Soğuk ve yağmur Kirazı vurdu

11 Mayıs 2016 - 11:03

Türkiye'nin en önemli kiraz üretim merkezlerinden ve ilk hasadın yapıldığı İzmir'in Kemalpaşa İlçesi'nde, mart ayı içerisinde iki kez görülen tarımsal don etkisiyle üretim düştü.

Son sağanak yağmurlardan sonra daldaki ürünün de zarar görmesiyle, zararın boyutu büyüdü. Önceki yıllarda 55 bin ton olan rekolte, geçen yıl 33 bin tona düşerken, bu yılın beklentisi 17 bin tona geriledi. Kalitesine göre tarladan 2-12 liradan arasında alınan kirazın büyük şehirlerde 25 liraya satıldığını belirten Kemalpaşa Ziraat Odası Meclis Başkanı Serdar Karasürek, sorunların üretici kooperatifi ile çözülebileceğini, devletin bunu desteklemesi gerektiğini söyledi.

Kiraz hasadının her yıl ortalama 25 Nisan’da ilk yapıldığı yer olan Kemalpaşa’da üreticiler, geçen yılki don ve sağanak yağmur şokunun daha büyüğü ile bu yıl karşılaştıklarını anlattı. Mart içerisinde iki kez kırağı ve donun yaşanması, üretici için kötü bir yılın habercisi oldu. İlçedeki tarım arazilerinin 85 bin dönümlük bölümünde, 1 milyon 800 bin ağaçta kiraz üretimi yapılıyor. 1 milyon 200 binlik ağaçta ise ‘Salihli’ adıyla bilinen ‘0900’ cinsi ihracata gönderilen kiraz yetiştiriliyor. Bir yandan iç piyasaya kiraz pazarlayan üreteci umudunu hasadı yeni başlayacak ‘Salihli’ cinsi kiraza bağladı. Zaten düşük rekolte bekleyen üretici, geçen hafta içindeki sağanak yağmurların dalda olgunlaşmaya başlayan kirazı çatlatmasıyla bir şok ile daha karşılaştı.

Kemalpaşa Ziraat Odası Meclis Başkanı Serdar Karasürek, kurtuluşlarının reçetesinin üretici kooperatifinden geçtiğini söyledi. Karasürek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çiftçiler olarak üretici kooperatifi kurmamız lazım. Bizim üretici kooperatifini kurmamız yetmiyor. Üreticimizin de buna sahip çıkması lazım. Devletin ve belediyelerin, bu kooperatiflere destek vermesi lazım. Önceki yıllarda en az 5 – 6 büyük ihracatçı firma oluyordu. Şu anda bir tane ihracatçı firma var. Çünkü ürün gönderecek yer yok. Ama Avrupa’da, ABD’de, görüyoruz, çiftçi hep üretici kooperatifleriyle yürütüyor işlerini. Bizde desteklenmiyor. Üretici de, iyi bir kooperatifle, neler kazanacağının farkında değil. Herkes gemisini kurtarmaya çalışıyor, mücadele ediyor, kazandığıyla yetinmeye çalışıyor. Eğer kooperatifçilik gelişirse, kaliteli, insan sağlığına zararlı olmayan üretim yapılacak. Maliyet düşecek, fiyatlar yükselecek.”