TUTUKLU MİLLETVEKİLİ CAN ATALAY'ın ; Anayasa Mahkemesinin HAK İHLALİ Kararı
Turan Ateş bey 'in yazısı;
" AÇIKLAMA- KAMUOYUNA.....
30 Ekim 2023 Günü Akşam saatlerinde; Cezaevinde TUTUKLU MİLLETVEKİLİ CAN ATALAY'ın ; Anayasa Mahkemesinin HAK İHLALİ Kararı ;
İstanbul 13. AĞIR CEZA Mahkemesince, GÖREV yönünden REDDOLUNDU ve YARGITAY 3. CEZA Dairesinin Görev alanına girdiğini açıkladı.
13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanınca da,İmzalanan ve Yargıtay 3. CEZA DAİRESİNE Gönderme YAZISINDAKİ Müzekkere Mahkeme Başkanınca da 13 EKİM 2023 Günlü olarak İmzalanmış ve Gönderilmesi için işleme konmuş.
Yalnız; Mahkeme Kararının bir Kuruma veya Birime gönderilmesi işlemini MAHKEME Başkanı imzalar...Bu doğrudur.
Gönderme Yazısının 30 Ekim 2023 yerine 13 Ekim 2023 Tarihli olarak; Mahkeme Kalemince SEHVEN Yazılmış olabilir mi acaba? Olabilir de...
Çünkü bu tür Üst yazılar ve Gönderme Yazıları BAŞKANIN İmzası açılarak; Mahkeme Kalemince yazılır.
Mahkeme Kalemince yapılan bir Yazım HATASI olabilir. Ve Mahkeme Başkanı da; Bu HATAYI Farkedemeyebilir.
Sanırım; Bu KONUDA 13.AĞIR CEZA MAHKEME BAŞKANI bir AÇIKLAMA YAPAR...
Bekleyelim...
Saygı ile... "
xxxxxxxx
Bir süre önce Yukarıdaki YORUMU Kaleme aldım ve Sizlerle de paylaştım.
Ancak; bugün İstanbul 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ' nin 13.10.2023 günlü ve 2021/ 178 E. sayılı CAN ATALAY Hakkındaki DAVA Dosyası ile ilğili olarak;
13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ Başkanı e İmzalı ve kaleme aldığı;
YARGITAY 3. CEZA DAİRESİNE gönderilmek üzere YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA ; GÖNDERDİĞİ TALEP Yazısına Ulaştım. Ve bir sayfayı geçkin RESMİ bir TALEP Yazısı...
Anayasa Mahkemesinin birkaç gün önce; CAN ATALAY ile ilgili TUTUKLULUK Kararının Kaldırılması ile ilgili "HAK İHLALİ " olduğuna ilişkin TALEP Yazısını inceledim.
Sayın Mahkeme Başkanı kaleme aldığı Yazıda;
" Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usülleri Hakkındaki Kanunun 60. Maddesinin 1. ve 2. Fıkralarının getirdiği düzenlemeyi açıklıyor...
Ve sonrada;
"Söz konusu düzenlemeler dikkate alındığında, Anayasa Mah-kemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkeme-mizin kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay Ceza Dairesince verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun Milletvekili seçildiği ve başvuruya konu ihlalin bu Dairenin kararından kaynaklandığı,ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilğili Ceza Dairesince dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
Gereği takdirlerinize arz olunur.
Katip ... Başkan..."
şeklindedir.
xxxxxx
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanın bu yazısındaki görüşlere KATILMAK veya KATILMAMAK başka bir Hukuksal sorun ve görüştür.
1-Böyle bir KARARI Almak; 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ Heyetine aittir. BAŞKAN; kendisi yalnız olarak; Mahkeme Başkanı Sıfatı ile Böyle GEREKÇELİ Karar niteliği taşıyan Hukuksal Tasarrufa başvurması hukuka ve Ceza Usul Yasası ilkelerine de aykırı ve de yanlıştır.
2-Mahkeme önüne gelen böyle bir sorunun giderilmesi için KARARI MAHKEME HEYETİ Verir ve Yargıtay 3. CEZA DAİRESİNE Dairesine gereği için Mahkeme Başkanı imzası ile gönderilir.
3-MAHKEME Başkanı; Yalnız Başına kendisince bir Mahkeme Kararı alması Hukuken de sıkıntılıdır.
4- Benzer bir KARARI; Yargıtay 3. Ceza Dairesine GÖNDERİLMEK için Mahkeme Heyetinin alması gerekir.
5- Sonra 17 gün Önce Mahkeme Başkanın aldığı bir Karar neden, Taraflar bilgilendirilmemiş veya tebliğ edilmemiştir?
6-Ancak; Bu OLAYDA; Anayasa Mahkemesinin "HAK İHLALİ Vardır ..." Kararını değerlendirecek olan İlkderece Mahkemesi olan İstanbul 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ Heyetidir.
Anayasa Mahkemesinin "Hak İhlali vardır..." Kararını değerlendirerek; CAN ATALAY'ın TAHLİYESİ GÖREVİ; İstanbul 13. AĞIR CEZA Mahkemesi Heyetine aittir.
7-İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti - her ne kadar Anayasa Mahkemesi HAK İHLALİNDEN Söz ederek Karar vermiş ise de; adı geçen 13. Ağır Ceza Mahkemesi ; "Hak İhlali yoktur.." diyebilir.
Bu KARARA Karşı YARGITAY ilgili Ceza Dairesine değil....Bir Sonraki AĞIR CEZA Mahkemesine İTİRAZ Yolu ile Başvuru yapıla-caktır.
8-Dosya şimdi YARGITAY 3. CEZA Dairesinde...Önce Yargıtay C. Başsavcılığı, bir Savcıya dosyayı tevdi ederek; ESAS Hakkında MÜTALAA Verecek...En iyi ihtimalle ALTI AY gibi bir süreç içinde mütala verilecektir.
Sonra da Yargıtay 3. Ceza dairesi Başkanı Dosyayı; Heyete Sunum Raporu hazırlayacak olan Tetkik Hakimine gönderecektir....Altı ay gibi bir sürede geçebilir. Bu Aşamalardan sonra Yargıtay 3. Ceza Dairesi HAK İHLALİNİN Varlığı nedeni ile TAHLİYE Kararı verecektir.
Yüksek Yargı Organlarımızın Sayın Başkanları...Sayın Daire Başkanları....Yargıtay-Danıştay Başsavcıları....TBB.,İL BAROLARI....
Yargı Dışındaki; Siyasi Partiler, Tüm Sivil Toplum Kuruluşları...
Lütfen...Görev SİZLERİN...Bu ÇİRKİN SÖYLENTİNİN Üzerinde durulsun...Sadece ADALET BAKANLIĞI Bürokrasisine bırakılmasın...
"ADALETE DAYANMAYAN DEVLET VARLIĞINI.....HAKİMLERİNE GÜVENMEYEN ve SAYGI DUYMAYAN MİLLET, BİRLİĞİNİ ve DİRLİĞİNİ KAYBEDER...."
Biz; Yurttaş olarak; Bağımsız Yargının HAKİMLERİNE GÜVENİ Kaybedersek; her şeyimizi de kaybederiz.
Yargıdaki bu RÜŞVET Söylentisi; Hepimizin SORUNU oldu...
xxxxx
Anadolu'da bir Halk sözü var...
"TİLKİ, TİLKİLİĞİNİ İSPAT EDENE KADAR DA; POST ELDEN GİDECEKTİR...."
Geciken ADALET; SANIRIM, DAHA BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK GETİRECEKTİR...
Umarım; Kamuoyunun da takip ettiği ve Bileninde, bilmeyenin-de konuştuğu ve yorum yaptığı bu HUKUKSAL Sorun Çözümlenir ve YARGIMIZ DA GÜVEN Tazeler...
Saygı ile...