Tarım işini hafife almayın,
silâh kadar değerlidir bir millet için.
Silahın ne kadar çok olursa olsun Savaş döneminde Gıda yâni tarımın yoksa telef olursun.. bağımsız kalamazsın.
Aynı şekilde Tarımın yeterli olsa da,
silahın yoksa zaten savaşa bile giremezsin..
Dolayısıyla bağımsız kalanazsın.
Ama savaşsız dönemlerde kimseye muhtaç olmadan yaşayabilirsin..
Bu açıdan Türkiye'nin son 15 yılını değerledirdiğimizde, malesef büyük bir yanılgı hatta düzeltilmesi yıllar alacak hatalar görüyoruz.
70'li yıllarda kendine yeten ender ülkelerden iken, 90'lı yıllarda bazı tarım ürünlerinin ithalatına başlamış, AB kriterleri (dayatmaları) gereği bazı ürünlerde kota uygulamasına imza atmıştık.
Ancak 2017 itibariyle %70 gıda yani tarım yani Ziraî ürünlerimiz yurtdışından ithal ediliyor. En son milli yemeğimiz kuru fasülyeyi bile brezilyadan almaya karar verdik.. Ayrıca tohum koruma ve ıslah çalışmaları durdurularak İsrail-Hollanda-Kanada.. gibi ülkelere bağımlı kaldık.
Buğdayımız, princimiz, mercimeğimize varıncaya kadar ithal.
Yarın Allah korusun bir savaşa girilse, gıda ithalatımız dursa.. 5 ay idare edebilecek stoklarımız dahi yok.
Bunun sebebi
1- 90'lı yıllarda başlayan AB kotaları, AKP tarafından harfiyyen uygulanmaya devam etti
2- Tarım planlaması hala yapılmadı
3- Tarım alanları inşaat ve sanayi alanlarına dönüştürüldü
4- Yurtdışına 1-1,2 TL'ye satılan mazot çiftçiye 3,5 TL'ye satıldı.
5- Gençler tarım işlerine yönlendirilerek özgür katma değer üretmek yerine şehirlere özendirilip.. asgari ücretli şehir varoşları oluşturuldu.
6- köyde kalanlar ise 600 TL'lik yaşlılık ve emeklilik parasının yanında kömür ve makarna yardımıyla tembelliğe alıştırıldı.
7- Kooperatif kültürü solculara hizmet ediyor diye zayıflatıldı.
8- 5 TL'ye pazardan aldığımız ürünü aslında Çiftçi 1 TL'nin altında satıyor yâni kâr edemiyorken aracılar ve tefeciler para delisi oldu.
9- Soğuk hava depoları ve soğuk taşıma zinciri kurulmadığı için depolama ve kargo maliyetleri olağanüstü arttı ayrıca ürünlerin telef olma oranı %30'lara ulaştı..
10- Teşvik ve eğitim desteği yapılmadı veya denetlenmedi..
SONUÇ;
2007-2008 sonrasında dış politikada olduğu gibi tarımda da tersine politika üreten, 100 yıllık devlet tarım politikasını değiştirerek daha iyisini yapmak yerine tamamen bitiren, bağımlı hâle getiren politikalara/politikasızlıklara yöneldik.
Bugün toprağımızın üçte biri ekilmiyor ve üçte birinde de bilinçsiz tarım yapılıyor..
* Alıntı
YORUMLAR