Trabzonspor'un logosundaki kuğu konusu mini bir tartışma yarattı. Kuğudan rahatsız olan TSliler bile oldu. Bunun üzerine TS'nin yaşayan tarihi, her kademede görev almış, Divan Başkanlığı da yapmış ihtiyar delikanlı Nizamettin Algan'ı rahatsız etmek zorunda kaldım.
"Biz o dönem bir kupa çeyrek finali için İstanbul'daydık. Turnuvayı düzenleyen HayatSpor dergisi idarecileri bizi Aksaray'da kaldığımız otelde ziyaret ederek 4 takımlı ( GS,BJK,TRBZON,FENER) turnuvaya bizi de davet ettiler, biz de kabul ettik. Pasaportu da verdik" Sonra FB'nin katılmayacağını söylediler, biz gittik ve BJK ve GS'yi yenerek şampiyon olduk. 3-4 yıl sonra Ankara Büyük Otel'de Kulüplerarası bir toplantıda, FB Başkanı merhum Faruk Ilgaz, hepimizin içinde tebessüm ederek şöyle dedi; "Ben bu kafasızlara (FB ve BJK Başkanlarını işaret ederek) dedim ki, bu Trabzon takımı dehşet top oynuyor, Kıbrıs'ta hepimizi yenerler ve ondan sonra da Trabzon'u bir daha da durduramayız, oynamayalım.
Ama beni dinlemediler " Ruhu şad olası Faruk Ilgaz'ın futbola dair öngörüsü saygıyı hak ediyor, tam da dediği gibi oldu, fazlası olmasın diye de legal illegal tüm güçler seferber edildi (bu benden) Yani ömrü uzun olası 90'lık delikanlı Nizamettin amcamız diyor ki; Derginin yazdığı gibi FB çekildiği için değil, bizi aldıklarını öğrendiği için sahadan kaçan FB Başkanı, BJK ve GS'yi de ikna etmek istemiş ama başaramamış.
Gelelim TS amblemindeki kuğuya...
Nizamettin abi "ben böyle bir ayrıntı hatırlamıyorum, olsa bilirdim" dedi. Ben de ona bildiklerimi anlattım, "bilememi olabilir" dedi.Benim bildiklerim; 1990'da Mehmet Ali Yılmaz'ın efsane GÜNEŞ gazetesinde paramızı al-a-madan çalışıyoruz, gazete çökmüş, Asil Nadir satın almış, kapıda grev gözcüleri, okuluma da yakın olduğu için esasen "takılıyorum"
Tayfun ve Değer Abilerimin ruhları da şad olsun. Değer abim bir gün odasında otururken "Selooo, gel bak sana ne göstereceğim" dedi. Gittim, önünde Trabzonspor -Lyon maçı sayfası açık ( 4-3 lük deplasman maçı). "Sizin armaya bakınca ne görüyorsun" dedi.
Değer abi espri yapmaya bayılır, olmadık numaralar yapar, beni de "laz" galatıyla sever, sayar ama Değer abi bu, kimbilir ne var kafasında. "logo işte abi" dedim, "T ve S iç içe,klasik" "Başka bir şey göremiyor musun, iyi bak" "Yok abi göremedim valla" "Sizi bu logoda bir kuğu saklı, bak bakalım görebilecek misin?" Baktım, "gördüm" dedim. Devam etti ; "Bu logoyu sizinkiler bizim Galatasaray lisesinden bir arkadaşımın eşine ısmarlamışlar, logoya kuğu koydum demiş" O günlerin kakafonisi içinde biraz da toyluk belki, Değer abiye bu grafik sanatçısının adını sormadım, ya da sordum ama Değer abi hatırlamadı, esasen ben de çok üzerinde durmadım, maalesef.
Trabzon Araştırmaları Vakfı'nın "-Bizde Futbol" adlı kitap çalışması elime geçince, Mehmet Rıza Kuğu ve Süleyman Rıza Kuğu kardeşlerin Trabzon Futbol tarihindeki çok önemli rollerini öğrendim. S.Rıza Kuğu, Paris 1924'te ülkemizi temsil etmiş Kardeşi Mehmet (Kaptan) Rıza Kuğu da Trabzon'da spor altyapısının inşasında unutulmaz hizmetler vermiş.
Peki Değer Eraybar bu bilgiye nasıl ulaştı? Maalesef yaşarken sorma akılcılığından uzaktım, ama tahminim şu; Kuğu kardeşlerin 2'si de Galatasaray Lisesi mezunuydu! TS logo çalışması için İstanbul'dan bir sanatçıya başvurmuş ve o sanatçı da büyük ihtimalle Galatasaray liseliydi, Kuğu'ları da biliyordu!
Bu kadarı da yetmeyebilir bu iddia için, kabul Bu logo talebinden sadece 1-2 yıl önce Trabzon amatör takımı İdmanocağı , İstanbulu'un 3 büyüğünden biri BJK'yı 2 maç sonunda kupadan eleyerek büyük sükse yapmıştı, yani moda Trabzon'du, haliyle o merakın Kuğu keşfi de çok sürpriz sayılamazdı.
Hala belge isteyen olursa, üzgünüm, bazı sevgilerin belgesi olmaz, sadece hisseder ve kabul edersiniz. Ben diyalektik metodolojinin de desteğiyle tüm kalbimle sahiplendim, zira vefa çok kıymetlidir, sizi bilmem.
Nizamettin abi , o dönem İstanbul'a amblem çalışması yapıldığını doğrudur. İhtiyar delikanlımız yaşıyor, Trabzon'da kendisine de sorulabilir.
YORUMLAR