ULUBEY HASTANESİNİN İLGİNÇ HİKAYESİ

Sn.Şinasi Kara Bey, bugün sayfasında Ulubey Hastanesiyle ilgili, "bu gibi hikayeler ancak bizim memlekette olur" diyebileceğimiz kıvamda bir anekdot paylaştı. Şinasi Bey Hocamızın bizde köşesi de var. Ancak bu hazin hikayeyi köşesinden değil buradan haber olarak paylaşmak istedik. Sahi biz ne zaman akıllanırız?

 Sinasi Kara

Ulubey toprak sıkıntısı çeken bir kasabadır. Düz yer bulamazsınız. Her taraf tepe ve yamaçlardan oluşur.
Arsa bulunamadığı için, eski hastane tepenin yamacına yapılmıştı. Kış aylarında gitmek-gelmek sorun oluyordu. Daha da kötüsü, heyelan başlamıştı. Etrafındaki pek çok bina, heyelan yüzünden tahrip olmuştu. Yeni bir hastane yapılması gerekiyordu.
Benden arsa vermemi rica ettiler. Etlikkıran'daki bahçemden, bedelsiz 10 dönüm arsa sözü verdim. Ordu Sağlık İl Müdürlüğünden geldiler. Baktılar. Ölçtüler. Gittiler.
Telefonda şahsın biri, kendini Ordu Sağlık İl Müdürü olarak tanıttı. Arsa tahsis ettiğim için teşekkür etti. ''Ulubeye Hastane yapmak istemediklerini'' söyledi. Nedenini sordum. ''Ulubey-Orduya 5 dakikalık yol. Ambulansımız var. Hastalarımızı Orduda tedavi edeceğiz'' diye cevapladı.
Aradan bir yıl geçti. İl Sağlık Müdürlüğü Hastaneyi, yarım kalmış Ulubey Sanayi Çarşısındaki arsaya inşa etti. Bu arsa da heyelan mıntıkasında bulunuyor.
Aklıma, 40 yıl önceki bir hatıram geldi.
Ulubeyliler babamı yakından tanır. Allah rahmet etsin, dindar adamdı. Benden, Ulubey'in girişindeki Camiyi yeniden yaptırmamı istemişti. ''Baba emrin olur, yaptırayım'' dedim. Babam ''Ulbey'in ileri gelenleri'' ile konuşmuş. Kabul etmemişler. Nedenini sordum ''adı Şinasi Kara Cami olarak kalır'' demişler. Doğrusu şaşırmıştım.
40 yıl sonra aynı konu dolaştı geldi, hastane için de gerçekleşti. Bedava verdiğim arsayı kabul etmediler. Heyelan mıntıkasına hastane yapmayı tercih ettiler.
Yeni hastanemiz Ulubeye hayırlı olsun.
Şinasi Kara