldığı bir giysidir.” diyor. Ve ekliyor, ” Arkadaşınızın cenaze namazını siz kılın.”
Peygamber efendimiz kamu malından çalanın cenaze namazını kılmamıştır.
Yazar: SERKAN ÇETİN
YORUMLAR