Samsunspor dan muhteşem bir geri dönüş hikayesi...
Hüseyin Eroğlu ile yollar ayrılırken, Samsunspor'un hali pek de geri dönülebilir gibi değildi. ..
Türkiye Ligi'nin geçmiş dinamiklerine bakınca, bu tarz imkansızlıklardan başarı üretebilmiş Türk hocalar vardı. Geçen sezon İstanbulspor / Fatih Tekke, ondan öncesi Giresunspor / Hakan Keleş gibi. Ben de bunu düşünerek, Samsunspor bu yönde bir hamle yapmalı demiştim. Bu tarz teknik adamlar boştaydı çünkü.
Fuat Çapa çok inandığım bir isim değil. En azından teknik direktör olarak. Sportif direktörlüğü de geç başladı. 3'lü savunmaya yönelik kurulmuş bir kadro var. Bence elde kalan çoğu yerli de yetersizdi. İyi bir kadro mühendisliği yoktu ortada ve o da bunun üzerine geldi.
İlk hamlesi, sezonun en kritik anı oldu. Gisdol gelince, pek ligin ve Samsunspor'un o an içinde bulunduğu şartlara yönelik bir iş değil dedim. İlk haftalarda kazanamadı hatta ama ilk 1 - 2 maçından gördüğüm, bu takıma hücum karakteri kazandırdığı oldu. Bunu da yazdım. Sonrasında üstüne ekleye ekleye devam etti.
Takım gol atamıyordu, önce bol pozisyon dedi. Sonra goller geldi. Sonra 11 istikrarı oturdu. Sonrasında iç sahada sürekli kazanan bir takım oluştu. Bunu da mevcut oyuncularla yaptı. İşin çılgın kısmı orada.
Takım düşmesin derken, bir anda acaba 5. sıra ihtimali olur mu diye düşünülüyor. Bu akıl almaz iştir. Alman karakteri de bu lige uyuyor, uzun zamandır kimsenin pek yanaşmadığı şeylerden biri. Unutulmuştu, Samsunspor hatırlattı.
Ufukta transfer yasağı var, ne olur bilmem de, her sezon üzerine ekleyerek ilerlemek mümkün. Ocak transferinde de tonla isim almadılar, nokta atışlar geldi. Çünkü mevcut kadro iyi bir seviyeye taşındı.
Sezonun teknik direktörü olmaya aday. Bunu sezon sonunda konuşacağız.. Ateş çemberi içinden çıktı, yeni hayaller kurduruyor.
Burak Eren / Sportif Cümleler
samsunda.net