KAMUOYUNA.....
28 ŞUBAT GÜNÜ YAŞADIĞIM İKİ OLAY....
Sabah saat 09.30 sıralarında otobüs durağında toplu ulaşım aracı olan İBB Otobüsünü bekliyoruz 3- 5 kişi...
Aramızda geçen sohbet özelliğindeki konuşma...
Devletin ve LAİK Cumhuriyetin verilerini, yaşam tarzımızı,Bilimi, Bilim Adamlarımızı ve Siyasilerimizi...
Yanımızda bulunan ve görünümü itibarı ile de fizikmen de mağdur bir yurttaş...
"ATATÜRK'ÜN GETİRDİĞİ BU CUMHURİYET DÜZENİ YIKILACAK ve YERİNE İSLAM NİZAMI GELECCEK..."
Konuşması-konuşmacı oldukçada özürlü...Zor konuşuyor...Vucut yapısı da bir rahatsızlığını gösteriyor. Kimsede Muhatap olmadı... Otobüs geldi ve kalabalık olduğu için ;bu Mağdur Yurttaş ile bir kaç kişi bindi...Peşinden gelen Otobüs ile iş yerlerimize ulaştık...
Mesai bitimi de; aynı güzergah otobüsü ile Kadıköy'den evime dönüş yapıyorum...
Otobüs çok da kalabalık.Yanımda oturan benzer bir Yurtaş;
."Üniversiteleri ŞEHİR DIŞINA Taşınmalı..."
Sebep; Şehir çok kalabalıkmış... Trafik aksıyormuş...
Bende; sakin bir şekilde;
" Üniversiteleri Şehir dışına gönderderildiğinde ; yerlerine de İMAMHATİP Liselerini mi gelecek? "
Bizim Yurttaş delirdi adeta....
Ülkedeki Suriyeliler - Araplar; Ülkemiz Ekonomisine katkıları mı vardır; yoksa götürüleri mi vardır?Elbette GÖTÜRÜLER;İ vardır. Bu insanların bir üretimleri veya üretime hemen hemen bir katkıları da yok gibidir.
xxxxxxxxxx
Evet Ülke bu durumda.....Amaç açık ve tartışmasız net;
"LAİK CUMHURİYET YIKILACAK; YERİNE ŞERİAT DÜZENİ GETİRİ-LECEK..."
Ancak; " Bağımsız,laik, demokratik hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı için uğraş vereceğiz. Atatürk ilke ve inkilaplarının savunucusu olacağız.
Laik Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacaktır."
Dünyada ve Ülkemizde yaşanan ve yaşanmakta olan YOKSUL-LUK; İnsan HAKLARININ İHLALİDİR....
xxxxxx
Tüm YARGI KURUMLARI, Hukuk Devletinin Kurumlarına ve Kurallarına BAĞLI olması gerekir.
YARGI Hakem değil; Bağımsız ve Tarafsız bir Anayasal Kurumdur.
Yargı Organları, bizzat kendisi Anayasanın emredici kurallarına bağlı kalmalıdır. Bunun aksi ise; Sayğın bir Hukuk Devletinin yokluğudur.
Ülkemizde; bir süre öncesi yaşanan TREN Kazaları sonucu, ölen ve yaralanarak mağdur edilen insanlarımız...
YARGI Organlarında Görevli Hakimlerimizin bu DAVALARI; Hukuk içinde kalınarak çözmeleri grekirken; Bu davaların çok uza-ması yanında; Olayın Mağdurlarının ve mağdur yakınlarının dahada mağdur edilmesi, olaya daha başka bir boyut getirmiştir.
Uzun süredir sürüncemede kalması yanında YARGININ ve Men-suplarınında sıkıntı yaşamaları, ülkenin ayıbı olsa gerek..
Bir Yayın Organında-BİRGÜN Gazetesi-çıkan ve " Adliyede RÜŞVET Çarkı ..." haberi bir süre gündem oldu. İstanbul-Anadolu Adliyesi C. Başsavcısı Sayın İsmail UÇAR'ın Kamuoyu ile açıklamak sureti ile paylaştığı; "BAZI HAKİMLERİN RÜŞVET ALDIĞI; İŞ TAKİBİ,ARACILIK ve USULSÜZLÜK YAPTIĞINA...." ilişkin iddiaları...
Ben Yargının bünyesinde 40 yılın üzerinde görev yaptım ve Anayasa gereği 65 yaşını tamamladığım için de Emekli oldum...Yine de Yargıdan kopmadım ve fiilende AVUKAT olarak Göreve devam ediyorum.
Yalnız Yargı Mensuplarının yüklenmiş-üstlenmiş oldukları ağır sorumluluklar vardır. Her türlü ŞÜPHE getircek davranıştan uzak durmak yanında; ŞÜPHELERİNDE araştırılarak sonucunda Kamuoyu ile paylaşılmak sureti ile de aydınlatılmasıdır.
Yargı ve Yargı Mensbu Hakimler; hepimize gereklidir. Onları dedi-kodularla yıpratarak değil; görevlilerin yaptıkları Araştırma ve Soruşturmalarına yardımcı olarak;Yargıya ve mensupları Hakimlere sahip çıkmak ile olur.
Hepimizin ilk görevi; T.C. Devletinin BAĞIMSIZLIĞINI ve LAİK CUMHURİYETİNİ Korumaktır.
Bugün ÖZLENEN ise; SALTANATIN geri getirilmesidir.
Ekranlara yansıyan görüntüler çok üzücü olsa gerek. 7-10 yaş arası çocuklarımıza; Bilim ve teknolojine aykırı bir şekilde CAMİ ve MEDRESE Kültürü verilmesidir.
Bugün Dünyadaki Toplumlarda; DİN Kültürü ile verilen-alınan Eğitim ile kalkınan Ülke yoktur ve olması da düşünülemez. Bugün, ORTADOĞU Ülkeleri bunun en güzel olumsuz görüntüsüdür.
On yaş altı- üstü çocuklarımıza DİNİ EĞİTİM ve KÜLTÜR Kendi Ailelerince verilir. Biz, Dini Eğitimi, Namaz Kılmayı, Oruç Tutmayı ve İftar sonrası TERAVİH Namazlarının kılınması yanında; İmamdan VAAZ Dinlemeyi; Ailelerimizin öncülüğünde öğrendik ve uygulama-sını yaptık.
Bir İslamcı Düşünürün beyanı ile yorumuma son veriyorum...
"Hakikat bir deniz;
Şeriat bir gemi...
Onlar ki, gemiden çıkmadılar...
Denize dalmadılar...."
Saygı ile...
28 ŞUBAT GÜNÜ YAŞADIĞIM İKİ OLAY....
Turan Ateş Bey'in yazısı : 28 ŞUBAT GÜNÜ YAŞADIĞIM İKİ OLAY....
01 Mart 2024 - 21:24
Bu haber 405 defa okunmuştur.
YORUMLAR