Reklam

Türk Eğitim Tarihine Geçen Bir Olay: İĞNECİLER SINIFI..!

İstanbul Lisesinin onuncu sınıf öğretmeni Salih Hoca ile öğrenciler arasında garip bir olay gerçekleşir.

Türk Eğitim Tarihine Geçen Bir Olay: İĞNECİLER SINIFI..!

İstanbul Lisesinin onuncu sınıf öğretmeni Salih Hoca ile öğrenciler arasında garip bir olay gerçekleşir.

Türk Eğitim Tarihine Geçen Bir Olay: İĞNECİLER SINIFI..!
10 Ocak 2021 - 17:21

Türk eğitim tarihine geçen bir olay..! (okumanızı öneririm.)

 
İĞNECİLER SINIFI..!
 
Türkiye'nin en önemli liselerinden olan İstanbul Erkek Lisesi, 1925 yılında enteresan bir olaya sahne oldu. Öğretmene şaka yapmak isteyen bir öğrenci tüm sınıfın kaderini değiştirdi.
 
İstanbul Lisesinin onuncu sınıf öğretmeni Salih Hoca ile öğrenciler arasında garip bir olay gerçekleşir. İstanbul Lisesinin onuncu sınıfı öğretmen sandalyesine bir iğne yerleştiren öğrenciler, pusuya yatıp Salih Hoca’nın iğnenin üstüne oturmasını izleyeceklerini düşünürler.
 
Öğretmen zili çalınca o sınıfta dersi bulunan Arapça öğretmeni (Salih Hoca) sınıfa giriyor. Sandalyeye oturacağı zaman cübbesini iki eliyle düzeltirken eli bir iğneye değen Salih Hoca ise oturduğu yere bir iğnenin yerleştirildiğini hisseder, sandalyeye oturmaz ve deftere imzasını attıktan sonra, “Ben bu muameleye layık değildim, sizlere çok teessüf ederim.” diyerek dershaneyi terk eder.
 
Meseleyi Müdür Besim Bey'e bildiriyor ve istifasını veriyor.
Ondan sonra hızlıca araştırmaya geçen disiplin kurulu işin failini bir türlü bulamaz. O sınıfın dersleri durdurulur ve araştırmalar devam eder. Fakat hiçbir öğrenci itirafta bulunmaz.
 
Sonrasında 1925 yılının öğretmenler toplantısı düzenlendiği gün öğretmenler odasında çaylar içilirken odaya birden Müdür ile lisenin güvenliği içeri girer ve müjdeyi verir…
 “Muhterem hocamız Salih Efendi'nin sandalyesine iğneyi koyan iğneci sınıfın tamamen ihracına karar verdik. Çünkü failini ele vermiyorlar.”
 
Sonrasında ise sınıftaki 41 öğrenci İstanbul Erkek Lisesinden Bursa Lisesine sürgüne gönderilir. Olaydan seneler sonra ise Salih Hoca'nın sandalyesine iğneyi koyan kişinin başka sınıftan olduğu anlaşılır. Ama "İğneciler" olarak adlandırılan ve Bursa’ya sürgüne gönderilen sınıf ise çoktan mezun olmuştur bile.
 
1925 yılının 10’uncu sınıfı, yani “iğneciler” arasından kimler çıktı:
 
-228 Sait Efendi: Arkadaşları arasındaki lakabıyla H2O, yani sulu Sait. Ünlü hikayeci Sait Faik Abasıyanık.
 
-697 Rahmi Efendi: Ünlü hekim, politikacı, şair ve akıl hastalıkları uzmanı Dr. Rahmi Duman.
 
-748 Saffet Efendi: Ünlü hukukçu Saffet Nezihi Bölükbaşı.
 
-725 Feridun Efendi: Ünlü gazeteci ve yazar Hikmet Feridun Es.
 
-Sabri Efendi: Türk politika ve diplomasi hayatının unutulmaz isimlerinden, eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil.
 
-Sıtkı Efendi: Demokrat parti döneminin ünlü bakanlarından Sıtkı Yırcalı.
 
Hikmet Feridun ES’in şu sözü çok meşhurdur. “Biz 43 iğneci idik. Fakat sonradan o kadar çok kişi iğneci sınıftan olduğunu iftiharla iddia etti ki, hayret etmemek mümkün değil …”
 
"Koca sınıf Bursa’ya sürülüyor, veliler müdürün odasını basıp tehdit etmiyor. Disiplin kurulundaki hocalar tehdit edilmiyor. Kalitenin tesadüf olmadığı, ahlaklı olmanın kişiye ve topluma ne kadar büyük bir etkisi olduğunu tekrardan anlamış olduk.”
 
Dr. M. Fuad Umay
Yıl:1926
Gürbüz Türk Çocuğu Dergisi 

Bu haber 1078 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum