KAMUOYUNA....
Duayen gazeteci Nail GÜRELİ'yi  kaybettik....
     -Merhum GÜREL'i kalemini her zaman; Ülkemizdeki Klasik Demokrasinin gelişmesi ve kurumlarının yerine oturtulması ve oturması doğrultusunda kullanmıştır.
     -Merhum GÜREL'yi 2006 yıllarının ortalarında fizikmen tanıdım...YARGININ SORUNLARINI Görsel Medyadan Haber yapmak istiyordu.Dönemin Adalet Bakanından da bu konuda İZİN almış idi....Hakim-Savcılarla yüz yüze gelerek RÖPORTAJ  yaptı...
     Ben o tarihlerde İstanbul-Sultanbeyli İlçesinde HAKİM olarak görev yapıyordum....Beni Adliyeye gelerek ziyaret etti....Kendisine yaşadığımız sıkıntıları....Siyasal baskıları....Feodal Baskıları....Ve personel yetersizliğini....Yurttaşların haklı-haksız  tepkilerini ilettim....Adliyenin ve bizlerin GÖRÜNTÜLERİNİ aldı...
     Kendisine bazı ANILARIMIZI ilettim....Bunları kaleme aldı....
     "Mesleğin başında 10 günlük hakim olduğumu....Bir Tevkif isteğini-At izi...İt izi ile tutuklamaya yapılamayacağından,C. Savcısının Tutuklama talebini- geri çevirdiğimde....Sırtımda çıkardığım cübbemi Mübaşirin kaptığını ve  öperek-kokladığını....Bunun nedenini sorduğumda; "ADALETİN KOKUSUNU ALDIĞINI..." ilettiğini...."
    Duruşmalarımı,zaman kaybetmemek ve tarafları bekletmemek  için iki katip-iki daktilo kullanarak aynı anda yaptığımı....bunun bir alışkanlık haline getirdiğimi....Üç Mahkemenin duruşmalarını aynı anda yapmak zorunluluğu olduğunu...Bu olayın Görsel Medyaya yansıdığını.....
     Sonra çalıştığı Gazetesinden kendisine bir nezaket ziyareti yaptım...Gazeteden beraber yemek yedik...
     -Daha sonraları  3. Kitabım olan; "DEMOKRASİ,SİYASİ PARTİLER ve SEÇİM " adlı şimdi 2.000 sayfa kitabıma ÖNSÖZ vermesini rica ettim....
     Kitabıma verdiği ÖNSÖZ'de; 
     "Çağdaş demokrasilerin vazgeçilmez üç temel  kurumu; Yasama,yürütme,yargı.Kuvveti yada yeni sözcükle erki temsil ederler.Yasama erki,yürütme erki,yargı erki.Gelişmiş Ülke demokrasilerinde eşit düzeyde birbirlerinden bağımsızdırlar.
    Ya gelişmekte olan ülke demokrasilerinde? Oralarda da teorik olarak bağımsızlıkları kabul edilir,ama bu bağımsızlığın çoğu zaman  tartışmalardan uzak kalmadığı görülür.
     Gelişmiş demokrasilerde bu üç kuvvete dördüncü kuvvet ekleniyor: Basın.
    Gelişmekte olan demokrasilerde ise, basın zaman zaman birinci kuvvet oluyor. 
    Neden?
     Bizce,üç erkin alanlarından boşluk oluşmasından.
   .............................................................................................................................................

   Bu sistem,bu anlayış toplumda  düşünce üretimini,tartışma ortamını olumsuz etkileyen önemli öğelerden biri. 
   Bütün bu olumsuzluklara karşın,yinede düşünce üreten,sorunları tartışan ve bu alanda eser veren insanlarımız var.
    Hakim Turan ATEŞ, bu üretken insanlarımızdan biri. Anadolu'nun çeşitli ilçelerinde hakimlik ve seçim kurulu başkanlıkları,Sakarya Hakimliği ve Adli Yargı adalet komisyon Başkanlığı yaptıktıktan sonra,halen  İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinde asliye Hukuk Hakimliği ve İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Turan ATEŞ,günlük yoğun çalışmaları arasında mesleki sorunları  üzerinde fikri çalışmalarından da geri kalmıyor.Hukuk alanında  yirmi dolayında makalesi olan ATEŞ'in "Edinilmiş (Kazanılmış) Mallara Katılma Rejimi; Ormanların Hukuksal Durumu ve 2/B" konularında yayınlanmış iki kitabı var.
      Elinizdeki "Demokrasi,Siyasi Partiler ve Seçim" başlıklı bu eser Turan ATEŞ'in üçüncü kitabı oluyor. Konuları toplumun hukuksal sorunları üzerideki tartışmalara ışık tutacak nitelikte,Ormanlarla ilgili "2/B" konusunda olduğu gibi,son kitapta tartışmalara açık bir konuyu işliyor.Seçilme yaşının 25 e indirilmesini sağlayan yasanın uygulamasında karşılaşılacak sorunlara Tura ATEŞ şimdide dikkat çekiyor. Çalışması bu bakımda ayrı ve güncel bir önem taşıyor.Hakim Turan ATEŞ'i bu bilimsel çalışmalarıyla toplumsal sorumluluğunu yerine getirdiği içi kutluyoruz..
                                                             
                                                             NAİL GÜRELİ
                                                     İstanbul,Ocak 2007   "

   Uzun bir süredir,ilerleyen yaşının  etkisi ile olsa gerek; sağlık sorunları ile yaşıyordu....Belkide Ülkemizin yaşadığı son gelişmelerinden de sağlığı nedeni  ile bihaber idi...15 Temmuz Olayını....Yaşanan Başkanlık tartışmasını...Doğu Bölgelerimizdeki sıkıntıları....Güney Komşularımız Suriye-Irak ilişkilerimizi...FETO-Cemaat Olaylarını....
    Nasıl yorumlardı?....Kalemini nasıl kullanırdı?...
    Şüphesiz, YOL GÖSTERİRDİ....Cumhuriyetin ve Demokrasinin Kurallarından ve Kurumlarından taviz vermeden ve HUKUK İçinde kalarak.... 
    Meslek Yaşamında verdiğin uğraşlarından dolayı Bizde SİZİ Kutluyoruz Büyük ÜSTAT....Değerli İNSAN....