O topraklardaki bütün zenginlikleri kendine toplar; biraz da avanesine yedirirmiş.
Halk ise, o zenginlik içinde ancak karnını doyuracak kadar, gelir elde edebiliyormuş.
Kralın oğlu, halkın bu durumuna üzüldüğünden, bir gün babasına isyan etmiş:
"Bu halk neden aç, neden bu kadar zenginlikten onlara da vermiyoruz, onlar neden istifade edemiyor?" diye çıkışmış.
Kral, oğluna demiş ki:
''İkimiz de iki erkek buzağı alıp besleyelim, ondan sonra bak sana ne göstereceğim."
Babasının dediğini mecburen kabul etmek durumunda kalan prens, aldığı erkek buzağıya öyle bir bakmış ki, bir müddet sonra zapt edilmez, kapılardan sığmaz bir boğa haline gelmiş. Kralın elinde olan buzağı ise, açlıktan bir deri bir kemik, hiçbir şeye direnmiyor, nereye isteniyorsa oraya gidiyor. Yönetilmesi ve gemlenmesi çok kolay.
Kral oğluna dönmüş, 'Bu zenginliklerden halk niye istifade etmiyor, şimdi anladın mı?' demiş.
"HALK, ZENGİNLİKLERDEN UZAK TUTULMALI..."
... diye buyurdu, Kralımız! Bir zamanlar ülkenin birinde zalim bir kral yaşarmış.
12 Ekim 2020 - 00:53
Bu haber 1109 defa okunmuştur.
YORUMLAR