22 yaşında profesyonel olarak iş hayatına atılan ve bu zamana kadar otomotivden tekstile ve AVM sektörüne kadar bir çok alanda kuruculuk, genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlıkları yaparken tüm kariyerini bir kenara bırakıp 2006 yılında hayvancılık işine giren ve kısa zamanda Avrupa’nın en modern çiftliğine sahip olan Dursun Akdağ bu gün geldiği noktada rakiplerine adeta parmak ısırtıyor.

KRALLARA DANIŞMANLIK VEREN İSİMLERLE ÇALIŞTI

Bir yıl boyunca hayvancılık alanında ciddi analiz çalışmaları yaptıktan sonra sistemdeki eksikleri masaya koyarak 2006 yılında Kırklareli bölgesinde sektöre giriş yapan Akdağ, işe ilk olarak dünya çapında alanında uzman olan ve krallara dahi danışmanlık yapan Dr. Dennis L. Armstrong ve Prof. Dr. Fred Delfino gibi ünlü isimlerden danışmanlık alarak başladı.

Onlardan aldığı bilgileri ve uzun yıllar boyunca edindiği yöneticilik deneyimini  bilimsel metodlar ile birleştiren Akdağ, tüm tecrübeyi hayvancılık sektörüne aktarınca zirveye doğru giden yolun kapılarını da aralamış oldu.

AVRUPA'NIN EN BÜYÜK SÜT ÜRETİCİSİ

10 bin hayvan ve günlük 150 ton süt kapasitesi ile Türkiye ve Avrupa’nın en büyük süt işletmesine sahip olan Dursun Akdağ’ı rakiplerinden ayıran en önemli özellik ise kendisinin geliştirdiği Tarımsal Hayvancılık Kümelenme Modeli…



DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTARACAK!

150 milyon dolar yatırım yaparak geliştirdiği sistem ile hayvancılık ile tarımı birbirine entegre eden Akdağ, modelinin Türkiye’nin kaba yem ve hayvan ithalatını da tamamen bitirip dışa bağımlılıktan kurtaracağını öne sürüyor.

HER ALAN İHTİSASLAŞTIRILDI

Klasik çiftliklerde tüm işlemler bir arada yapılırken Akdağ’ın geliştirdiği Tarımsal Kümelenme Modeli'nde tüm alanlar ihtisaslaştırılarak uzman ekipler tarafından kontrol ediliyor ve verim maksimum seviyelere çıkartılıyor.

10 büyük tarım ve hayvancılık çiftliği bulunan Akdağ'ın geliştirdiği Tarımsal Kümelenme Modeli'nde 10 çiftlikten gelen düveleri yetiştiren Düve Yetiştirme Merkezi, 10 çiftliğin yem ihtiyacını karşılayan Yem Hazırlama Merkezi, et üretimi gerçekleştiren Besi Merkezi, süt ve buzağı üretimi için Süt işletmeleri ile birlikte çiftliklerin enerji üretimi içinde yine hayvanlardan çıkan gübrelerin toplandığı ve enerjiye dönüştürüldüğü Biogaz Tesisi gibi her alan için özel bir tesis bulunuyor ve tüm çiftliklerin ihtiyaçları entegre bir şekilde karşılanıyor.

''İŞİ EHLİNE TESLİM ETTİK''

Sistemle ilgili bilgi veren Akdağ, çiftliklerde muazzam bir ihtisaslaşma olduğunu ve çalışan personelin de tamamen alanına odaklandığını ifade ederek, ‘’Besi çiftliğindeki veterinerlerimiz hayvanlardan daha fazla nasıl et alabilirim bunun araştırmalarını yapıyor. Düve merkezine bakan arkadaş da ''Ben bu hayvanı en kısa zamanda nasıl tohumlarım?  Nasıl anne adayı yapabilirim?'' diye çalışıyor. Sütteki uzman arkadaş ise ''Ben nasıl daha fazla süt verimi alabilirim?''  diye çaba sarfediyor. Yemdeki arkadaş ''Daha fazla ve sağlıklı yemi nasıl bir araya getirebilirim?'' diye alanına yoğunlaşıyor. Bakın hep ihtisaslaşma bu otomatik olarak verimi artırıyor. Verimliliğin kaynağı bu.  Yani işleri parçalayıp işi ehline teslim etme ‘’ dedi.

''6 MİLYON HAYVANI YÖNETEBİLECEK SİSTEME SAHİBİZ''

İhtisaslaşmada ulaştıkları aşamanın Türkiye'nin çok ilerisinde olduğuna da değinen Akdağ, 6 milyon büyükbaş hayvanı yönetebilecek bir sisteme sahip olduklarına da vurgu yaptı.

REKOR KIRILIYOR!

Türkiye'de ve Avrupa'da ilk defa Akdağ'ın çiftliğinde uygulanan Tarımsal Kümelenme Modeli ile hayvan ve süt üretiminde adeta rekor kırılıyor. Sistem ile yılda hayvan başına bir buzağı alınırken Türkiye ortalaması 7 litre olan bir inekten alınan süt verimi ise 33 litreye kadar çıkartılıyor.

150 TONU 330 TONA ÇIKARTACAK

2018 yılı itibariyle 150 milyon dolara ilaveten 50 milyon dolarlık bir yatırım daha yaparak 20.000 dekar alanda tarımsal üretim ve 12 bin 500 anaç olmak üzere 20.000 büyükbaş hayvanla dev bir üretim hedefleyen Akdağ, 150 tonluk günlük süt üretimini de 330 tona çıkarmış olacak.

GÜBREDEN ÇIKAN ENERJİ İLE SERACILIK YAPACAK

Dursun Akdağ, 10 hayvan Hayvan çiftliğinden yıllık çıkan 180 ton gübreyi de elektriğe çevirmek için çalışmalarını yoğun olarak sürdürüyor. Çiftliğe kurulan biogaz tesisi içinde toplanan gübrelerden el edilen enerji yine tüm çiftliklerin enerji ihtiyacını karşılayacakken, enerjinin belli bir bölümü 2016 yılı sonuna kadar yapılması planlanan sera için de kullanılacak. Seranın da faaliyete geçmesi ile birlikte tarımsal kümelenme modelinin tüm halkaları tamamlanacak ve tam bir entegrasyon da sağlanmış olacak. Çevre dostu bir model olarak da fark yaratan Tarımsal Kümelenme Modeli, doğadan aldığını doğaya veriyor, geri dönüşümü en yüksek tarım ve hayvancılık modeli olarak fark yaratıyor.



AVRUPA'DAN MODELİ İNCELEMEYE GELİYORLAR

Akdağ’ın uzman isimlerle birlikte geliştirdiği Tarımsal Kümeleme Modeli yurt içinden olduğu kadar  yurtdışından da ciddi bir ilgi görüyor. Alanında dünya çapında uzman isimlerin çiftliğe gelerek sistemi incelediğini dile getiren Akdağ, ‘’ Yurtiçinden ve Avrupa’dan çiftliğe çok sayıda hoca ve öğrenci geliyor. Burada konferanslar veriyorlar. Bizde onların verdiği konferansları kayda alıp kendi içimizde değerlendiriyoruz. Böylelikle kendimizi de beslemiş oluyoruz.’’ diye konuştu.

250 MİLYAR DOLAR CİRO HAYAL DEĞİL!

Şu anda doğrudan 300 kişiye dolaylı olarak ise 5 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirten Akdağ, sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte 65 milyar dolarlık tarım ve hayvancılık sektörünün cirosunu 250 milyar dolara çıkarmanın hayal olmadığını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü; ‘’ Bizim artık Avrupa’yla rekabet etmemizi boş verin biz Avrupa’yı kurduğumuz çiftlikler ile şu an geçtik.  Hem süt verimliliğinde geçtik hem yatırımlarla geçtik. Şu anda bu çiftlikleri gezdiğiniz zaman Avrupa’nın hiçbir çiftliğine girmezsiniz. Yani Avrupa’nın çiftliklerinin üstünde fersah fersah bilgi birikim var burada.’’



RUSYA'NIN BİM'İ İLE ANLAŞMAK ÜZERE

Türkiye’nin en büyü süt tedarikçisi olduklarını ve ürettikleri sütleri Ülker, Bahçıvan, Danone gibi dev markalara sattıklarını aktaran Akdağ,  Avrupa ile yaşanan kriz sonrası Rusya’da marketlerin raflarının boşaldığını ve bunun üzerine harekete geçtiklerini belirterek, ‘’Rusya’nın 8 bin 500 mağazalı, 18 milyar Euro cirolu marketler zinciri olan Esta Group’a Ruslar’ın damak zevkine göre peynir numuneleri yapıp gönderdik. Olumlu sonuçlanırsa onlara ihracat yapacağız.’’ diye konuştu.

KATARLI ORTAK GELİYOR

Yonca Hayvancılık'a ortaklık ya da satın alma teklifleri geldiğini ve gelen yabancılar arasında Katarlılar'ın da bulunduğunu aktaran Akdağ, ‘’Katarlılarla yatırım büyütme gücümüz oldu. Katar’da şu anda çok büyük bir grupla bir araya geldik. Hem ortaklık konuştuk hem hissemizi bir fona alıp büyütüp tekrar satma yönünde bir çalışma yapıyoruz.’’ dedi.

YIL SONUNDA HALKA ARZ EDİLECEK

Halka arz çalışmaları ile ilgili de bilgi veren Akdağ, ‘’ 11. Ayın sonu ve 12. ayın ortalarına doğru bu işlemi başlatmayı planlıyoruz. Şu an mali tabloların sonuna geldik.  Müracaatlarımızı yaptık.’’ diye ifade etti.