TARIM NASIL BİTİRİLİR POLİTİKALARI
Bi bitmediniz üretici köylüler! Et,un, yağ,süt gibi 20 temel gıda ürününde fiyatların sabitlenmesini planlayan hükumet resmen çiftçinin ölüm fermanını imzalıyor!
Niye mi?
Öncelikle bir gıdanın ucuz olabilmesi için ne gerekir onu bilelim!
İhraç girdisi ithal girdisinden yüksek olan ülkelerde enflasyon düşük ya da durağandır. Çünkü ülkeyi yönetenler tarımını destekler ve gıda fiyatlarının yükselmesini üreticisini mali anlamda destekleyerek otokontrol sağlar.
Gıda üretiminde öncelik kendi kendine yeterliliktir. Ülkede yetisen ve yetişebilecek tüm ürünler tespit edilir, tarım bakanlığı planlı ve kontrollü üretimle ihtiyaç kalemlerinde dışa bagımlılığı minimize eder.
Temel ihtiyaç maddeleri üretiminde ihtiyaç fazlası üretim hedeflenir. Ki stoklanan ürün olağan dışı durumlardada (savaş, kıtlık, doğal felaketler vb) kullanılabilir.
Üretim yelpazesinde her zaman ülke öz kaynakları temel alınır. Yerli tohum, gübre, zirai kimyasallar vb.
Ülke kaynakları dışında kalan tarımsal gereksinimlerde en ucuz ve aracısız şekilde üreticisine ulaştırır. Veya alternatif kaynaklar üzerine yatırım yaparak bağımlılığını en aza indirger.
Tarım alanında gerekli alet edevat ve gereksinimleri (iş makinası, ekipman vb) öz kaynaklarıyla üretim ve aksi durumda en ucuz ve aracısız şekilde üreticidine temini sağlar.
Coğrafyası ve iklimiyle uyumlu stratejik üretimi ihraç girdisi olarak planlar. Dünya piyasasında markalaştıracak yatırım ve üretim modelleri geliştirir. (Çay,tütün, fındık, haşhaş, zeytin, şeker pancarı, pamuk vs)
Çevreci ve özellikle doğal yapısını koruyacak (toprak, su, hava orman varlılğı) politika çizgisi sürdürür. Geri dönüşüm ve organik gübre konusunda üretici tüketici cephesinde bilinçlendirici egitim politikası üretir ve uygular.
Hayvan varlığı ve bu alandaki gereksinimler için yerli ırk ve coğrafyasına uygun tür ve çeşitleri destekler. Üretilen hammadde işlenmesi ve tüketiciye ulaşması bağlamında piyasayı kontrol eder. Sürdürülebilir üretim için girdi desteği sağlar.
***
Daha ekleyebileceğimiz onlarca madde var. Peki bizde ne yapılıyor, ne yapılmak isteniyor?
İktidar yaklaşan seçimlerde koltuğunu garantiye almak için yine bir kısım yurttaşın, yani 20 yıllık iktidarında % 17 olan üretici nüfusunu % 1.4’e düşürdüğü köylüye öldürücü bir darbe vurarak gelecek planlıyor. Bakin biz fiyatları sabitledik zamları durdurduk demek istiyor. Sanki ekonomiyi muhalefet yönetiyor.
20 temel gıdada sabit fiyat uygulamasını hayata geçirecek! Tuketici cephesinden baktığımızda nüfusumuzun % 68’i açlık % 87’si yoksulluk sınırı altında gelire sahip ve uygulamayla sadece zamlardan tıkanan nefes borumuza bir nefes yolu açacak! Evet bazı ülkeler bunu gübrede yaptı ve gübre fiyatları başta olmak üzere tarimsal girdilerde fiyatı sabitledi. Tabii ki bu ülkelerin enflasyonu bizdekinin onda biri oranında ve olacaksa ki bence olmalı; fiyat sabitleme girdilerde olmalı! Uretici ve nakliyeci için akaryakıtta ÖTV ile KDV kaldırılmalı piyasadaki dalgalanmadan gayri tutulmalı. İthal edilen gübre, zirai kimyasallar vb kur artışını bakanlık süspanse etmeli. Elektrik enerji fiyatlarındaki artış geri alınmalı. Tarım Kredi ve ozel dahil banka borçları ötelenmeli ve faizi silinmeli. (Yılın ilk üç ayında 1780 parsel tarim arazisi kredi borçları yüzünden haczedildi)
Neden mi?
Bugün üreticilerin çoğu sezonda tarlaya inip inmenekte kararsız. % 500 artan ve hala artmakta olan kimyevi gübre fiyatları dengelenemiyor. % 180 ve üzeri artan tarımsal kimyasallar, sulamada kullandıdı % 210 bulan elektrik enerjisi yine akaryakıt ki % 304 fiyat zammını gördü. Peki siz etiketi sabitlerseniz yükselen maliyet altında kim ezilir? Tabii ki köylü! 20 yıldır çıkarmadıkları Hal Yasası ile tarladan sofraya en az kazanan üreten kesim yerine kâr marjını koruyan aracıların yükü de yine çiftçinin sırtına biner. Sonra ne mi olur? Zaten ağır aksak kredi ve faizlerle, yüksek girdilerle boğuşan üretici tarlaya gömülür. Zarar Allah’ın emri değil der anadolu insanı. Ekmez tarlasını. Üretim olmazsa seneye her şey ithal edilir. Ne doyasıya gıda alabilir ne de aldığınız gıdanın içeriğini bilirsiniz. Enflasyon Aralık’ta düşecek diyen bakanın gülen gözlerine bakar hangi aralıkta düşecek diye sorarsınız. Çünkü bugün bile ithalatımız ihracatımızın 1.5 katı seviyede. Yine eskilerin sözüyle “elden gelen öğün olmaz öğün olsa karın doymaz” Anladık ki bakan değişse de tarıma bakış aynı olunca liyakat de para etmiyor! "Öyle girdiler yuksek diye ekmemezlik etmeyin deliler gibi üretmemiz gerek" diyen hükumet sözcüsü lafla harman savrulmuyor. Habire çiftciye yüklenip fedakarlık bekleyemezsiniz. Çiftçi Yoksa Gıda Yok. Geleceğini düşünen tarıma sarılır...
Murat Güneş
Tohum Toprak Dostluğu
*Bugünkii gazetelerde şaşırmadığımız bir haberi de görsellerde ekledim. Sudan’a umut bağlayan arkadaşların okuması dileğiyle. Tarım Bakanlığı'nın aşı skandalı ise et süt urunleri konusunda geleceğin ne getireceğinin sinyali...