Reklam

BAŞTA HUKUKÇULAR OLMAK ÜZERE KAMUOYUNUN DİKKATİNE....

Sn. Turan Ateş Bey'in "BAŞTA HUKUKÇULAR OLMAK ÜZERE KAMUOYUNUN DİKKATİNE...." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

BAŞTA HUKUKÇULAR OLMAK ÜZERE KAMUOYUNUN DİKKATİNE....

Sn. Turan Ateş Bey'in "BAŞTA HUKUKÇULAR OLMAK ÜZERE KAMUOYUNUN DİKKATİNE...." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

BAŞTA HUKUKÇULAR OLMAK ÜZERE KAMUOYUNUN DİKKATİNE....
13 Aralık 2022 - 08:59



      TBK.nun 138 Maddesindeki Düzenleme:
     "  Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de  beklenmeyen  olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar  ve  sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden  ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına  aykırı düşecek derecede  borçlu aleyhine  değiştirir ve borçlu da borcunu henüz  ifa etmemiş veya  ifanın  aşırı   ölçüde  güçlenmesinden   doğan haklarını  saklı tutarak ifa etmiş olursa  borçlu ,hakimden  sözleşmenin  yeni kurallara uyarlanmasını isteme, 
 bu mümkün olmadığı takdirde  sözleşmeden dönme  hakkına sahiptir. Sürekli  edimli  sözleşmelerde  borçlu ,kural olarak  dönme hakkının  yerine fesih  hakkını kullanır.                                             
          Bu madde hükmü yabancı  para  borçlarında  da uygulanır."
       BORÇLAR YASAMIZIN bu DÜZENLEMESİ gayet açık ve de sarihtir.
         xxxxxxx
        Ülkemiz Ekonomisi bu günlerde; AŞIRI Bir DÖVİZ ARTIŞI nedeni ile bir Kriz aşamasındadır.
        Döviz ile Borçlanmalar....Döviz ile Hizmet vererek Alacaklı konumunda olan Alacaklıların oldukça lehlerinedir.
        Evet...Bunun yanında; Taksitle DÖVİZ ile konut, araba satın alanların  veya  nakit alarak Borçlanan  Kişilerin durumu.....
        Veya hala  DÖVİZ ile İşyeri ve Konut Kiralamalar....
       Bir USD  8.50 TL. civarında iken , bugün 14. tl.ye yaklaştı...Bazı Ekonomistler Bir USD.nin  2022 Yılı  Şubat  ayı başlarında   20. tl.ye yaklaşacağını ileri sürmektedirler...
       xxxxx
     Biz Kişilerin DÖVİZ ile  bir mal alarak taksitlendirerek  Borçlanmalarını  bir tarafa bırakalım...
     Ya DEVLETİN bu şekilde Borçlanmalarına  ne söyleyebiliriz. ŞEHİR HASTANELERİNE hasta garantisi verilerek USD ile Devletin Borçlanması...OTOYOL,KÖPRÜ Geçiş Ücreti USD ile ise; Devletin Uğrayacağı ve Yurttaşına FATURA edeceği  zamlar....
       xxxxx
     Döviz bedeli İş Yeri kiralayan Esnaflar ve  Tacirler....Yine Döviz ile kiralanan  Konutlar....
     Bunlar  sıkıntı içinde olan  Esnaflar...İş Adamlarına ...Ve Barınma için Konut Kiralayan Ailelere büyük sıkıntılar oluşturacaktır....
      xxxxx
     Bu SORUNLAR ÇÖZÜMÜ Bağımsız  Yargıya aittir.
   Birikimli...Hukukun üstünlüğüne inanmış.... Adil Hakimlerimize  GÖREV Düşmektedir.
       Yani Hukuk Dilinde UYARLAMA denen  bir MÜESSESE  var.... Sorun bu MÜESSESESİNİN  Kuralları ile çözümlenecektir. Yani GÖREV-TOPU Bağımsız HUKUK HAKİMLERİMİZDE....
        xxxxxx
      B.K. nun  138. Maddesine göre UYARLAMANIN KOŞULLARI:
    
       Daha önce yapılan  taraflar arasındaki SÖZLEŞMEYİ; Yeni Koşullara UYARLAMA ve bunun  mümkün olmaması durumlarda da BORÇ İLİŞKİSİNİ Sona erdirme  olanağı tanıyan AŞIRI İFA GÜÇLÜĞÜ olarak tanımlayabildiğimiz  bu müessese BK.nun 138. Maddesinde ; "AŞIRI İFA GÜÇLÜĞÜ " olarak düzenlenmiştir.
       Bu durumdan yararlanmak içinde tüm  KOŞULLARIN Beraber yer alması gerekmektedir.
     "BORÇLU TARAFINDAN ÖNGÖRÜLEMEYEN  ve ÖNGÖRÜLMESİ DE  BEKLENMEYEN OLAĞANÜSTÜ BİR DURUM; SÖZLŞEME YAPILDIKTAN SONRA ORTAYA ÇIKMIŞ OLMASI GEREKİR."
       Öncelikle ; SÖZLEŞMENİN Tarafı olan BORÇLU tarafından öngörülemeyen  ve öngörülmesi de beklenmeyen ve SÖZLEŞME kurulduktan sonra ortaya çıkan olağanüstü bir durum ise; amaç günlük  yaşamın  olağan akışına  göre BORÇLUNUN  hesaba katmakta  yükümlü sayılamayacağı olaylardır.
    Bu olaylar; Savaş, ekonomik kriz, yüksek bir devalüasyon  gibi durumlar olabilir.
    Buradaki ÖLÇÜ; somut olayın  tüm özelliklerine  göre  taraflardan öngörünün belirlenip belirlenemeyeceğidir. Fazla riskli  ve özellikle de tesadüflere ve şansa  bağlı işlerde görülebilmektedir.
    Yalnız bu olağanüstü durum  BORÇLUDAN KAYNAKLANMAMIŞ Olması gerekir
    UYARLAMA Talep eden BORÇLUNUN ; yeni durumun oluşmasında bir KUSURUNUN olmaması gerekir. Borçlunun Temerrüde düşmeme  durumu da  önemlidir. Durumun Ağırlaşmasına yol açan olayların ortaya çıktığı sırada Mütemerrit BORÇLU da TEMERRÜDE  Düşmede bir KUSURU Olmadığını da ispat etmesi gerekir. İspat edemediği takdirde; aşırı  ifa güçlüğüne  dayanarak  söz konusu haklardan  yararlanamaz.                    
     B.K.nun  138. Maddesindeki metinde ; TEMERRÜDE Düşen  Borçlu açısından bir açıklık olmasa da; Hüküm amacına göre yorumlanmalı ve  Temerrüde düşmede kusursuzluğunu ispat eden  borçluda bu açıdan değerlendirilmelidir.
     Olağanüstü olan bu durum; sözleşmenin yapıldığı sıradaki  mevcut olayları, Borçludan  İfanın İstenmesini DÜRÜSTLÜK KURALLARINA Aykırı düşecek  derecede  BORÇLU Aleyhine değiştirmiş olmalıdır.
     xxxxxx
      818 Sayılı önce B.K.numuzda benzer bir düzenleme yok. Ancak; MK.numuzun 2. Maddesi DÜRÜSTLÜK KURALI düzenlemesini getirmiştir. Bu düzenlemeden yararlanıldı.
     Yani değişiklik; sözleşmenin  esaslı noktalarında  olmalıdır. Kuruluş anı ile arasındaki denge  ÇIKARLAR Açısından  bozulmuş olması gerekir. Yine MK.nun  2. Maddesindeki Dürüstlük kuralı sınırları içinde  BORÇLU açısından İFANIN  GERÇEKLEŞTİRİLMESİ aşırı bir  fedakarlık gerektirirse  veya  beklenmeyecek kadar ağırlaşmış ise devreye  girecektir. Aşırı İFA Güçlüğü  SÖZLŞMENİN Yapıldığı sırada mevcut olup, sadece BORÇLU açısından fark edilmemiş  ise , HAKLI  olsa dahi UYARLAMA  Hükümlerinden  Yararlanamaz.
     Konuyu MK.nun 2. Maddesi kapsamında değerlendirdiğimizde;
    -Öncelikle SÖZLEŞMENİN Yapıldığı sırada; Sözleşmenin  TARAFLARINCA ÖNGÖRÜLMRYEN  ve ÖNGÖRÜLMESİ de  BEKLENMEYEN  OLAĞANÜSTÜ  bir DURUM  ORTAYA çıkmış olmalıdır.
     -Bu OLAĞANÜSTÜ Durum; Sözleşmenin Tarafı olan BORÇLUDAN KAYANAKLANMAMIŞ olmalıdır...
     -Bu durum , SÖZLEŞMENİN Yapıldığı sırada mevcut  OLGULARI , Kendisinden İFANIN İSTENMESİNİ DÜRÜSTLÜK KURALLARINA AYKIRI DÜŞECEK  Derecede  BORÇLU Aleyhine DEĞİŞMİŞ Olmalıdır.
    - Sözleşmenin Tarafı olan Borçlu ; BORCUNU henüz İFA etmemiş olmalıdır. İFANIN Aşırı bir  ölçüden  GÜÇLEŞMESİNDEN  Doğan  Haklarını Saklı Tutarak  İFA etmiş olmalıdır.
      Madenin yorumuna göre; UYARLAMININ  tüm koşulları gerçekleşmiş ise; BORÇLU ,Mahkemeden   SÖZLEŞMENİN  Yeni KŞULLARA Göre UYARLANMASINI....Bunun Mümkün olmaması halinde ise BORÇLU; SÖZLEŞMEDEN Dönebilir.
      İşte MEDENİ YASANIN 2. Maddesi gereği Mahkemeden bu Hukuksal İŞLEM Talep edilebiliyordu ve Mahkemede Talebi bu düzenleme gereği  bir karara varıyordu.
        xxxx
    Yeni Yasa ise; 
    - SÖZLEŞMEDEN doğan tüm YÜKÜMLÜLÜKLERİN, İfa ister edim için gerekli  harcamaların artması ve gerekse de  karşı Edimin  Değerinin düşmesi sebebiyle  AĞIRLAŞMIŞ olsa dahi, EDİMİN  Yerine getirilmesi gerekir.
       -Eğer ki, Sözleşmenin ifası  koşullarındaki değişiklik  sonucu  AŞIRI bir ÖLÇÜDE  GÜÇLEŞMİŞ  ise Taraflar  bazı koşulların varlığı halinde SÖZLEŞMENİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ veya   SONA ERDİRİLMESİNİ görüşmeler yaparak  değerlendirmekle de yükümlüdürler.
      Bu Durumlar;
     1- Durum ve Koşulların  SÖZLEŞMENİN Yapılmasından sonra  DEĞİŞMİŞ olması...
      2-Bu Durum ve Koşulların , SÖZLEŞMENİN Düzenlendiği sıralarda ÖNGÖRÜMÜNÜN Mümkün olmaması...
      3-Sözleşme ile Durum ve Koşulların  DEĞİŞİMİ  RİSKİNİN ,bundan  etkilenen kişiye  yükletilmemiş  olması....
      -Sözleşmenin Taraflarının , kendi aralarında  belirli bir süre içinde UZLAŞMAYA Varamamaları  durumunda MAHKEME; şu iki durumda sorunu çözer....
      
       1-Sözleşme Borçlusu TARAF; kendisinin belirleyeceği bir tarihte  ve koşullarla  SÖZLEŞMEYİ  SONA ERDİREBİLİR....
       2-Durum ve Koşulların  Değişmesinden kaynaklanan  KAR ve ZARARI ; Sözleşme Tarafları arasında ADİL bir şekilde  Paylaşım yapmak sureti ile  SÖZLEŞMEYİ Uyarlayabilir...
       Ayrıca, her iki durumda da Mahkeme; Taraflardan birinin  GÖRÜŞMELERDEN  Kaçınmasından  veya  Görüşmeleri dürüstlük  Kuralına  aykırı bir şekilde  bozması halindeki  kaynaklanan  zararı da  tazmine  hükmedebilir.
       xxxxxx
    UYARLAMA  DAVASI AÇILMADAN ÖNCE  GEREKLİ KOŞULLAR:

     Aralarındaki  DENGE bozulan Sözleşme Taraflarının ; önce Konuyu kendi aralarında  GÖRÜŞMELERİ ve UYARLAMININ Koşulları varsa; SÖZLEŞMEYİ Dostça UYARLAMALARI  gerekir.
     Yargı sürecinin uzunluğu nedeni ile en kötü Anlaşmanın  eni iyi sonuç vereceği Yargı sürecinden daha iyi olacağı yöntemini değerlendirmeleri gerekir.
     UYARLAMA Davası da bu safhadan sonra açılmalıdır.
    Kısacası bu Davaların özü; Sözleşmenin düzenlendiği  tarihte veya daha sonraki süreçlerde ; TARAFLARCA ÖNGÖRÜLMEYEN veya ÖNGÖRÜLMESİ de MÜMKÜN OLMAYAN  OLAĞANÜSTÜ  bir DURUM oluşmalıdır.   
    Bu durumda  Borçlunun henüz ifa etmemiş  veya İfanın aşırı  ölçüde  güçleşmesinden doğan haklarını saklı  tutarak ifa etmiş olmalıdır. 
     Burada İFA aşırı bir ölçüde  güçlenmekte ve BORÇLU için artık kısmi bir ifa söz konusu olmaktadır. AŞIRI ifa güçlüğünden  yararlanmak anlamsızdır. 
     Öngörülemeyen  durum kısmi İfadan  sonra  ortaya çıkmış olabilir. Henüz İFA EDİLMEMİŞ Kısım üzerinden Değerlendirme yapılır. Bu durumda , İfa güçlüğünün tespiti üzerine  B.K.nun  138. Maddesi BORÇLUYA İki Temel OLANAK Tanımaktadır.
    Birisi; SÖZLEŞMENİN YENİ KOŞULLARA GÖRE UYARLANMASINI İSTEYEBİLİR.
    Mahkemeye başvuru yapılarak; Mahkemeye  Uyarlama  Kararı için DAVA Açılabilir. Ancak Sözleşmenin  UYARLANMASI Mümkün olmayabilir.
     Bu kez de; Hakim somut olayı resen araştırarak; UYARLAMA Mümkün ise YÖNTEM ve MİKTARI Serbestçe belirleyecektir. Taraflar arasındaki Çıkar dengesini de iyi değerlendirmesi gerekir.
     İkincisi ise; SÖZLEŞMENİN  UYARLANMASI MÜMKÜN DEĞİL İSE DÖNME HAKKINI KULLANABİLİR.
     Ama bu  sürekli olan  bir BORÇ ilişkisi doğuran  SÖZLEŞME ise; B.K.nun 138/ 1-son  cümlesindeki fesih hakkı doğacaktır.
     Yalnız bu hukuksal işlem  mahkemeye taşındığında Hakim tarafından değerlendirilip karar verilecektir. Yalnız UYARLAMA  Mümkün ise; Sözleşmeden dönme olamaz. Olmuş ise GEÇERSİZ Olacaktır. Yani bu HAK Mahkeme yolu ile elde olunur.
     Bu Açıklamaların ışığında SONUÇ olarak şunları söyleyebiliriz....
    Sözleşme düzenlenirken, mevcut koşullar  öngörülemez  bir biçimde  sonradan DEĞİŞEREK Tarafların edimleri yönünden dengeyi  sarsabilir. Taraflar açısından da AŞIRI  bir İFA GÜÇLÜĞÜ Doğabilir. Hukukumuzda;  AHDE VEFA ilkesinin   her zaman için ADİL olmadığına inanç verebilir.
      Bu durumlarda DEĞİŞEN Koşullar sonucu bozulan RİSKİN Paylaşımı  Dengesi yeniden oluşturulur. Yani SÖZLEŞMENİN UYARLANMASI Müessesi gündeme gelmektedir.
     818 Sayılı önceki B.K. da böyle bir düzenleme yok. Ancak; M.K.nun 2. Maddesine dayanılarak bu konuda İçtihatlar oluşturulmuştur.
     6098 Sayılı yeni B.K. ile  bu düzenlemeye yer verilmiştir. Sorunların bu şekilde giderilmesine de yer verilmiştir. UYARLAMA Müessesi açık bir şekilde HUKUKUMUZDA Yer almıştır.
    B.K.nun 138. Maddesi de yer verilen  tüm KOŞULLARIN  beraber gerçekleşmesi ile  BORÇLU , SÖZLEŞMENİN  UYARLANMASINI TALEP EDEBİLECEK...UYARLAMA MÜMKÜN OLAMIYORSA ,SÖZLEŞMEYİ SONA ERDİREBİLECEKTİR....
   xxxxx
   UYARLAMA Ne Gibi SONUÇLAR VEREBİLİR?
     - Sözleşmenin  değişen  koşullara UYARLANMASI  ile HAKKANİYET ve DÜRÜSTLÜK Kuralına  uyulmuş , Taraflar arasında DENGE sağlanmış olur.
    -UYARLAMA Sözleşmenin  kapsamının , koşullarının, ifa  şeklinin değiştirilmesi şeklinde   olabilir. Ödeme  TAKSİTLERİ değiştirilebilir, Faizler indirilebilir veya  kaldırılabilir. Sözleşme süresi kısaltılabilir -uzatılabilir. Hakim her iki tarafında  Çıkarlarını dikkate alarak, hakkaniyete uygun olacak şekilde UYARLAMA Yapacaktır.
     -UYARLAMA, daha çok YARGITAY'ın  AŞIRI İFA GÜÇLÜĞÜ maddesinin  uygulanmasına ilişkin  kararlarda yer almaktadır.
     SONUÇ Olarak; YBK.nun  138. Maddesinin getirdiği UYARLAMA denen müessese YARGITAY EMSAL Kararları ile de Hukukumuza  bir işlerlik kazandırmıştır.
     TMK.nun getirdiği ve Kişilere hitap eden İYİ İNANCI....Hakimlere hitap eden DOĞRULUK ve GÜVENLİK Kurallarına Bağlı kalma müesseselerini  kalıcı hale getirmiştir.
           xxxxxxx
     Ülkemizde YAŞANAN EKONOMİK Sıkıntılar....Ve bu sıkıntılar yanında yapılan  sözleşmeler...Daha çok sıkıntıları getireceğinden dolayı insanlarımızda oluşan endişeler...
    Hukuk Sistemimiz getirdiği düzenleme ile; Kişiler arasındaki bu sıkıntıları UYARLAMA denen müessese ile çözmüştür.
     Ancak; Devleti bu Konudaki SIKINTILARI Ne olacaktır?
      -Hasta sayısı garantisi verilerek ÖZEL KİŞİLERE yaptırılan ŞEHİR Hastaneleri....Çünkü, Hastane yapım işini  üstlenen Müteahhit Şirketlere USD bazındaki borçlanmalar....
       -Alt-Üst Geçitler yaptırılarak USD üzerinde Borçlanmalar...
       - Köprüler  için aynı şekildeki borçlanmalar....
       DEVLETİN Bu BORÇLANMALARI için de; UYARLAMA ve TENKİS Hükümleri  uyarlanarak sıkıntılar aşılabilir mi?
     Bu SÖZLEŞMELERİN İçeriği ve koşulları hakkında açık ve  net bir bilgi sahibi değilim....Medya ve Siyasal Yönetime Muhalif  Siyasilerin beyanları  ve  eleştirilerinde öğrendiğimiz  harici bilgiler...
    -Bu SÖZLEŞMELER; Yabancı Şirketlerle yapıldı ve  İtilafların Yargısal çözümü de; Taraf Şirketin  Ülkesinin Yargısı YETKİLİ ve GÖREVLİ  kabül edildi.
    - Yapılan ŞEHİR Hastaneleri için GÜNLÜK HASTA garantisi verildi. Eksiğini TC. DEVLETİ üstlendi...
     -Köprüler ve Oto Yollar için de aynı düzenlemeler yapıldı...
      - Bunun dışında ne gibi Sözleşmeler düzenlendi bilmiyoruz....

       Bir an; Bu Sözleşmelerin olmadığını veya TÜRK Mahkemelerinin Görevli-Yetkili olduğunu kabül edelim....
      Sözleşmeler DÖVİZ üzerinde yapıldığından ve ÖZEL HUKUK Hükümleri uygulanacağından TBK.nun 138 . Maddesi gereği olarak MALİYE BAKANLIĞI Görevlidir. Gerektiğinde Bakanlık HUKUK Mahkemelerine başvurarak; UYARLAMA  Davalarını açabilir... TC. Devletini Aşırı bir Borç Yükünden kurtarabilir...
      Ancak SÖZLEŞMEYE Konan  ve Taraf Şirketin  ÜLKESİ- Devleti Mahkemeleri ; Maliye Bakanlığının elinden bu Yetkiyi almıştır. DAVA; Sözleşmedeki Taraf Şirketin ÜLKESİ Yargısına  başvurabilir mi?
     Örneğin; İngiliz Şirketinin taraf olduğu bu  sözleşmeyi, İngiliz Mahkemesi; bizim Hukuk Sistemimiz gereği; BK.numuzun  138. Maddesini uygulayarak UYARLAYABİLİR Mİ?   Yani , Hak ve Nesafet kuralları gereği Döviz zerindeki ödemelerde tenkis yapabilir mi?                             
      Kocaman bir HAYIR!..... Her Ülkenin Mahkemeleri-Hakimleri kendi  İÇ Hukuk  Kurallarını uygularlar....
       Ama...Bu Sözleşmeler Ekonomimize ve  doğrudan doğruya Türk İnsanlarına büyük bir EKONOMİK ZARARLAR Verecektir.
       Tüm SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI.....TBB...FIRUNCULAR ODASI....TİCARET ve SANAYİ ODALARI...TÜKETİCİ DERNEKLERİ....ZİRAAT ODALARI...ŞÖRÖRLER ve OTOMOBİLCİLER ODASI...Ve benzeri Örgütler; Maliye Bakanlığını bu yola başvuru için zorlayabilirler mi?
       USD.nin önlenemeyen Yükselişi karşısında.......
       Yine TBMM ....Milletvekilleri ve Siyasi Partilerin Yönetimleri... Ne Düşünürler?

 devam ediyorum...

Bu haber 431 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum