BUGÜN 17 AAĞUSTOS 2023....

                           AMA;  BEN  17 AĞUSTOS 1999 u UNUTAMADIM ....

                                                       ANIMSIYORUM....

            Bir Yaz sıcağı akşamı.... Adli Tatil sürecinde Yargı Organları...
      Yazlığımdayım... Günlerden Pazartesiydi. Akşam balkonda oturdum ve Ayın ışıklarrının  denize doğru olan yansımasını bir süre izledim..
       Ve günün yorgunluğunun etkisi ile saat 24.00 sıralarında uykuya daldım...
   Cep telefonum uzun süre çaldı. Kalkıp kendime gelene biraz süre geçti. Ama ,telefon kapandı.
     Şarzı bitmiş....Elektriklerde yok....O günde Tv. yeni bağlattım eve...
     Eşim ve Çocuklarımda telefon sesine uyandılar...
    Gecenin bu saatinde Bizi uzun uzun bir RAHATSIZ eden kimdir?
     Eşime; " Bu arayışın normal olmadığını...Yakınlarımızda bir olumsuzluk olduğu görüşünde uzlaştık.
    Bu sırada da elektrik geldi. Ve ben de Telrfonu şarz için taktım....
  Ankara'da eşimin yeğeni aradı. Büyük bir DEPREM olduğunu.... Sakarya-İzmit ve İstanbul'da hasarlar oluştuğunu ve ATV Tv. yayın yaptığını...Kendilerinin de Sokakta olduklarını ...Söyleyerek  bizi de bilgilendirdi.
     ATV. Tv. Görüntüler vermeye başladı...Saat 06.00 olmuştu...Görev Bölgemde kimseye ulaşamdaım...
    Ankara'daki Yakınlarım ve Dostlarımla görüşme yapabiliyordum...
    Deprem Bölgesi dışına çıkan tanıdıklar bizi arıyor...Biz tandıkları arıyoruz...
     Hemen Ankara'ya ve bir gün sonrada SAKARYA iline döndük...Düzce'nin  Hasar görmüş hali...Ve Sakaya Adliyesine BİR saat içinde ulaşabildim...
     ADLİYE Binası ENKAZ....Şehir Bitmiş idi...
    Herkes ekmek, çorba ve su kuyruğundaydılar...
      Yolda Sakarya'ya gelirken bazı Av.ların aramaları ve ağlamaları.... Beni çok duygulandırdı..."Tayin istemiyorum ve sizlerle Şehri ayağa kaldıracağız...." sözünü verdim...
      Tespitler yaptık...yetkili Hakim-Savcı meslektaşlar geldi...
      xxxxxxxxxxx
     Değerlendirmem Sonucnda; Şu Görüşe Yer verdim....
    1967 Deprem baz alındığında; 2 kat konutlar; yerini 4-5 katlı Konutlara bırakmış...
     1985 Sonrası merhum ÖZAL'ın " YEMİNLİ BÜROLARI..." sakat yapıları gözden geçirerek  Yasallaştırmış...
     Ve Sakaraya; patates, pancar ve mısır tarlalarının olduğu ve öncesi de  bir bataklık olan Yerleşim Yeri.....
    Yani; ZEMİN....Zemin sıvılaşması.... Aynı Konut KOOPERATİFİNİN; Sakarya Nehrine yakın bölgedeki Binalar yerle bir olmuş...Aynı Konut KOOPERATİFİNİN  Sapanca Göl Manzaralı yamaçlarında ki; konutlar ayakta....Aynı Müteahhid Firma tarafından yapılmış ve iki Konutlar...
     xxxxx
     Sakarya'da DEPREMİN Vediği Büyük Hasarın nedeni; Yerleşim Alanları....
     Sonra İnşaatlarda kullanılan Malzemeler.... Bu Malzemeleri , İnşaatın yapımında kullanaların , uzman olmadıkları....
    Kaçak Katların, Yasalaştırılması....
    Kısacası; İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN; sıkı bir denetim altına alınamamasıdır. İnşaat Sektörleri; Yerel Yönetimleri Denetim altında tutmaktadırlar.   
     xxxxxxxxxxx
    Şubat-2023 Gecesi olan Doğu Anadolu Bölgesi Depremi daha değişik bir boyut kazandırdı, korunmak için...
    Deprem sonrası; en az bir yıl gibi bir süre geçmeden ; Deprem Bölgesinde  Kalıcı Konut yapımlarına gidilemez.
    Yalnız , Bizim Toplum; DEPREM ile beraber yaaşamayı henüz öğrenmiş değil...
     Sakarya Depreminde OTEL de Kalan Japonlar çatı katına doğru kaçmışlar...Bizimkiler ise; Girişteki ÇIKIŞ Kapısına doğru kaçmışlar...
     Okullarda; Din Der5si, Beden Eğitim dersi ve Müzik dersleri yanında; "DEPREM ve DEPREMDEN KORUNMA " Dersi konması gerekir.
    Japonya' da Deprem Labatuvarları kurulmuş ve snni Depremler yaratılarak; İnsanlara Deprem ile yaişamanın kuralları ve pratiği öğretilmektedir.
          xxxxxxxx
     Sakarya Depremi  sürecinde; yaptığım incelemeleri bir Kitaba dönütürdüm.
      "DEPREM  HUKUKU..." Bugün 3. baskısı yapıldı. Açılması gereken Davaları ve Davaların Kimlere karşı açılması gerektiğini Kitabımda açıkladım ve açıklamaya çalıştım... 
       Deprem; elbette bir doğa olayı....Ama Korunmak içinde İnsanların eğitilmesi ve Deprem ile beraber yaşamanın kurallarının da öğretilmesi gerekir.
      İnsanlarımız; deprem denen doğa olayına karşı duyarlı değiller...Bilimin verilerinden ziyade; Dini Kurallar ve Hurafeler öne çıkmaktadır. Saf ve temiz insanları da bu duygularala da dolandırmaktadırlar...
      Halen; bir Kısım Doğu-Güney Doğu illerimizde olan DEPREM Sonrası; Depremzedelerin  sorunları çözümlenememiştir.                  Çözümleri de Bilim dışı hurafelerden  aranmaktadır. 
       Evet....Şimdi  03.ŞUBAT 2023 GECESİ  olu7şan ve Çok büyük   HASAR oluşturan DEPREMİN YARALARI, çözüldü mü? Nasıl Çözüldü? Çözülemedi ise; naasıl çözümlenecek?
      Herkesin birbirine  sorduğu ve sağlıklı cevap alamadığı soru da bu olsa gereek....         
      Saygı ile....