KAMUOYUNA.....
Hatay'dan TİP.de MİLLETVEKİLİ seçilen ve TUTUKLU Bulunan CAN ATALAY ile ilgili KARAR; TBMM.de okundu.
CAN ATALAY'ın MİLLETVEKİLLİĞİ Düştü. Yani CAN ATALAY; bu andan itibaren MİLLETVEKİLİ değil...
Anayasa gereği; TBMM Üyeliği (MİLLETVEKİLİ) , Karar TBMM. Genel Kurulunda okundu ve CAN ATALAY'ın TBMM Üyeliği Düşürülerek Sona erdi.
Ben daha önceleri bu konuyu ve çözümü gereken YARGI Yolunu da açıkldım...
TBMM.de oluşan Bu İŞLEM; ANAYASAL YARGI Denetimine tabi-dir.
Bu Konuyu; Can ATALAY'ın kendisi veya bir Siyasi Parti Grubu, Anayasa Mahkemesine taşıyabilir...Muhtemelende taşınacaktır.
TBMM.nin BAŞKANLIK Kararı Anayasa Mahkemesinin Denetimine tabidir...
Bekleyelim ve de görelim...
B- YÜKSEK SEÇİM KURULU'NDA KURA ÇEKİMİ....
Seçim işlerinde bazen Kura ile belirlemelere zorunlu olarak başvurulur.
Kura Çekimi ile bir konuyu belirleme işlemleri; bazen SEÇİM Kurullarınca başvurularak belirlenir.
Birkaç gün önceleri; YSK; Siyasi Parti Temsilcilerinin katılımı ile; SİYASİ PARTİLERİN ; OY PUSLASINDAKİ Sıralarının belirlemesi işle-mini yaptı.
YSK, tam kadro huzuru ile KURALAR Çekildi.
Yaşanan Sıkıntı; AKP.nin OY PUSLASINDA 1. SIRADA YER Alması olayı...
Kura Çekimi gün ve saatinde; YSK; Siyasi Partilerin Temsilcileri ve Basın Mensupları huzuru ile KURA Çekimi yapılır.
KURA ÇEKİMİ için iki Torba olur.
Birisnde; SEÇİME KATILACAK Siyasi Partilerin Adları yazılı olur.
İknci TORBA da ise; 1 den sona kadar Siyasi Parti sayısı kadar da rakam bulunur.
Salonda yerini alan YSK Heyeti; adına YSK Başkanı veya YSK.nın bir Üyesi; Torbadan Siyasi Parti Adını çekerek belirler.
Bu Partinin TEMSİLCİSİ de; YSK ve tüm Görevliler-Basın önünde; YSK.nın hazırladığı TORBADAN Bir NUMARA Çeker...
Bu NUMARALAR; Seçime katılan ve YSK.ya başvuru yapan Parti Temsilcisin tarafından herkesi Huzurunda Meydanda sıra nu-marasını belirleyen torbadan SIRA NOSUNU Çeker. Aleni olarakda ilan olunur.
Muhalefet; " AKP.nin Temsilcisinin YSK Başkan ve Üyelerinin bu-lunduğu bölümde oturarak; Kura çekti ve Önceden Ayalanan (1 )RAKAMINI çekti..." iddia ve görüşleri...
Bu Konu YSK:ya taşındı ve talep reddolundu...
Sıkıntı oluşturmanın bir nedeni de; Cumhurbaşkanlığı Seçiminde de AKP Adayı Sayın ERDOĞAN'ın BİRLEŞİK OY PUSLASINDA 1. Sıra-da yer alması...
Bunlar bir tesadüf olabilir....Ancak; son kura çekiminde; AKP Temsilcisinin YSK Üyelerinin bulunduğu bölümde olması...Ne denli doğrudur, bu durum bilemem...
xxxxxxxxxx
Tüm Seçimler; sıkıntılı bir süreçlerden geçer.SEÇİM HAKİMLE-RİNE; tüm sıkıntılar Siyasi Parti Yönetimlerince verilir. Yalnız İKTİDAR Partisi Görevlileri daha fazla sıkıntı verirler... "İktidarız... Ayrıcalık..." isterler...
SEÇİM HAKİMİ; Birikimli, otoriter ve Tarafsız olduğunu sergilerse; bu sorun kendiliğinden çözümlenir...
1988 Yılı...SHP-şimdiki CHP....İlçe Kongresi yapacak. Seçim süreci başlamadan Kongre salonunda yer aldım. Üç kişilik oluşturduğum SANDIK KURULU Görevi başında. Ancak; Partinin gösterdiği Sandık Kurulu Üyesi...Parti Yönetimine ADAY....Kurul Üyeliğine son verdim ve yedek Üyeyi görevlendirdim.
Bir süre sonrada ; SHP.nin İSATNBUL İL KONGRESİ Yapıldı. Ancak, Sandık Kurulu Üyesi Yönetime seçildi. ve İtiraz üzerine İL SEÇİM KURULUNCA; SHP.nin İl Kongresi İPTAL Edildi. SHP; Kurultay'a İstanbul Delegasyonu olmadan gitti...
Benzer olay 1988 Yerel Yönetim Seçimlerinde benzer sıkıntı oldu ve ANAP Yönetimi ile de ters düştüm...
xxxxx
298 Sayılı Yasadan yapılan Son Değişim ile; SEÇİM HAKİMLERİ-Nİ; KURA İle belirlenmeye gidildi. Önceleri; Mesleki Kıdem idi....
Ama; bu dönem SEÇİM KURULLARI oluşturulmayacak. Çünkü İKİ Yıllık Görev Süreleri dolmaadı....Mevcut; İL ve İLÇE SEÇİM Kurulları bu göreve devam edecekler...
Anayasamızın 79. Maddesi düzenleme getirmiştir. Getirilen düzenlemeye göre;SEÇİMLERİN Genel YÖNETİMİ ve DENETİMİ; Yargı Organlarının Mensuplarınca yapılır.
Ama; SEÇİM Hakimleri sıkıntılıdırlar. Bazı kıdemli ve deneyimli HAKİMLER; KURA Çekimlerine başvuru yapmıyorlar...
SEÇMENİ; SEÇİM HAKİMLERİNİN Belirlemesi gerekir. Öncleri böyleydi. Şimdi ise; Mülki Amirlerin Nufus İdaresi aracılığı gönde-rilen Listeleri denetleme yetkileri vardır.
Yalnız DEMOKRASİ;
" Çoğulcu, katılımcı, kurallar ve kurumlar düzeni olup, bağımsız Yargının denetimi ile Yönetimin ve Yasamanın geçerliliğinin korun-duğu bir düzenidir."
CAN ATALAY Olayınıda; bu İLKE doğrultusunda değerlendir-mek gerekir.
Montesqleü; " GÜÇ, GÜCÜ DURDURUR..." demiştir.
Yargıya, İdare ve Yönetim Organlarını denetleme ve frenleme görevini vermiştir. Amaç burada, Yürütme Gücünün eylemlerinde ; HUKUKİLİĞİN Bozulmamasıdır. Parlamento Yasa çıkarırken; İnsan hakları ve Anayasaya uygunluğunu sağlamaktır. Yasalar, kendilerine saygı göstermesini sağlayan Mahkemeler olmadığı sürece, bir hiç olmaktadır.
Anayasada, kendisine uygun olmayan yasaların çıkmasını engelleyen ve denetleyen bir Kurum olmazsa bir hiçtir.
Devleti oluşturan ve yetkileri kullanan bu üç kuvvetin,birbirin-den üstünlüğü yoktur.
Devletin Kurumları; işbirliği içinde olmaları ve görev-yetkileri-nin sınırları içinde kalması gerekirken; Birbirini hedef alması da demokrasiye de ters düşmektedir.
Saygı ile...
CAN ATALAY OLAYI...
Sn. Turan Ateş Bey'in "CAN ATALAY OLAYI..." başlıklı makalesini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
30 Ocak 2024 - 21:56
Bu haber 281 defa okunmuştur.
YORUMLAR