Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, "Savunma sanayisinde Amerika'nın tabancasına tüfeğine muhtaç olan bir Türkiye'den, bugün kendi piyade tüfeğini yapan, kendi savaş gemisini, kendi tankını yapan, kendi insansız hava aracını, kendi helikopterini yapan bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. Bu, 15 senelik girişimlerin, gayretlerin ve çalışmanın durmadan, yorulmadan, koşturmanın neticesinde." dedi.

Erdoğan, "Abdullah Tayyip Olçok Eğitim Merkezi"nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, TÜGVA'nın yeni nesil bir gençlik vakfı olduğunu söyledi.

Gençlerin geleceğin kurucusu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Türkiye'de Cumhurbaşkanımız bize üç hedef koydu, 2023, 2053 ve 2071 hedefleri. Nedir bunlar? Cumhuriyetimizin 100. yılı. Koca bir dünya savaşının ardından nice cephelerde çok büyük kahramanlıklar, zaferler kazanmamıza rağmen yenik tarafta sayıldık. Kurtuluş Savaşı ile Anadolu topraklarının işgal edilmesine karşı durduk. Yunanını, İtalyanını, İngilizini, Fransızını geri gönderdik, yeni bir Cumhuriyet kurduk ama bizi o işgalci güçler rahat bırakmadılar." diye konuştu.

"Sınırlarımızı işgal edemediler ama ne yaptılar? Bizim aydınlarımızın kafalarının içini işgal ettiler." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu ülkede yıllarca eğitimli kesimler, entelektüel geçinen, aydın geçinen kesimler bu ülkenin değerleriyle kavga etmeyi modernlik, ilericilik sandılar. Aynı kesimler Batı'yı şeklen taklit etmeyi modernlik, ilericilik saydılar. Bunu yaparken Batı'nın ilimini, bilimini, fenini, teknolojsini almadılar. Sadece dansını, müziğini, kıyafetini, şuyunu, buyunu aldılar. Geldiğimiz noktada 15 yıldır bu ülkede gerici diye yaftalanan, sadece alnı secdeye gittiği için, kimisi başını bağladığı için, kimisi Hacca, umreye gittiği için, kimisi camide namazlarını kıldığı için gerici diye yaftalanan insanlar ve onların desteklediği kadrolar bakıyorsunuz Cumhuriyet tarihimizin en büyük sanayi, teknoloji, bilim atılımlarını gerçekleştiriyor. Türkiye'de Ar-Ge diye bir şey yokken bugün ülkemiz milli gelirinin yüzde 1,5'ini hemen hemen bugün Ar-Ge'ye harcar noktaya geldi. Bunların meyvelerini yakında toplamaya başlayacağız. Savunma sanayisinde Amerika'nın tabancasına, tüfeğine muhtaç olan bir Türkiye'den, bugün kendi piyade tüfeğini yapan, kendi savaş gemisini, kendi tankını yapan, kendi insansız hava aracını, kendi helikopterini yapan bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. Bu, 15 senelik girişimlerin, gayretlerin ve çalışmanın, durmadan, yorulmadan, koşturmanın neticesinde. Kimler gericiymiş, kimler ilericiymiş?"

- "Sınırlarımızda güvenliğimiz için mücadele veriyoruz"

Bilal Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sınırlarımızda güvenliğimiz için mücadele veriyoruz. Nasıl? Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarını yaptık. Nasıl yaptık? Neye rağmen? Amerika'sına, Avrupa'sına, şuyuna, buyuna hepsine rağmen, hatta içimizdeki muhalefete rağmen. Ama bütün bu korkaklara rağmen Türkiye Cumhuriyeti, sınırlarının güvenliğini sağlamak için bu operasyonları başarıyla gerçekleştirdi, kendi teknolojisini, kendi silahlarını kullanarak gerçekleştirdi. Oluşturduğu güvenli bölgelere, ülkemize sığınan, bizim misafirperverliğimizden medet uman Suriyeli kardeşlerimizin bugüne kadar 400 bin tanesi yerleşti. Ama bu ülkede bunları yapanları gericilikte yaftalayanlar alternatif olarak sadece yapılanları yapmamayı önerdiler."

Konuşmaların ardından Erdoğan ve diğer davetliler merkezin açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra Bilal Erdoğan'a çeşitli hediyeler takdim edildi.

Bilal Erdoğan daha sonra TÜGVA Zonguldak Şubesine ziyarette bulundu.