ESKİDEN MISIR EKMEĞİ BİLEKİ TAŞINDA PİŞERDİ …

ESKİDEN MISIR EKMEĞİ BİLEKİ TAŞINDA PİŞERDİ …

ESKİDEN MISIR EKMEĞİ BİLEKİ TAŞINDA PİŞERDİ …

ESKİDEN MISIR EKMEĞİ BİLEKİ TAŞINDA PİŞERDİ …

ESKİDEN MISIR EKMEĞİ BİLEKİ TAŞINDA PİŞERDİ …
13 Nisan 2020 - 17:37


Eskiden ekmek ve bazı yemeklerin pişirildiği “Bileki Taşı” asırlık bir geçmişe sahip olduğu yöremizde biliniyor. Tespit edildiği kadarı ile Rize’ den Ordu’ya kadar olan çeşitli yörelerde bu “Bileki” kullanılmakta idi. Ateşe dayanıklı, damarı ve çatlağı bulunmayan özel kesilmiş, düz yuvarlak içi oyulmuş bu taşa “Bileki taşı” denilirdi. Bu taşlar yapısı gereği hafiftir. Diğerine göre daha kolay taşınmaktadır.
Ekmek pişirmek için özel olarak imal edilen taş bilekiler, canlı yanan ateşin içine yerleştirilir, tek olarak kızdırılırdı. Hamur ısınmış bilekinin içerisine koyulurdu. Ekmeğin üstü önce karalahana veya ormangülü yapraklarıyla örtülür  sonra üzeri sac ile kapatılırdı. Sacın üzerine de ateş yakılır, kızgın köz ile kaplanacak şekilde kapatılırdı. Bu sayede, bilekinin sıcaklığı ve sacdan yansıyan sıcaklıkla ekmek yavaş yavaş iyice pişirilirdi.
Bileki de çörek denilen yuvarlak ekmek, ondan daha küçük yuvarlak çadi gevreği, katmer, patates, kabak ve dövülmüş et de pişirilirdi. Bu biçimde pişen ekmek ve her türlü nevale çok lezzetli olurdu.
Bileki ekmeğini ikinci bir pişirme biçimi daha vardı. Bilekileri kızgın hale getirmek için yüz yüze getirilerek çatı şeklinde birbirlerine dayatılırdı. Aralarındaki boşluklara közle dolacak kadar odun doldurulurdu. Aradan bir veya bir buçuk saat geçtiğinde bilekiler birbirinden ayrılır ve daha önce mayalanmaya bırakılan ekmek hamuru poğaça açıklığından düzgünce yerleştirilir ve diğer kapak veya ince sac üzerine kapatılırdı. Sonrasında korlar kürek yardımıyla üzerine serilir ve pişmeye bırakılırdı.
Bazı yörelerde bilekiyi kor ateşinin içine tamamen gömerek de pişmeye bırakırlardı. Kullanım sırasında bilekilerin çatlamasını veya dağılmasını önlemek için etrafına kalın demirden halka geçirilirdi. 
Bileki taşında ekmek yapmak çok meşakkatli bir işti, eski yıllarda bileki ekmeği yapan annelerimizin, ninelerimizin işi çok zordu. Yerini modern sobalar ,kuzineler,ocaklar, fırınlar aldığı için bilekiler de günümüzde çok az kalmış hatta kaybolmuştur.
Herkes bu eski tatları arıyor ama artık o eski lezzetlere ulaşmak çok zor. Bilekiler ve kendine has lezzeti olan doğal ekmekler de bir çok değerlerimiz gibi tarihin karanlıklarına gömülmek üzeredir. Başımıza gelen bu korona virüs salgınından ders çıkartıp artık  bu tip kültürel değerlerimizi ve geleneklerimizi unutmamalıyız,unutturmamalıyız. Çünkü onlar bizim millet olarak varlık nedenimiz, öyle değimli?
Naim Güney -  Ordu tarihi araştırmaları

Bu haber 1957 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum