Çocuk yaşta köyün değirmeninde değirmentaşı ve su sesini dinleyerek zihnindeki ilk orkestrasını kurmasıyla başlar müzik yaşamı.Orada taşlar döndükçe çıkan seslerin ritminden, yönettiği orkestraların hayalini kurar. Boşuna dememiş düşünürler: ‘’Bir düş kurmakla başlar büyük adımlar’’ diye. O bir adımla, bir düşle başlayan yolculuk bize bağlamanın üstadı, halk müziğimizin Profesörü Arif Sağ’ı kazandırır.Beş yaşında kısıtlı koşullarda elde ettiği kaval, yedi yaşında tanıştığı bağlama ile halk müziğine uzun yolculukların ve keşiflerinin başlangıç zamanıdır.Değerli Üstadımızı televizyonda kendine has tavırlarla bağlama çalışını izlerken çok etkilenirdim.Adeta sazla dans eder gibi çalışı, dokunaklı ezgileri, diyar diyar duygu yolculuğuna çıkarırdı. Seneler önce kardeşim, elinde çok ilginç bir kasetle gelmişti eve. Biz o kaseti aylarca dinleyip ailece türkü söylemiştik. Kasetin adı ‘’Ben Çaldım Siz Söyleyin’’. Değerli Üstad, o dönemde bilinen pek çok popüler türküyü, halk müziğinin bütün enstrümanlarını, sazlarını bizzat kendisi çalarak tek tek kayıt yapmış. Türkülerin sözleri de kaset kapağına eklenmiş. Açıyorsunuz müzik çaları, Arif Hoca çalıyor siz söylüyorsunuz…İnanılmaz keyifliydi bizim için. Hocamızın halk müziğindeki ilkleri pek çoktur ama bunlardan en önemlisi Almanya’da Flarmoni Orkestrasıyla verdiği konser çok önemlidir. Bağlamanın batı enstrümanlarıyla buluşmasının ardından pek çok konseri sonrasında, yurt dışında batının Anadolu ezgileriyle tanıştırılmasına neden olur.Yıllar önce memleketim Ardahan'da unutulmaz bir konser izlemiştik açık havada. Yüzyıllardır dağlara, turnalara, sılaya, gurbete, hasrete yazılan türküleri Damal İlçemizde dağların eteğinde kurulan konser alanında canlı olarak dinlemiştim Arif Hocam’dan. Yanında Oğlu Tolga Sağ, Erdal Erzincan, öğrencileri, sanatçı arkadaşlarıyla birlikte gelmişlerdi. Haziran ayının ortalarında Damal’da Gündeş Dağları'nda akşam üzeri gün batarken Atatürk’ümüzün silüeti yansır muhteşem görüntüsüyle.Bir ay boyunca o silüetle çok tarifsiz mutluluk yaşar yörem halkı.Sonra bu durum festivalle kutlanmaya başladı her yıl. Düşünün ki, dağın kocaman göğsüne uzanmış Atamızın gölgesi, ve bağlamanın üstatlarının ezgileri ve söylenen türkülere eşlik ediyorsunuz. Tarifsiz bir keyif yaşamıştık o gün.
Bir düş kurmakla başlar büyük adımlar..
Çocuk yaşta köyün değirmeninde değirmentaşı ve su sesini dinleyerek zihnindeki ilk orkestrasını kurmasıyla başlar müzik yaşamı.Orada taşlar döndükçe çıkan seslerin ritminden, yönettiği orkestraların hayalini kurar.Boşuna dememiş düşünürler: ‘’Bir düş kurmakla başlar büyük adımlar’’ diye.
08 Aralık 2020 - 22:49
Bu yazıyı birkaç yıl önce hocamız hastalandığında kaleme almıştım. Bugünlerde birbirimize ve türkülere daha çok sarılma ihtiyacımız var. O nedenle yeniden paylaşmak istedim.
Sağlıklı günler olsun tüm insanlığa
Gülsen Dede
Bu haber 1123 defa okunmuştur.
YORUMLAR