KAMUOYUNA..........
Can ATALAY; Görevli-Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Kararı ile SERBEST BIRAKILMASI Gerekirdi...
Anayasa Mahkemesinin "HAK İHLALİ" Kararı gereği olarak; Can ATALAY'ın Tahliyesini İlk derece Mahkemesi olan Ağır Ceza Mah-kemesi yapacaktır ve yapması da gerekirdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Görevi değildir. İlk Aşama da GÖREV; İstanbul 13. AĞIR CEZA Mahkemesinidir.
13. Ağır Ceza Mahkemesinin Olumsuz Kararına karşı Kanun Yolu Yargıtay 3. CEZA DAİRESİNİNDİR....
Yargı kendi bünyesinde sıkıntılar yaşamaktadır.Bu SIKINTILAR, Yurttaşlara yansımaktadır...
Bir Siyasi Lider; Anayasa Mahkemesine kapatılması için saldırı yapıyor...
xxxxxxxxxx
Yargıtay 13. Ceza Dairesi; " Hak İhlali vardır..." diyerek Tahliye yapamaz. Bu görev; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinindir.
Yargıtay 3. Ceza Dairesine KANUN YOLU Olarak Başvuru yapılırsa; Tahliye Kararı verebilir...
Yargı Organları ve Hakimler bu kadar da yıpratılmamış ve AĞIR Eleştiriler de hedef olmamış idiler Ülkemizde...
Ülkemizin her şeyden önce HUKUK Birikimi ile dolu, Adil ve Adil olmak kadarda CESUR ve YÜREKLİ Hukukçular yanında; HAKİMLERE de ihtiyacı vardır.
Ülkemizde, demokrasi sık sık,"Ülkenin bölünmez bütünlüğünü ve laik cumhuriyeti kollamak ve korumak" için Askeri Müdahaleleri
le kesintiye uğradı.
Eğerki YARGI Mensupları ellerindeki meşru olan YARGI GÜCÜNÜ TARAFSIZ bir şekilde kullanabilseydiler, bu gün bu müdahalalerden söz edilemezdi.
Bu nedenle de; Yargı'da cesur,yürekli ve korkusuz olan Hakim-Savcılara gereksinim vardır.
Sosyal Bilimciler;" En iyi Yasaların, zayıf ve basiretsiz uygulayıcılar elinde kötüleştiğini; en olumsuz YASALARIN ise Vasıflı Uygulayıcılar elinde iyileştiğini" vurgulamaktadırlar..
Biz herşeyden önce HAKİMLİK Mesleğini, Siyasilerin her türlü ta-sarrufundan uzak tutması gerektiği inancındayım.. Başta Siyasiler olmak üzere, herkesin bu ÖZVERİYİ göstermesi gerekir.
Hukuk Devleti ilkesine anlam ve içerik kazandıran YARĞININ BAĞIMSIZLIĞIDIR. Yargının Bağımsızlığı ve yansızlığı konusunda yaşanacak bir DURAKSAMA da duyulan en ufak ŞÜPHE, HUKUKUN Üstünlüğünü de zedeler...
Hukuk Devletindeki HUKUKSAL Sıkıntıları ve Endişeleri; yine en iyi bilenlerde UYGULAMADAKİ HUKUKÇULARDIR....
Hakimin BAĞIMSIZLIĞI; Anayasa ve Yasalara konan düzenleme-lerle olmaz. Hakimin öncelikle BAĞIMSIZLIK Formasyonu ile yetişti-rilmesi gerekir.Bu FORMASYON HAKİME; Eğitim ile verilir. Hakimin belleğine; " BEN BAĞIMSIZIM..." DİYEREK ÖZGÜVEN YERLEŞMELİ-DİR.
Şu gerçeğin kabülü gerekir. Hukuk Devletinin verileri ile yaşa-maya alışmış bir toplumda; keyfi bir yönetim şeklini benimseme olanağı da olamaz.
Hukuk, Kişileri DİNE,Devletin Otoritesine ve Ekonomik güçlere karşı korumaktadır.Yalnız bu HUKUK; Din Kurallarına ve Kurumlarına dayalı bir HUKUK değildir. Bu Hukuk ,Demokratik ve Laik olan bir HUKUKTUR...
Bir Yönetim,Hukukun üstünde oturdğu zaman rahatlar.Yönetim Hukuk dışı güçlerin üzerine oturup,ondan güç almaya kalkarsa, ken-di geleceğini ve Ülke geleceğini KARANLIĞA iter. Hukuk Devletinin bazı ilkeleri, baştan sıkıcı olabilir. Ama, ilerisi için rahatlatıcıdır.
Yargıyı bu kadar da yıpratmaya da hiç bir Hukukçunun da hakkı ve de yetkiside olmasa gerek...
Hukuk Devleti,her eylem ve işlemi HUKUKA uygun, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda ADALETLİ bir Hukuk Düzeni kurup ve bunu geliştirerek sürdüren , Anayasaya aykırı tutum ve davranışlardan kaçınan DEVLETTİR...
Bekleyelim ve de görelim...
Saygı ile...
CAN ATALAY OLAYI....HUKUK ve HUKUÇULAR....
Sn. Turan Ateş yazdı: "CAN ATALAY OLAYI....HUKUK ve HUKUÇULAR...."
28 Aralık 2023 - 21:08
Bu haber 470 defa okunmuştur.
YORUMLAR