2013 yılında 30 keçi alarak kurdukları keçi çiftliğini aradan geçen süre içerinde 450 keçiye kadar çıkaran kadın girişimciler, hedeflerine adım adım ilerlediklerini ifade ediyor. Ancak, girişimciler, keçi sütünün çok sağlıklı olmasına rağmen Tokat’ta pazarı olmadığından şikayetçi.

Girişimci kadınlardan Hülya Solmaz (50) hedeflerinin, burayı tam profesyonel bir tesis haline getirmek olduğunu vurgulayarak, “Buraya sağımhane, kesimhane, paketleme bölümleri yaparak hem kendimiz kazanmak hem de birilerini iş sahibi yapmak istiyoruz.” diyor.

EL ELE VEREN KADINLAR KEÇİ OTLATIYOR, SÜT SAĞIYOR

Yaptıkları işin birçok zor yanları olduğunu dile getiren girişimci kadınlar, buna rağmen zevkle yaptıklarını hedeflerine odaklandıklarını belirtiyor. Çiftlikte 3 farklı ırktan keçi olduğunu anlatan Hülya Solmaz, ırkların Sanem, Kilis, Halep olduğunu söylerken, bu ırkların birbiri ile uyum içinde olduklarını herhangi bir sorun yaşamadan 450 keçinin tüm işlerini birlikte yaptıklarını anlatıyor. Girişimci bayanlardan Canan Tek (39) ise bu işi profesyonel manada yapmak için çobanlık sertifikası aldığını söylüyor. Çiftlikte hayatın erken başladığını kaydeden Tek, şöyle konuşuyor: “Sabah saat 05.00'te mesaimiz başlar. Saat 05.00 sıalarında otlatmaya gidiyoruz, saat 10.00'da otlatmaktan getirdiğimiz keçileri ağıla sokuyoruz, kendimiz kahvaltı yapıyoruz. Ardından süt sağım işlemi başlıyor. Yaklaşık olarak 200 keçimiz hergün sağım yapılıyor. Sağdığımız sütlere gereken hijyen yapıldıktan sonra, peynir yapılması için mayalama aşamasına geçiyoruz. Saat 16.30 civarı bu işlemler tamamlanıyor, akabinde tekrar hayvanları otlatmaya çıkıyoruz, saat 20.30 civarında ise otlatmadan geri dönüyoruz. Yaz günleri mesaimiz bu şekilde geçiyor.”

PAZARLAMA SORUNUMUZ VAR

Keçi sütünün çok sağlıklı olmasına rağmen Tokat’ta pazarı olmadığını dile getiren Hülya Solmaz, “Bu sebeple ürettiğimiz sütleri pazara süremiyor, peynir haline getirip piyasaya sürüyoruz.” diyor. Amaçları hakkında da bilgi veren Solmaz, şunları kaydediyor: “Amacımız herkes gibi bizim de sistemi kurup birkaç kişiye iş kapısı olsun, önce kendi kesemiz, sonra ilimiz, sonra işsiz insanları düşünerek bu işe kalkıştık. İlk amacımız başlangıçtaki hedefimiz ise Avrupa Birliği hibesi, biz bu hibeyi almaya halen kararlıyız, 3 yıldır bu sektörün içindeyiz, Avrupa Birliği'nin hibesini Tokat’a kazandıracağız, burayı fabrikasyona dönüştüreceğiz, çalışanlarımız olacak, hedefimiz amacımız bu. Biz bu işe 2013 yılında 10 keçi ile başladık şu an 450 keçimiz var. Eğer sistemi oturtabilirsek bin keçiye kadar sayıyı çıkarabiliriz. 

Şu an üretimlerimiz içinde sadece süt ve peynir var. Pazarlama sorunumuz var ama bizim en büyük avantajımız, bayan olmamız kendimizi daha iyi ifade etmemiz, nerde ne isteneceğini bilmemiz bizim için avantaj. Köylerde zaten bu işi yapan kadınlar olsa da işi yapan erkekler görünür. Ben yaptığım işin zor tarafını görmüyorum. Doğru yolda ilerlersek, doğru sistemi kurarsak zor tarafı yok. Tıkandığımız noktalar var, kırsal bir noktadayız burada elektrik yok, elle sağım yapıyoruz, elektrik olsa makine ile sağarız. İlerde sağımhane kuracağız, soğutma tankı yapacağız bu takım şeylere ihtiyacımız var.”

'HEDEFİMİZ MARKA OLMAK'

Girişimci bayanlardan Canan Tek ise hedeflerinin marka olmak olduğunu ifade ederek, şöyle konuşuyor: “Amacımız markalaşmak, kendi üretimizi yapmak. Hedefimiz peynir, et olarak süt üretimi yaparak çoğaltmak. iki bayan olarak elele verip işimizi büyütmek. Buraya üretim tesisi düşünüyoruz, et süt imalatı yapmak bunları ambalajlamak. Bunun için ilk önceliğimiz buraya elektrik getirmek, sütümüz tez bozuluyor buna çözüm bulmak.” Aldığı çobanlık sertifikası hakkında da bilgi veren Tek, “Ben çobanlık yaptığım için gerekliydi bu yüzden aldım. Bu işi yapacaksanız gerekli olan her şeyi eksiksiz yapmalısınız.” diyor.

Elele verip dayanışma içerisinde doğada keçileri ile hayata sarılan 2 bayan girişimci, hedeflerine erişmek için var güçleri ile mücadeleye Tokat’ın yaylasında devam ediyor.