Reklam

Akçaabat Ziraat Odası, tarım alanlarında yükselen binalardan rahatsız…

Bir dönemler tarımda kendi kendine yeten ender ülkelerden biri olan Türkiye’de tarım alanlarının yerini binalar almaya başlayınca dışa bağımlılık da önemli ölçüde artmaya başladı. Akçaabat Ziraat Odası Başkanlığı, kapımızdaki tehlikenin farkında olmadığımızı, bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi.

Akçaabat Ziraat Odası, tarım alanlarında yükselen binalardan rahatsız…

Bir dönemler tarımda kendi kendine yeten ender ülkelerden biri olan Türkiye’de tarım alanlarının yerini binalar almaya başlayınca dışa bağımlılık da önemli ölçüde artmaya başladı. Akçaabat Ziraat Odası Başkanlığı, kapımızdaki tehlikenin farkında olmadığımızı, bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi.

Akçaabat Ziraat Odası, tarım alanlarında yükselen binalardan rahatsız…
13 Ağustos 2017 - 17:55

 

“Geleceğimizi bitiriyoruz…”

Tarımda üretimin azalmaya başlaması nedeniyle gelecekte büyük sıkıntılar yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Akçaabat Ziraat Odası, ilçedeki üreticileri bilinçlendirerek, var olan tarım alanlarından yararlandırmayı hedefliyor. Tarım alanlarının giderek yok olmasının önlenmesi için hükümetin ve yerel yönetimlerin bir an önce önlem alması gerektiğini belirten Akçaabat Ziraat Odası Başkanı Mustafa Hikmet Eyüpoğlu, “Akçaabat’a baktığımız zaman Söğütlü, Yıldızlı, Sera deresi dediğimiz bölgeler sebze deposuydu. O bölgelerdeki çiftçilerimiz yüksek kesimdeki köylülerden daha bilgiliydi.

Çünkü yıllarca o işle ilgilenmiş biliyor. Ama şimdi arazi sahipleri bakıyor ki,  ‘benim 1 dönüm arazimden 20 bin TL kazanıyorsam satarım 30 daire alırım ömür boyu geçimimi sağlarım’ diyor. Bu şekilde geleceğimizi bitiriyoruz. Dolayısıyla bu alanda bir şeyler yapılması gerekiyor” dedi.

“Burada bir terslik var…”

“Tarım arazileri hızla yapılaşıyor, verimli araziler yapılaştığı zaman biz bu arazilerde tarımın her şeklini her halükarda yapabiliyoruz. Bu yapılaşmaların tarım dışı olan yerlere yapılması gerekiyor. Biz serada ki domatesi Hıdırnebi’de üretemeyiz. Ama Hıdırnebi’de yaşam olabilir. Burada bir terslik var. Biz kimseyle savaşarak, didişerek bir şeyler yapmak istemiyoruz.

Çiftçilerimizi daha çok kazanmaları için bir pozisyona getirmek zorundayız. Yapılaşmaya giren araziler dedelerimizden kalan araziler. Ormanlık alan gibi onları çiftçimize, yani torunlarımıza aynı şekilde bırakmamız gerekiyor.”

“Uygulama kağıt üzerinde kalıyor…”

2 yıl önce Akçaabat Ziraat Odası Başkanlığına seçilen Mustafa Hikmet Eyüpoğlu, kendi deyimiyle Akçaabat’ta farklılık yaratmak için çalışmalar başlattıklarını belirterek, “İlçemizin %50’yelik kısmı kırsal bölgede yaşamakta.. Farkındalık yaratmak için çiftçilerimize özel yapacağımız çalışmaları hızlandırdık. Hükümetin çıkarmış olduğu kanunlar vatandaşa yansıyacak şekilde dört dörtlük tasarlanmış. Fakat uygulamalar kağıt üzerinde yapılıyor.

Hollanda’da günde bir hayvandan 28 litre süt alınabiliyor. Bizde ise 5-6 litre ancak alınabiliyor. Alınan süt bu hayvanın maliyetini kurtarmıyor. Çiftçimize daha fazla süt almanın yolunu kimse öğretmemiş.

Fındıkta, örtü altı üretimde ve hayvancılıkta eğitim yapmamız gerekiyor. Köylerde başlattığımız eğitimlere büyük bir katılım sağlandı. “

“Eğitim, eğitim, eğitim…”

“ İlçe Tarım Müdürlüğü ve Halk Eğitim Müdürlüğü ile bu konuda karar aldık. Üreticiye fındıkta budama, gübreleme, ilaçlamayla ilgili eğitimler başlatmak istedik. Yaptığımız eğitime 65 kişi müracaat etti ve ek sandalye katkısıyla eğitimi sunduk. Bir çok çiftçimiz sertifikanın önemini önemsemeyerek, sadece eğitim almak istediklerini belirttiler.

Geçen yıl 5 eğitim vererek yüksek bir katılım ve bilgi akışı oldu. Sonrasında kivi üreticilerine de eğitim vermeyi istedik. 180 civarında kivi üreticisi üyemiz var. Eğitmen getirip birkaç seansla eğitim programı düzenledik. Eğitim sonunda sadece kivi budamasından 200 bin TL zararın olduğu tespit edildi. “

“Eğitimle üretimi 10 kat artırmak mümkün..”

“Meyve budamayı bilmiyoruz.

Eğitimler sayesinde bütün gelirleri en az 10 kat daha arttırabiliriz. 500 m2lik serada eğitimli seracımız tarlasında 9 bin 200 kilo domates sattı.

Ortalama 3 TL’den 27 bin TL para kazandı ve daha sonra aynı bölgeye fasulye ekti. Burada bir sezonda aynı tarladan 3 ürün ekip hasat edebiliyorsun. Domates, Marul, Marul gibi. Eğitim sonrası eğitmen vatandaşımıza domates hasatından sonra Fasulye dikmesini söyledi ve şimdi müthiş fasulye yetişti. 500 m2 yerden 30 bin TL para kazandı.

Bu çok iyi bir rakam.  Biz şimdi çiftçi toplamaya çalışıyoruz. Bu işi yapmak isteyen, yapabilecek olan kişileri toparlayıp bunları eğitime tabi tutup gerekirse, o çiftçilerimizi Antalya ve Mersin bölgesine getirerek oralarda bu işin nasıl yapıldığını göstermek istiyoruz." 

 

Trabzon Haberleri


Bu haber 1458 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum