Yusuf Yavuz
Anadolu coğrafyası üç ayrı iklim tipinin hüküm sürdüğü zengin bir biyoçeşitlilik merkezi. 12 binden fazla bitki türüne ev sahipliği yapan Türkiye’nin bu zenginliği, tüm Avrupa kıt’asına eşdeğer. Tarımdan hayvancılığa, gıdadan kozmetiğe, kimyadan sağlığa birçok alanda kullanılan Anadolu bitkilerinden biri de halk arasında genel olarak deve dikeni olarak anılan türler. Bilimsel adı ‘Asteraceae’ olan familyaya ait bir tür olan ‘Gundelia tournefortii’, Anadolu’nun birçok bölgesinde ‘Kenger’ olarak anılıyor. Doğu Anadolu’dan Batı Asya’ya kadar uzanan coğrafyadaki kültürlerde yemeğinden salatasına, çorbasından kahvesine birçok biçimde tüketilen kengerin en çok bilinen ürünlerinden biri de köklerinden çıkarılan sıvıdan elde edilen sakız. Kenger sakızı olarak anılan doğal sakız, Doğu Anadolu’nun birçok kentinde eski bir gelenek olarak varlığını sürdürüyor. Malatyalı Arap Özkul, 30 yıldır ekmeğini kenger sakızından çıkarıyor. Yalnızca kenger sakızı satarak geçimini sağlayan 55 yaşındaki Özkul, “Çocuklarımı kenger sakızı satarak büyüttüm, oğlumu evlendirdim. Sigortamı da kenger sakızından kazandığım para ile ödüyorum. Ne bir kayısı bahçem var ne de başka mal varlığım. Sadece bu kenger sakızına tutunup yaşayıp gidiyorum” diyor.
YAZIYI OKUMAK İÇİN:
https://gazeteciyazaryusufyavuzblog.wordpress.com/2018/10/01/ekmegini-30-yildir-deve-dikeninden-kazaniyor/
(Arşiv yazı)
Ekmeğini 30 yıldır deve dikeninden kazanıyor
Anadolu’nun hoyratça yok edilen bitki hazinesi akılcı yönetilirse kırsal yoksulluğu önleyebilir…
18 Mayıs 2020 - 17:23
Bu haber 573 defa okunmuştur.
YORUMLAR