Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon İl Başkanvekili Celal Akaç, uzmanların fındıkta küllenme ve fındık bakteriyel yanıklık hastalığı nedeniyle yüzde 25- 30 oranında kayıp yaşandığını söylediğini belirterek, yetkililere seslendi.

Akaç, resmi olmayan fındık rekoltesinin bazı uzmanlar tarafından 600-700 bin ton olarak telaffuz edildiği bu günlerde Doğu Karadeniz Bölgesi’nin önemli geçim kaynağı olan bahçelerde küllenme ve bakteriyel yanıklık hastalığı nedeniyle, tahminen yüzde 25- 30 oranında ürün kaybı yaşandığını hatırlatarak üreticiye destek olunması gerektiğini söyledi. 

Bunun yanında "piyasaya yavaş yavaş ürün girmeye başlamasına karşın fındık fiyatlarının belirsizliği, fındık ürününe umut bağlayan vatandaşımızı kara kara düşündürmektedir" diyen Celal Akaç, “Fındıkta küllenme nedeniyle oluşan verim kaybının 2016 yılında 100 bin ton civarında olduğu, bu hastalıktan dolayı ülkemizin kaybı son üç yıllık yaklaşık 500 milyon doları bulmuştur. 2014-2015 yıllarında dikkate alınmayan bu hastalık etmenlerine yönelik 2016 yılı itibariyle aktif mücadele ediliyor olmasına karşın, hastalığın giderilmesi bakımından istenilen noktaya gelinememiştir.

Küllenme ile ilaçlı mücadelenin yıllık maliyetinin yaklaşık olarak 250 milyon TL civarında olduğu bilindiğine göre, çiftçimizin ne kadar büyük bir mağduriyet içinde olduğunu ve kendi gücü ile bu sorunu çözme olanağı kalmadığını, devletin müdahil olması gerektiğini açıkça seslendiriyoruz.

"YETERSİZ BÜTÇELER İLE MÜDAHALE EDİLEMEDİ"

Fındık bakteriyel yanıklık hastalığı özellikle vadi tabanlarında, taban suyu seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde son yıllarda görülmeye başlanmış olup, ilaçlı mücadele için yetersiz bütçeler nedeniyle müdahale edilememesi nedeniyle yaygınlık kazanmaktadır.

Devletimiz 2013 yılından bugüne  yayılma riski gösteren küllenme ve yanıklık hastalığının önlenmesi için ilaçlı mücadeleye ekonomik ve teknik destek sunmalı,  bu nedenle ürün kaybı yaşayan çiftçilerin zararını karşılamalıdır. Gerek küllenme gerekse yanıklık hastalığı yanında düşük fiyat oluşumuna açık bir şekilde devlet müdahale etmelidir” dedi.