İnsanların, iş ilişkisinden arkadaşlık ilişkisine, tüm ilişkilerini sürdürmek için pek çok farklı motivasyonu olabilir. Aynı durum romantik ilişkiler için de geçerli.
University of Utah’ta yapılan bir araştırma, romantik ilişkilerin devam etme motivasyonlarına ışık tutuyor. Yapılan araştırmaya göre ilişkilerdeki artı ve eksiler, ilişkinin sürmesi ya da bitmesi konusunda kademeli roller oynayabiliyor.
Utah Üniversitesi, yaptığı araştırmada halihazırdaki ilişkisinde ayrılık noktasına gelmiş, ancak ne yapacağına henüz karar veremeyen kişilerle görüşüyor, onları gözlemliyor. Kadın ve erkek katılımcılarla yapılan araştırmada, katılımcılara ilişkilerini sürdürmek ya da bitirmek için karar vermelerine neden olabilecek sebeplerin sıralanacağı açık uçlu sorular soruluyor. Katılımcıların verdiği yanıtlardaysa bazı benzerlikler görülüyor. Katılımcılar, ilişki sürdürme motivasyonuna verilen 27 ve bitirme motivasyonuna verilen 23 cevapla ortak noktada buluşuyor.
Evli çiftler ve evli olmayanlar için ilişki sürdürme motivasyonları farklılık gösteriyor
Araştırmanın ikinci bölümünde araştırmacılar bu 50 maddeyi, ortalama 2 yıldır ilişki içerisinde olan ya da ortalama 9 yıllık bir evlilik süreci geçiren ve yine ilişkisinde “tamam mı, devam mı” noktasına gelen kişilere anket olarak sunuyor. Henüz ilişki aşamasında olan çiftler ilişkiyi sürdürme sebeplerini partnerlerinin kişiliği, beraber vakit geçirmenin verdiği keyif gibi sebeplerle açıklarken; evli çiftler, sorumluluk, ilişkiye harcanan emek gibi seçenekler üzerinde yoğunlaşıyor. Bu noktada katılımcılar için ilişkinin sürdürülmesi zor olsa bile, yeniden başlama düşüncesi korkutucu olarak görülüyor.
İlişki sürdürme motivasyonunu etkileyen etkenlerden bazıları şöyle:
- Duygusal yakınlık
- Duygusal yatırım
- Aile sorumluluğu
- Partnerin karakteri
- Eğlence
- Duygusal olarak güvende olma hissi
- Fiziksel yakınlık
- Finansal çıkarlar
- Birbirine uygunluk
- Partner için duyulan endişe
- İyimserlik
- İlişkinin onay görmesi
- Bağlılık
- Cazibe – çekim
- Genel tatmin hissi
- Alternatiflerin değerlendirilmesi (başka birini bulamama ihtimali)
- Lojistik engeller (ortak banka hesabı gibi)
- Belirsizlik korkusu
- Sosyal bağlantılar
- Konfor
- Alışkalık
- Yoldaşlık
- Uzun vadeli planlar (birlikte kurulabilecek bir gelecek hayali)
- Ortak çıkarların uyuşması
- Sosyal baskı
- Kişisel gelişim
- Sosyal statü (popülerlik ve prestij)
Diğer yandan ilişkinin sonuna gelindiğinin anlaşılmasını sağlayan sebepler ise şöyle sıralanıyor:
- Partnerin karakteri (kusurlar)
- Güvenin kırılması (aldatma)
- Partnerden vazgeçme
- Dış sebepler (taraflardan birinin başka bir yere taşınması gibi)
- Fiziksel uzaklık
- Anlaşmazlık ve geçimsizlik
- Uyumsuzluk
- Duygusal soğukluk
- Onay görememe
- Maddi sıkıntılar
- Zevk almama ve eğlenmeme
- Uzun süre etkisini gösterebilecek problemler
- Genel tatminsizlik hissi
- Eşitsizlik (özellikle ilişkiye verilen çaba konusunda)
- Sosyal etkiler (ilişkinin arkadaşlıkların bozulmasına neden olması)
- Fiziksel ya da psikolojik suistimal / taciz
- Çekimin azalması
- Abartılı beklentiler
- 3. bir kişi
- Alternatif seçeneklerin olması
- Bağlılığın verdiği rahatsızlık hissi
- Kötü örnek olma
- Beklentilerin ihlal edilmesi
Tüm bu etkenlere rağmen insanlar, yine de bir sebepten birbirlerine aşık oluyor. Araştırmanın başında yer alan Ph. D. Samantha Joel’e göre, “evrimsel açıdan bakacak olursak, atalarımız için bir partner bulmak “doğru partner”i bulmaktan çok daha önemliydi”.
TED konuşmacısı Hannah Fry, “Aşkın Matematiği” konu başlıklı konuşmasıyla, romantik ilişkilerdeki partner seçme kriterlerine esprili bir dille yaklaşıyor. İşte sayılarla ve olasılıklarla aşkın matematiği.
Bu videoyu Türkçe altyazı seçeneğiyle izleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Terapi odasından romantik ilişkilere dokunan bir bakış
Kaynaklar:
eurekalert.com
mensfitness.com
Ted
Devamı: https://www.uplifers.com/iliskilerin-surmesi-ya-da-bitmesinin-en-onemli-50-nedeni/#ixzz6kjsh3LpR
YORUMLAR