Romanov Koyunu et tüketiminde tercihleri değiştirebilir mi?

12 Ocak 2018 - 14:18

Koyun etinin koktuğu gerekçesiyle pek tercih edilmemesi ve kırmızı et tüketiminin yüzde 92'sinin büyükbaş hayvanlardan karşılanması, ülkedeki et sorununun temelini oluşturuyor. Peki, kuzu makinesi olarak da bilinen ve ülkemizde son yıllarda yetiştiricilerin dikkatini çekmeye başlayan Romanov koyunu etinin kokmaması, Türkiye'de et tüketiminde tercihleri değiştirebilir mi?

ROMANOV KOYUNU YETİŞTİRİCİLİĞİ

Romanov koyunun en önemli özelliği olan yüksek döl verimi ve üstün analık kabiliyeti ile birçok ülkede melezleme çalışmalarında kullanılıyor. Yüksek döl verimine sahip bu ırk, koyun ırkları içerisinde 3- 4 aylık yaş gibi en erken cinsi olgunluğa ulaşan özelliği ile dikkat çekiyor. Bununla birlikte mevsime bağlı kızgınlık göstermeyen bu ırkın yılın her mevsiminde çiftleştirilebilmesi, üçüz dördüz yavru verimiyle kuzu eti üretiminde ilk sırada tercih edilen ırk olarak önümüze çıkıyor. En önemli özelliklerinden birisi de eti eşsiz lezzette ve koyun eti kokusundan hoşlanmayanlar için idealdir, koyun eti kokusu yoktur. 

KUZU MAKİNESİ

'Kuzu makinesi' olarak dünya literatürüne geçen Romanov ırkını diğer prolifik (doğurgan) koyun ırklarından (Fin, Doğu Friz, Dorset Horn ve Booroola Merinosu) ayıran ve avantajlı kılan özelliklerinden birisi de, kuzlarında yaşama gücünün yüksek olmasıdır. Romanov koyununun kuzu büyütme kabiliyetinin iyi olması, sürü koyunculuğuna uygunluğu, uzun mesafelere (12-13km) yürüme kabiliyetlerinin iyi olması, uzun süre(12 yıl) damızlıkta tutulabilmeleri ,yaşadıkları bölgelere adaptasyon kabiliyetlerinin yüksek olması Romanov koyun ırkını vazgeçilmez ve karlı bir koyunculuk için avantajlı kılıyor.

ROMANOV SAF IRK

Romanov koyunu herhangi bir başka ırkın kanını taşımayan saf bir ırktır. Bu özelliği nedeniyle melezlemede arzulanan melez azmanlığı ile artan kuzu sayısı ve yüksek yaşama gücü ile dünyanın birçok ülkesinde melezleme çalışmalarında kullanılıyor.

Çift kaslılık genini taşıyan Romanov ırkı, melezlemelerde özellikle ilk jenerasyondaki kuzularda yemden yaralanmayı iki kat iyileştirdiği, yüksek kalitede karkas üretip karkasta değerli parçalarda belirgin artış sağladığı tespit edilmiştir.

ANAVATANI RUSYA

Anavatanı Rusya olan Romanov koyunu kanaatkâr bir ırk olup soğuk ve sıcak iklime uyum sağlamış kısa kuyruklu, değişik tonda gri renkli yapağıya sahiptir. Çift katlı (Double coated) yapağı örtüsüne sahip olan Romanov ırkında yapağı arasında yerleşik kılçık kıllar, mevsime göre değişik özellikler göstererek, mükemmel bir ısı izolasyonu sağlamaktadır. Maviye çalan şık ve zarif postu ile tanınmakla kalmayıp deri kalitesi bakımından büyük bir üne sahiptir. Romanov koyunu bu eşsiz deri ve yapağı özelliği ile, Fransa ve İngiltere'de düzenlenen dericilik fuarlarında ödüller almıştır .

ROMANOV KOYUNUN FİZİKİ ÖZELLİKLERİ

Romanov Koyunu yılda iki kez doğum yapıyor. Her doğumda iki veya üç tane doğuruyor. O nedenle de halk arasındaki adı Kuzu Makinası olarak anılıyor.

Romanov Koyunu besicilik yapmak isteyenler için ideal karlılık sağladığı için tercih ediliyor.

Romanov Koyunu'nun anavatanı Rusya'dır. Genel olarak Volga bölgesindedir. Romanov kenti adını Romoanov koyunlarından almıştır. Romanov Koyunu ilk olarak 18. yüzyılda Rusya'da farkedildi. Daha sonra Almanya ve Fransa Romonov Koyunları'nı ithal etti.1980 yılında Kanada Hükümeti 14 koyun ve 4 koç ithal ederek, 5 yıl süreyle karantinaya aldı.

Yapılan testlerden sonra ABD'ye getirildi. Daha sonra birçok ülke Romanov Koyunlarına ilgi gösterdi. Romanov Koyun Çiftliği Türkiye'de henüz yaygın değil. Halbuki Romanov cinsi koyunların çoğalması akıllara durgunluk verecek kadar hızlıdır.

ROMANOV KOYUNU YILDA KAÇ DOĞUM YAPIYOR?

Yılda iki kez doğuran Romanov Koyunları bir seferde, 2-3-4-5-6 adede kadar kuzu vermektedir. Beslenme durumuna göre kuzu sayısı artmaktadır.

ETİ KOKMUYOR

Romanov Koyunlarının eti çok lezzetli ve kokusuzdur. Genel olarak eti için yetiştirilmektedir.

Romanov Koyunları'nın Türkiye'de yaygınlaşması et fiyatlarının makul seviyeye gelmesi anlamına da gelecektir.

ROMANOV KOYUNUN DIŞ GÖRÜNÜŞÜNÜ

Romanov Koyunları genel olarak karasal ve soğuk iklime dayanıklıdır. Çiftlik ve yerel beslenme imkanlarına uygundur. Romanov kısa kuyruklu bir koyun ırkıdır. Doğduklarında renkleri saf siyahtır, daha sonra rengi hızla giriye dönüşmektedir.Erkek Romanov Koyunu'nun ortalama ağırlı 55 -80 kilogram iken, dişilerinin ağırlığı 40-50 kilogram arasındadır.

ROMANOV KOYUNU ÜREME

Romanov Koyunları 3-4 aylık iken gebe kalabilmektedir. Ancak 6 aylık iken gebe kalması önerilmektedir. Romanov Koyunlar yılın her hangi bir döneminde gebe kalabilmektedir.

Bir doğumda 3 -4 -5-6 kuzu verebilmektedir.

ROMANOV KOYUNUN YÜN KALİTESİ

Romanov Koyunları'nın yünü de bereketli ve niteliklidir. Başta yatak, yorgan olmak üzere bir çok alanda kullanılabiliyor.

Romanov cinsi koyunu tavsiye eder misiniz?

ROMANOV KOYUNU NERELERDE YAŞAR?

Romanov Koyunları'nın her ülkeye ve iklime adaptasyonu kolaydır. 12 yaşına kadar damızlık olarak tutulabilemektedir.

Çiftleşmesi herhangi bir ay ve mevsime bağlı değildir. Yılın her ayı çiftleşebilmektedir. Koyun ırkları içinde en anaç koyun cinsi olduğu belirtilmektedir.

Kuzu verimi yüksektir. Bakıma göre aynı anda 6 kuzuya kadar doğurabilmektedir.

Eti eşsiz lezzette ve koyun eti kokusundan hoşlanmayanlar için idealdir, koyun eti kokusu yoktur.

Romanov Koyunu doğum yaptıktan 35-40 gün içinde yeniden döllenebilir. Kuzular da 3 – 4 aylıkken döllenebilmektedir. Ancak 6 aylıkken çiftleştirilmesi daha verimli sonuçlar vermektedir.

Romanov Koyunlarının bir diğer özelliği de 3- 4 yavruyu besleyebilmesidir. 5-6 kuzu doğurması halinde acilen biberonla inek sütü verilmelidir. Aksi halde yavru kuzuları kaybetme riski ortaya çıkar.

Romanov Koyunu'nun dünya genelinde üne kavuşmasının nedeni, güçlü ve dengeli bir vücut yapısının yanında strese dayanıklı olması, yem ve mera'da rahatlıkla beslenebilmesidir...

Romanov Koyunu hastalıklara ve olumsuz şartlara karşı oldukça dirençlidir. Çok narin bir tür olduğu söylenemez...

Türkiye şartlarında rahatlıkla bakılabilir. Çok kar getiren bir tür olması nedeniyle Türkiye dışındaki ülkelerde ciddi ilgi görmektedir.

Türkiye Romanov Koyunu konusunda fazlasıyla bakir görünüyor.

Türkiye'nin tüm illerinde bakımı ve üretimi mümkündür...

ROMANOV KOYUNU HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Yaz aylarında sabah akşam otlamaya çıkarılması gerekir. Otlamaya götürüp getirirken hayvanlar dikkatli takip edilmelidir.

Arazide ayağına taş ve diken batmış olabilir. Bu nedenle oluşması muhtemel iltihaplar için Zifiranlı suyla dezenfekte edilerek mantar türü hastalıkların bulaşması ve gelişmesi engellenmelidir.

Bu tür hayvanların yürüyüşünde sorun olabilir. Sektörün içinden olanlar bu tür durumları anında fark eder.

Sürü içinde öksüren hayvanlar konusunda da dikkatli olunmalı, öksüren hayvan karantinaya alınarak, acilen veterinere gösterilmelidir.

Göz ve burunlarında akıntı olan hayvanlara da dikkat edilmelidir. Bu tür durumlarda veterinere gösterilmelidir. Bu tür olaylar genel olarak sonbaharda ortaya çıkar ve nedeni sineklerin taşıdığı bakterilerdir.

Bazen hayvanların ağız çevrelerinde yaralar oluşur. Bu yaralar genel olarak dikenli otlar ve paslı suluklardan su içerken yaşanan metal zehirlenmesidir.

Yeni doğan kuzuların 6 ay dolduktan sonra koça verilmesi gerekir. Daha önceki teşebbüsler verimli üretim sonucu vermez.

Kuzular Koç'a verilmeden bir ay öncesinde özel beslenmeye alınmalıdır. Hergün 1 kilo ot, 500 gram yem takviyesi idealdir.

Romanov Koyunu'nun Koç'a katılımından sonraki 20 gün daha özel besin takviyesine devam edilmelidir. Bu durum 2-3-4-5-6 kuzu doğurmasında etkili olacaktır.

Koyunlar doğurduktan sonraki bir aylık süreçte de yem ve ot takviyesi yapılmalıdır. Zira yavru kuzular yeterli beslenmezlerse ölüm riski kaçınılmazdır.

Yeni doğan kuzular ilk üç gün anne sütü ile beslenmelidir. Anne besleyemiyorsa acilen biberon yardımıyla inek sütü verilmelidir.

Bir diğer önemli konuda yeni doğan kuzuların göbek bağlarıdır.

Göbek bağları kurumaya başladığında veterineriniz tarafından vitamin aşısı yapılmalıdır. Kuzuların sağlıklı gelişimi için önemlidir.

Yeni doğan kuzular iki ay süresinde hiçbir ek katkı verilmemeli, iki ay süre ile süt emmelidir.

Altı aylık Saf Romanov Koyunu'nun Koç'a verilmesi halinde ortalama 2-3 yavru alınır. Sonraki yavrulamalarda bu sayı 3 ve 4'e çıkar.

3-4 yaşındaki Saf Romanov Koyunu rahatlıkla 4-6 kuzu verebilir.

Koç'a verilmeden önceki bir aylık bakım sürecinde kafes sistemi uygulanırsa verim yükselir. Saf Romanov Koyunu cömerttir... Siz ne kadar ilgi gösterirseniz o da o kadar çok yavru verir...

100 Saf Romanov Koyunu ortalama 250 yavru verir.

Koç'a verilmeden önce ve sonra yem olarak arpa, mısır ve buğday verilebilir. Ek olarak silaj ve ot da takviyesi de gereklidir.

2.5 aylık bir kuzunun canlı ağırlığı genel olarak 20 kg, bir yaşında 45-50 kg'dır. Bir yaşında koçlar ise 70-80 kg gelir.

Saf Romanov Koyunu aynı anda 4-5 kuzuya rahatlıkla bakabilmektedir. 2.5 aylık bir kuzunun 20 kg ağırlığa ulaşması et verimliliğinin hızı ve kalitesini göstermektedir.

Saf Romanov Koyunu'nda yün verimi de ortalama 4-5 kg'dır.

İyi bakılırsa Saf Romanov Koyunu'nda ölüm oranı düşüktür. Saf Romanov Koyunu'nun her ortama kolay adaptasyonu ve strese dayanıklı olması nedeniyle üretim başarılıdır.

Saf Romanov Koyunu'na doğum öncesi tuz verilmemelidir. Her üç ayda bir iç ve dış parazitlere karşı veteriner kontrolünden geçirilmelidir.

Aşıları ve verilmesi gereken vitaminler ihmal edilmemeli, hiçbir ortamda yaş zeminde yatırılmamalıdır.

Yaz aylarında 3-4 kez banyo yaptırılmalıdır.

Ağıl giriş çıkışlarında kapılar geniş olmalı hayvanlar tedirgin edilerek kuzu düşüklerine neden olunmamalıdır.

Koyunlar aşı ve yün kırkımlarında teker teker incitmeden bakımları yapılmalıdır.

Ağılların dezenfektesi her ay düzenli yapılmalıdır.

ROMANOV KOYUNU NASIL BESLENİR?

Arpa samanı verilebilir. Taze yonca şişkinlik yaptığı için yedirilmez. Emziren anneye Tuzsuz Slaç verilir.

Kış aylarında doğal ot samanı, soya otu samanı, bezelye samanı, fiy samanı ve sudan otu samanı verilebilir.

Kuru yem olarak Arpa, Mısır, Yulaf ve Soya kesinlikle kırılmadan verilmelidir.

Yalama tuzu protein katkısı için iyi bir fırsattır. Mulaka değerlendirilmelidir.

Kaynak: romanovkoyunu.name.tr