ÜRETİM TASARRUF VE İSRAF
Ülkemizde ne zaman et, kasaplık ve damızlık hayvan ithalatı gündeme gelse ithalat yaptığımız ülkelerin başında Uruguay gelir.
Zekeriya Herdem
Güney Amerika'nın güneydoğusunda, Arjantin ve Brezilya arasında nüfusu 3.5 milyon, yüzölçümü 176.000 Km2 Latin Amerika’nın en küçük ikinci ülkesi, başkenti Montevideo’dur…
Uruguay mucizesinin kahramanı; Jose Alberto Mujica Cordano’dur (1935). Uruguay’lı çiftçi ve siyasetçidir. 70'li yıllarda Askeri cunta ile mücadele eden gerilla lideriyken polisçe altı defa vuruldu, yaklaşık 12 yıl askeri cezaevinde kaldı, iki kez firar etti…
Sol partilerin geniş cephe üyesi olan Jose Mujica, 2005-2008 yıllarında Tarım- Hayvancılık ve Balıkçılık Bakanlığı ve sonrasında senatörlük yaptı. 2010-2015 yılları arasında Uruguay Devlet Başkanı seçildi. Başkanlık maaşının %90'ını hayır kurumlarına bağışlayan Mujica, dünyanın en fakir devlet başkanı olarak anılır…
Mujica, ” Bir lokma bir hırka” düşüncesi ile evsize ev, ekmek ve su temini önceliğini hedef aldı. Böyle bir dünyada makam araçları, özel uçak, koruma ordusu ve saray tutkusu yoktu. Eski bir gerilla da olan eşine ait çiftlik evinde kalıyordu...
Güvenliğini sadece üçayaklı Manuela adlı köpeği ve iki polis memuru sağlıyordu.
Mujica, 1987 model Volkswagen Beetle'ı (kaplumbağa) ulaşım aracı olarak kullandı. Bir Arap Şeyhi arabasını satın almak için 1 milyon dolar teklif etti. Satış gerçekleşirse, evsizlerin barınma sorunu için bağışlayacağını söyledi…
Mujica ülke topraklarının % 90’nı mera ve tarıma kazandırdı. Tahıl, yem bitkileri pirinç üretimini katlayarak arttırdı. Sığır varlığı ülkemizle aynıdır. Domuz ve küçükbaş hayvan varlığı dahil 40 milyonun üzerine yükseltti ve balıkçılık üretimini üçe katladı. 2014 yılına gelindiğinde Uruguay'ın işsizlik oranı % 5.40, kişi başı geliri 17 bin dolar sevilerine geldi.
Bir röportajında, “Bana fakir denmesi yanlış, ben tutumlu bir insanım. Asıl fakirler, sürekli yaşamdan talepleri olan ve elde ettikleriyle yetinmeyen insanlardır.”
Türkiye’de yurt içi tasarruflar yatırımların gerisinde kalması sonucu, iktisadi büyüme için gerekli olan yatırımlar daha çok dış borçlarla yapılmaktadır. Dış piyasalardan tedarik edilen finansmanın mali ve siyasi bedeli olmaktadır. Yüksek ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması ile dış kaynaklara olan bağımlılığın azaltılması gerekir. Yurt içi tasarrufların artırılmasında ve israfın önlenmesi çok önemlidir…
Yurtiçi tasarrufların arttırılması doğru para politikaları ile mümkündür. Bazı ülkelerin tasarruf oranları sırasıyla; Çin %50,3- İran %49,6- G. Kore %35- Almanya % 27 ve Türkiye %11,4 ile çok düşüktür. İsrafın önlenmesi bireyden kamuya topyekûn bir kampanya, yönlendirme ve denetim ile sağlanır. 1854’ten beri dış kaynak ihtiyacı ekonomik krizlerinin başlıca sebeplerinden biri olmuştur.
2 Haziran 1967 tarih ve 12.611 sayılı Resmi Gazetede; Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği(SSCB) arasında 56 Yıl önce bazı sınaî tesisler kurulması ve ödeme şartları Antlaşması İmzalanmıştı;
Demir-Çelik, Alüminyum, Rafineri, Termik ve Hidroelektrik Santral, Cam, Alkol, Asit ve Gübre fabrika ve tesislerinin kurulması karara bağlanmıştır.
Sanayi Tesislerinin Bedeli; Tütün, fındık, kuru üzüm, narenciye, yaş meyve ve sebzeler, zeytin, zeytinyağı, canlı hayvan, deriler, pamuk, yapağı, yünlü ve pamuklu mensucat, trikotaj, ayakkabı maden cevherleri, diğer tarım ürünleri ile ödenmesi… (*)
Ülkemiz 50 yıl öce, kaçak ve açık yollardan doğu ve güneydeki komşu ülkelerin canlı hayvan ihtiyacını önemli ölçüde karşılıyordu. Nüfusumuzun % 4’ü ve vatan toprağımızın % 20 si kadar olan Uruguay’ın başardığını biz neden yapamıyoruz? Sürdürülebilir gıda üretimi giderek bekâ sorunu haline gelmektedir.
Bir zamanlar bakanlığımızın çok güzel sloganı vardı “İNADINA ÜRETİM.” Tarımda üretim seferberliği şarttır. Zekeriya HERDEM 26.07.2023 ANKARA
(*)https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/12611.pdf