Öncelikle ; Sonuçlar kimin lehine ve kimin aleyhine olursa olsun; DEMOKRASİMİZ için hayırlı olsun...
    Demokrasi,halkın,halk tarafından,halk için yönetimi olarak tanımlanmıştır. Bu tanım içinde bir "YÖNETİM" Sözcüğü vardır.Yönetim ise, KARAR almak  ve alınan kararı uygulamaktır.
    Bu tanımdan şu  sonuca varılabilir. "DEMOKRASİNİN " aslı , DİKTATÖRLÜKTEN Kaçınmaktır. Yönetimin işbaşına seçim ile  gelip; Seçim ile uzlaşmasını da sağlamaktır.Demokrasinin varlığı biçin , ANA Kararları, Yönetilen Halkın alması gerekir. Aynı zamanda halkında  yetkili olması gerekir. Demokrasilerde aynı zamanda halkında yetkili olması gerekir. Bu unsurlar ancak belli bazı konularda  referandum ile  çözülmektedir.
     Günümüzde Demokrasinin tanımı da yer ve zamana göre yapılmaktadır. Her ülke  yönetim şekillerini  incelediğimizde, farklı demokrasi tanımları ortaya çıkmaktadır.
     Demokrasinin kısa ve öz tanımı; YAŞAM Şeklidir.Her yaşam şekli bir DEMOKRASİDİR. Her ailede  bir demokrasi vardır. MK. gereği eşler eşittir.Kararları eşler beraber alarak yaşama devam ederler. Kimsenin birbirinden bir üstünlüğü de olamaz demokrasilerde... Demokraside her zaman uyum vardır. demokrasinin  özü de UYUMSUZLUKLARI  uyuma dönüştürmektir. Bu nedenle demokrasi  her düşünceyi  gerektiğinde  sinesinde barındırır  ve yaşatır. Bunlara uyumuda öngörür...
       Demokrasiyi şöyle tanımlayabiliriz;Demokrasi, yaşadığı toplumda, kendi gibi düşünmeyenlere  hoşgörü,uyum ve gerektiğinde  onlarla da işbirliğidir.
      Günümüz DEMOKRASİSİNİN  tanımını  şöyle yapabiliriz; "Demokrasi hepimizin yaşam  tarzında  varolan bir kurumdur. Sadece Devlet yönetiminde değildir."
      Tüm toplumlar, bünyelerinde oluşan sıkıntıları demokrasi ile aşarlar.Bir yaşam şekli olan demokrasi; İnsanları kuşun ötüşü gibi rahatlatır, suyun akışı gibi de serbesleştirir...Demokrasi sadece Yasalarla sağlanan bir şey değildir. Bir anlayış ve yaşam felsefesidir. Yaşam şekilleri  değişmedikçe , demokrasi içtenlikle benimsenmedikçe bir topluma da demokrasi gelmez.
     Demokrasi aynı zamanda bir Kurumlar ve kurallar rejimidir.
     1975 li yıllarda Türkiye, KIBRIS BARIŞ Harekatını gerçekleştirdi. YUNANİSTAN'da bir Taksi ŞÖFÖRÜ; "Türkiye ye ÇIKARMA Harekatı için teşekkür ederiz. Bize DEMOKRASİYİ ve ÖZGÜRLÜĞÜ getirdi..."
     Sanırım, ülkemizde o dönemlerde demokrasi ve özgürlük çokmuş!....
                 xxxxxxx
      Bir Doğa olayı olan DEPREME dayanıklı  konutlar için, daha  zeminde iken RADYAL temel atılır.Bu temel binayı doğal sıkıntılardan korrur. Doğa olayı olan depreme karşı DİRENÇ üretir.
       Demokrasinin ana unsurunun da  SEÇİM olduğunu söyleyebiliriz. seçim ,Demokrasinin ZEMİNİDİR.S iyasi Partiler ise; Kiriş ve Kolon sistemidir. Yani demokrasinin temeli SEÇİMDİR.                               Ama nasıl bir SEÇİM?.....
     Elbette, Kurallarıyla ve Kurumlarının  denetiminde yapılan  DÜRÜST Bir SEÇİM...
       Alman  Düşünür Friedrich Wilhelm NİETSCHE, yaşadığı çağında; 1844-1900 lı yıllarda; 
       "Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi ,hiçbir  zaman  özgür bir seçim  yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumda SEÇİM Yapmak; okuma yazma  bilmeyen  adama hanği kitabı  okuyacağını sormak kadar  ahmahlıktır.
      Böyle bir SEÇİM ile İktidara gelenler; DÜZENLEDİKLERİ TİYATRO ile  HALKIN EĞEMENLİĞİNİ ÇALANLARDIR..."
     Düşünür, döneminde bu sözleri Avrupa halkı için söylemiştir.
      Bizde Köy Enstütülerinin Kurucusu olan İSMAİL HAKKI TONGUÇ; " KÖYLÜ Eğitilmeden ,İşçiye İş verilmeden , Herkesin Toprağı olmadan DEMOKRASİ gelmez.İki tür Demokrasi vardır. 
     GERÇEK DEMOKRASİ için Halk sıkı bir Eğitimden geçirilir. Halk eğitilmeden , DEMOKRASİYE Geçildi. Bir SANDIĞA KAĞIT Atıldı ve adı DEMOKRASİ Oldu..."
         xxxxxxxxxxxxx
       Seçim  Sürecinde HİLE Söylentileri....
    Olmaması mümkün değil...Hileler, SEÇMEN YAZIMINDAN başlar....Sandıklarda Sonuçlar alınına dek de devam eder....
     Ben; Seçim Sürecini yakınen izledim ve İstanbul Barosu bünyesindeki SEÇİM KRİZ  Merkezinde de her zamanki gibi GÖREVLENDİRİLDİM....
      Ulaşan yakınmalarda CHP, SANDIK ALANLARINDA- BAŞLARINDA yeterli değildi...
       Görevlendirdiği Görevli Kişilerinde CHP Lehine değil, aleyhine çalıştıkları söylentileri...
                   xxxxx
      CHP Yönetimi ve özellikle de CUMHURBAŞKANI Adayı Sayın KILIÇDAROĞLU; seçimlerde; TBMM SEÇİMLERİNE DEĞİL....CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE Önem vererek ; Görevlileri yönlendirdi.
      CUMHURBAŞKANI Seçildikten sonra; TBMM. Fes ederek ;                    TBMM.ni yeniden seçime götürmek düşüncesi, olabilir....
       Sayın KILIÇDAROĞLU; beyanlarında ve Kamuoyuna  yaptığı açıklamalarında ; " BEŞLİ ÇETE....Hesap soracağım..."
      Bu açıklamalar; Millet İttifakına ve CHP. ye OY Kaybettirdi.. Çünkü karşı -muhatap ettiği tarafda; kendi düzeyinde önlemlerini aldı...
      Yalnız CHP; Milletvekili Listelerini hazırlarken kriter neydi? Milletvekili Adaylarında olması gerekenleri Kimler ve hangi esaslara göre belirlediler?
       5 Haziran 1977 Milletvekili Seçimlerinde CHP.nin İktidar olmasını; CHP Yönetimi engelledi...
     Özellikle başta Doğu-Güney Doğu İllerimizde yaşanan  ADAY ADAYLARININ VETO edilmeleri.... Veto edilen ADAY Bağımsız Aday oldu ve CHP.nin aldğı oyların iki veya üç katını aldılar, Seçim Bölgelerinde...Bazı ADAYLAR Seçildikten sonra da Partileri olan ve ihraç edilmelerine rağmen CHP.ye döndüler.
      Başta AKP olmak üzere; Tüm Partilerden ADAY BELİRLEMEDE; Partili Delegasyon değil... Parti Merkez Yönetimi yapmaktadır.
     Ben çocukluğumdan bu yana Siyasal Yaşamın içindeyim; Seçilecek ADAYLARI...ADAY ADAYLARI içinden Partili Delegeler belirlerdi...
     12 Eylül 1980 Askeri  Müdahalesi sonrası getirilen SİYASİ PARTİLER YASASI ve SEÇİM Yasaları; Partili deleğe-seçmene Aday belirlemeyi bir tarafa bıraktırdı...  
     MERKEZ YOKLAMASI....                                                                                                                                                   Artık bu sistemden vazgeçilsin...
       xxxxxxxxxx
     Bazı Siyasi Partiler ve Adaylar....Devletin tüm olanaklarını kullandılar...Oylar sandığa girene dek de bu uygulamalar her dönem yapılmaktadır...
     Seçimler; Anayasa ve Seçim Yasaları gereği eşit koşullarda yapılır...
      Devletin Araçları ve Kurumları bazı siyasiler tarafından kullanıldı...
     YSK.mız bunları önleyemedi...
      SEÇİMLER; EŞİTLİK KURALI İçinde yapılmadı ve yapılamıyorda!....
      SEÇİM HAKİMLERİ; talep eden Hakimler arasında KURA ile belirlendiler...Bu Seçimlere dek böyle bir sistem olmadığı gibi, uygulama da olmadı...Kurayı da her Ağır Ceza  Merkezlerinde ki Adalet Komisyonlarınca çekilir.
     Yargıda; asla KURA olmaz ve de olamaz...Hakim Kararı verirken; Mevcut SEÇENEKLERDEN, olaya  en  uygun olan  seçeneği seçer. Kura usulü de Hakim Karar vermez ve veremezde...
     Kıdemli bazı Hakimler, SEÇİM KURULLARINDA Görev almayı ve Kuraya katılmayı da talep etmediler...
      Seçim Hakimliğinde KIDEM ESASI; askıya alındı.
              xxxxxx
      1977 -Eylül ayında Kısmi SENATO ve boş olan Milletvekiliği seçimleri yapıldı.
     CHP. Ecevit'in Başbakan olduğu dönemde AP.den gelen 11 Milletvekili ile Kurduğu Hükümet işbaşında...
   Merhum  DEMİREL'in AP. si 5=0 sloğanı ile  girdiği Seçimi aynı sonuçla tamamladı.
     ECEVİT; AP. Genel Başkanı DEMİREL'e,  Millet Sizi istiyor..." diyerekte istifa etti...
      DEMİREL; yeni Hükümeti azınlık partisi olarak kurdu. Merhum ECEVİT, Cumhurbaşkanı merhum F. KORUTÜRK'e; " DEMİREL'in kuracağı Hükümete,  karşılıksız ve koşulsuz  destek vermeye hazırız..." talebini götürdü.
      KORUTÜRK; hemen not almış bu öneriyi ve DEMİREL'e de iletmiş...
       Demokrasiye;  sıkıntılı dönemler yaşatıldı.
       xxxxxxxx
      Gelelim Biz Önümüzdeki Sürece....
      CHP ve diğer Muhalefet Partiler; 2024 -Mart Ayı sonunda yapılacak olan YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNDE Ne yaparlar veya ne yapmak isterler?...
     Yalnız; Büyük Kentlerin -Yerel Yönetim-Belediye Seçimlerinde; CHP Adayları büyük bir oranda da Şanslıdırlar...
     Kırsal kesimdeki Seçim Sıkıntıları; Büyük kentlerde fazla yaşanmaz.
     " Köprü-dere geçilirken AT DEĞİŞTİRİLMEZ..." derler Atalarımız...
      CHP.nin bu dönemde Lider Arayışı içinde olmaması gerekir....KILIÇDAROĞLU; son derece enerjik olarak yapılması gereken çalışmayı da yaptı...KILIÇDAROĞLU'nun temsil ettiği EKOL; SEÇİMİ Kaybetmedi...Çevresindeki Vasıfsız Akıl Hocalarının yanlış uygulamaları kaybettirdi. SANDIKLARA SAHİP Çıkamadılar...
     Bana , bazı ISLAK İMZALI İLÇE SEÇİM KURULU Tutanakları ulaştı. Bu Tutanaklar; İL SEÇİM KURULUNA ve YSK. ya gönderilirken; Oyların Dağılımı birbirinin zıttı...Bu belge ve bilgiler sayfamda var...Merak edenler bu bilgilere sayfamda ulaşabilirler...
    CHP. yine Sayın KILIÇDAROĞLU'nun Genel Başkanlığında Şimdiden YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNE Hazırlığa başlamaları gerekir...
      CHP. Önümüzdeki günlerde yapacağı KURULTAY'da yine KILIÇDAROĞLU'nun Genel Başkanlığında  YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNE hazırlık yapmaldır....Yani YEREL YÖNETİM SEÇİMİNE; CHP. KILIÇDAROĞLU'nun Liderliğinde gitmelidir.
     Özellikle de; 14. Mayıs 2023  günlü Cumhurbaşkanlığı-Milletvekili Seçimlerinde Oy Kullanan SEÇMEN LİSTELERİNE Sahip olarak; Seçmen Askı Safhasında ve Listelerin Güncellenmesinde; Uzman  SEÇİM  Hukukçuları ve  deneyimli Siyasilerle el ele vermelidirler...OY KULLANACAK SEÇMENLERİN Belirlenmesi ve Yabancı Seçmen Yazımları Masaya  yatırılmalıdır....
       Bilmiyorum!....Sizler Nasıl ve Ne  Düşünüyorsunuz?....
          Saygı ile....