Trabzonspor’un iki hafta aradan sonra Antalyaspor deplasmanında sergileyeceği performans merak ediliyordu. Bordo mavili ekip oyun olarak rakibini sürklase etti ama skora ortak olmak için müsabakanın son anlarını bekledi.

Trabzonspor önceki müsabakalardaki defansif futbol anlayışının aksine Antalyaspor karşısında müsabakanın ilk yarısında rakibine top göstermedi. Barselona’nın klasik oyun şablonuyla soğukkanlı bir oyun anlayışıyla acele etmeden oynadı. Antalyaspor topu ancak penaltı noktasında görebildi ama Ekuban’ın penaltı atarken ki dürüstlüğü Trabzonspor’u golden etti. Daha diplomatik olup kaleciyi yere yatırması gerekiyordu.

Antalyaspor’un Amilton’un kafasından bulduğu gol kör kurşundu. Uğurcan’ın zamanın gerisinde kaldığı o gol Trabzonspor’un oyundaki belirgin karakterini paniğe dönüştürdü.

Antalyasporlu Ersan sakat değil, yoruldu ve ceza sahasında oturdu. Hakemler insan psikolojisinden bihaberler. Popülist politikacılar gibi Türk futbolcusunun her isteğine yetişmeye çalışıyorlar.

Trabzonspor ikinci yarıda Antalya’da kendi evine girmeye çalışan ama bir türlü doğru anahtarı bulamayan ev sahibi gibiydi. İşe yarar umuduyla forvete ikinci bir çilingir soktu. Sezon başından beri en karakteristik futbolunu oynamasına rağmen arzu ettiği golü uzun süre bulamadı.

Nwakaeme’nin kanadını bırakıp neden içeri sokulduğunu şahsen anlayamadım. Aleksandr Sörloth’u izledikten sonra Djaniny’i forvet olarak izlemek sanatsal açıdan tam bir işkence. Djaniny’e 98 dakika boyunca 40 orta yaptılar. Sabit dursa biri çarpıp gol olacak.

Türkiye’de futbol sakatlık numarası yapan sahtekârlara hakemlerin müsamaha tarihidir. Tam tempo buluyorsun, bir şeyler olacak hissediyorsun, oyun duruyor. Ligin 21 takımla, seyircisiz oynanması değil, bu sahtekârlıklar futbolu bitiriyor.

Abdullah Avcı bütün anahtarları denedi, ama olan anahtarlarla Antalyaspor defansını bir türlü açamadı. Cepheden, sağdan soldan, bütün varyasyonlar en az on kere denendi.

- Bu takıma iyi bir çilingir lazım Faşo ağam!

Yusuf Sarı’ya yapılan hareket net penaltı, topa temas yok çünkü. Ama takımın rengi bordo mavi olunca hiç tereddüt bile etmiyorlar. Sonunda bordo mavililer Afobe ile kapıyı açtılar ama çok geç olmuştu.

Sonuç olarak Trabzonspor’un bu beraberlikle kaybettiği bir şey yok. Aksine futbol anlamında ileriye dönük pozitif sinyaller verdi. Ve forvetteki eksikliğini bir kez daha gördü