Habur İşadamları Derneği ve Cizrespor Başkanı Ali Bingöl 8 gün sokağa çıkma yasağı uygulanan Cizre’de yaşanan gelişmelerle ilgili çarpıcı  açıklamalarda bulundu.   - Mahkemeler kurulup insanlar öldürülürken devlet görmedi.   - Törenle, davul zurnayla dağa çıkışlar başladı.   - Akraban öldürülüyor, evin yakılıyor başvurabileceğin bir devlet yok.   - Kobani olaylarında her yer yakılırken müdahale edilmedi.   - Şimdi kapalı 15 sokak için 150 bin insan cezalandırılıyor.   - 150 bin kişi devlet tarafından örgütün kucağına atılıyor.   - İki hafta boyunca yığınaklar yapıldı istihbarat engellemedi.  SESSİZ KALDILAR  Çözüm süreci boyunca devletin örgüte yönelik faaliyetlerini sonlandırdığını belirten Bingöl, “Sokaklarda insanlar öldürüldü, mahkemeler kuruldu ama devlet çözüm süreci nedeniyle bunlara göz yumdu. Açık açık silah taşıyanları görmezden geldi”diye konuştu.  DAVUL ZURNAYLA DAĞA ÇIKTILAR   Süreçle beraber dağa katılımların yüze hatta bine katlandığına dikkat çeken Bingöl, “Önceden bir mahalleden bir çocuk dağa çıkarken sonra terörle hiç alakası olmayan esnafların, memurların oturduğu mahallelerden de gitmeye başladı. Hem de törenle davul zurnayla gitmeye başladı. 10 sene önce Cizre’de askerlerini uğurlarken davul zurnalı gönderirken şimdi davullu zurnalı dağa göndermeye başladı” dedi.  BÖLGEDE DEVLET KALMADI  Devletin devletliğini göstermesi gerektiğini dile getirdiklerini ama kimsenin bu uyarıları o zaman dikkate almadığını vurgulayan Bingöl, “Güvenebileceğin bir devletinin olmadığı hissettirildi bölge halkına. Adamlar gelip haraçlarını kesip gidiyorlar, infaz yapıp gidiyorlar. Akraban öldürülüyor, evin yakılıyor önceden devlete başvurabiliyordun bu süreçte vuramamaya başladın” şeklinde konuştu.     Bingöl şunları söyledi: “Kobani olaylarında devletimiz ciddi bir müdahalede bulunmadı. Kobani olaylarında yaşananın yüzde biri yaşanmıyor bugün Cizre’de. Buna rağmen ilçede OHAL ilan edildi. Kobani olaylarında her yer yakıldı, bankalar, devlet daireleri, Kur’an kursları yakıldı. Ama devlet müdahale etmedi, sonra örgüt kendiliğinden çekildi. Bugün neden böyle sert bir müdahale var? Halkın devlete olan inancı kalmadı. Bu durum bölgeye ve Türkiye’ye büyük zarar verir.”  1000 SOKAKTAN 15’İ KAPALI  150 bin nüfuslu Cizre’nin on mahallesi binin üzerinde de sokağı olduğunu belirten Ali Bingöl, bu sokakların da 15 tanesinin kapalı olduğunu belirtti. Devletin 15 sokak için 150 bin insanı cezalandırdığını belirten Bingöl bu durumun ileride hem bölgeye hem de ülkeye çok ciddi zararlar getireceğini belirtti.   Cizre’de kurtarılmış ilan edilen sokaklara yüzlerce kamyonla barajlara, nehir kenarlarına koyulan dev kayaların taşındığını belirten Bingöl bunun istihbarat tarafından neden engellenemediğinin sorulması gerektiğine dikkat çekti.  İNSAN HAYATI YOK SAYILIYOR  Sokaklardaki yığınaklara örgütün bombalar yerleştirdiğini belirten Bingöl şöyle devam etti: “Normalde bir sokağın başına bir kamyon boşaltılsa o sokak kapanır ama bunlar 3-4 kamyon döktüler. Bu kayaların arasına patlayıcı yerleştirildi duyduğumuz kadarıyla. O yolu açmak için giden güvenlik görevlileri patlayıcılarla o diğer patlayıcıları etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Yan taraflardaki evlerde yaşayanların hayatları yok sayılıyor. Panzerle gelip kayalara uçaksavarla ateş edip bombaları o şekilde patlatıyor.”    BEBEKLERE SÜT YERİNE ŞEKERLİ SU  Ciddi insan hakları ihlallerinin de yaşandığını kaydeden Bingöl şunları söyledi: “Süt yok. Çocuklar süt içemiyor. Millet çocuklarını şekerli suyla idare ediyor. Cenazeler yerde. Bunlar devletimize ağır dönecek. Halk küstürülüyor. Bu durum neden uzatılıyor. 400’ün üzerinde cami var burada ama 3 gün ezan okutulmadı. Oradaki insanlara ne HDP ne CHP ne devletine örgüt, bir lokma ekmek götürdü. Ankara’daki işadamları süt, su, çocuk bezi göndermek istedi. Kamyonlar Cizre’ye sokulmadı. Bunlar insani yardım. Savaş da olsa insani yardımların yerine ulaşması gerekiyor.”  SANKİ BÜTÜN CİZRE İLE MÜCADELE EDİLİYOR  Kamuoyunda bütün Cizre’nin devlete karşı direndiği gibi bir algı oluşturulduğunu belirten Bingöl, “10-15 tane sokağa 5 bin kişiyle girilemiyor. Sanki bütün Cizre’yle mücadele ediliyormuş gibi bir algı var. Operasyonların uzatılmasıyla 100 kişinin gözaltına alınması uğruna 150 bin kişi devlet tarafından örgütün kucağına itiliyor” şeklinde konuştu.  BÖYLE GİDERSE KATLİAM ÇIKACAK  Bölge halkına, sivillere eziyet edildiğini belirten Ali Bingöl, “Bu şekilde giderse halk ayaklanacak, insanlar kendilerini panzerlerin önüne atacak, katliam çıkacak, bölgeden bu haberler geliyor” dedi.  "1990'LARI AŞAN BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"  HDP Milletvekili Osman Baydemir, “Maalesef 1993’leri aşan bir tablo ile karşı karşıyayız” dedi. Baydemir şöyle konuştu: “1994-2002 yılları arasında ben İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcılığı ve Diyarbakır Şubesi Başkanlığı yaptım. Emin ol en çetrefilli çatışma ortamında bile böyle şeyler görmedik. O karanlık dönemde bile avukat kimliğimize polis de asker de saygı gösterirdi, kıymet verirlerdi. Ama bugün 6 milyon oy almış bir siyasi partinin genel başkanını bir ilçeye sokmuyorlar. Sanki Kuzey Kore yönetimi ile karşı karşıyayız. Veya İsrail’in Gazze kuşatması ile karşı karşıyayız. İlçede durum vahim. Keskin nişancılar hareket eden her insanı vuruyor. Şu ana kadar 10’u aşkın sivil insan hayatını yitirdi.”  CUMAYA İZİN VERİLMEDİ  Şırnak Cizre'de sokağa çıkma yasağında 8. günü geride bırakırken bölgede olağanüstü hal şartları yaşanıyor. Özellikle operasyonların yoğunlaştığı Cudi Yafes ve Nur mahallelerinde cuma namazı kılınamadı. Camilerin kapatıldığı ve 8 gündür ezanın okunmadığı ilçede vatandaşların ibadet hakkının engellendiğini söyleyen Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Şükrü Akılçağı bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini belirtti.