ORUÇ VÜCUDUN YENİLENMESİNİ SAĞLIYOR

26 Nisan 2020 - 22:19

ORUÇ VÜCUDUN YENİLENMESİNİ SAĞLIYOR


Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, hücrenin kendisini sindirmesi (autohagy) teziyle 2016'da Nobel Tıp Ödülü'nü kazanmıştı. Ohsumi, bu tezinde uzun süre aç kalmanın vücuda olan etkisini göstermişti. 
İŞTE ORUCUN VÜCUDA OLAN ETKİSİ...
Açlığın tetiklemesiyle hücrelerin kendini sindirerek yenilemesini sağladığı teziyle Nobel Ödülü kazanan Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, orucun insan sağlığına etkisini bilimsel olarak ispat etmişti.
Yunancada auto (kendisi) ve phagein (yemek) anlamına gelen iki kelimeden türeyen ‘autopagy’, hücrelerin kendini sindirmesi, temel olarak vücut hücrelerinin eskiyen mekanizmalarının (proteinler, hücre zarları vs.) canlılığını sürdürecek yeterlikte enerjisi kalmadığı zaman vücudun bu hücreleri geri dönüşüme gönderme süreci anlamına geliyor. Bu durum, daha çok hücrenin programlı ölümü olarak biliniyor. Hücreler belli sayıda bölündükten sonra ölmeye programlanıyor. Bu olay önce ölümle eşdeğer gibi görünse de sağlık için gerekli bir durum. Eskiyen hücrelere proteinleri parçalayacak enzimler gönderilerek, eski hücre zarları ve hücrenin içindeki diğer parçacıklar proteinlere dönüşüyor.
Autophagy, hücrenin kendini sindirmesi ilk defa 1962 yılında, fareye glucagon verilmesinin ardından karaciğerindeki hücrelerindeki lysosome’ların (hücrenin parçalarını imha eden kısım) artmasının gözlenmesi ile keşfedildi.
Nobel ödüllü bilim adamı Christian de Duve, ‘autophagy’ kelimesini ilk kullanan kişi oldu. Tahrip olmuş hücre altı parçacıklar ve kullanılmayan proteinler imha edilmek üzere işaretleniyor ve işin bitirilmesi için oraya lysosome'lar gönderiliyor.
UZUN SÜRE AÇ KALINCA HÜCRELER ÇÖZÜLÜYOR
Hücrelerin aç bırakılması autophagy'i tetikliyor. Gıda aldığımız zaman kan şekeri yükselirken, enerjinin hücrelerde depolanmasını sağlıyor. Aç kaldığımız zaman ise yaşlı hücrelerdeki enerjinin dışarı çıkması gerekiyor. Bu durumda yaşlı hücrelerdeki glucagon artıyor ve hücrenin içindeki parçacıklar çözülerek enerjiye dönüşüyor. Bunu da uzun süre aç kalmak yani oruç tetikliyor. Uzun süre aç kalınca hücreler çözülüyor, aynı anda büyüme hormonu salgılanarak yeni hücrelerin yapımı harekete geçiriliyor.
Yoshinori Ohsumi, hücrelerin yenilenmesi için yaşlı hücrelerin parçacıklarının imha edilmesinin gerektiğini, bunun da uzun süre aç kalarak mümkün olduğunu belirttiği teziyle Nobel Tıp Ödülü’nü aldı.
https://www.sozcu.com.tr/2018/saglik/nobel-odullu-bilim-adami-oruc-vucudun-yenilenmesini-sagliyor-2408209/
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMENİN SIRRI ORUÇ TUTMAK
Altı yıl önce Japon Yoshinori Ohsumi’nin yaptığı bir bilimsel çalışma, 3 gün süren bir orucun bağışıklık sistemini esasen sıfırlayabilip, yenileştirebildiğini ve sağlık açısından birçok potansiyel fayda sağlayabileceğini gösteriyordu. Bunlar arasında kök hücrelerin faaliyetlerini uyarabilmek de bulunuyor.
Vücudumuzda kök hücreler, sağlıklı yetişkin vücudunun kendi kendini iyileştirme, onarma, tamir etme ve gençleştirme yeteneğini oluşturuyor. Vücudumuzda herhangi bir yer hasar gördüğünde, kök hücreler hızla hasar görmüş hücreleri tamir edip, onarmak, yenilemek için harekete geçiyor.
Oruç tutmak bağışıklık sistemini ve kök hücreleri olumlu etkiliyor
Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmaların günde 16 saat aç kalmanın ve diğer 8 saatlik periyod içerisinde ise beslenmenin, yani oruç tutmanın vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, kök hücreler üzerinde son derece olumlu etkiler yaratıp, gençleştirip, işlevini artırabileceğini ve yaşlanan kök hücrelerin sayısını azaltabileceğini gösterdiğini söyleyen Dr. Yüksel Büküşoğlu şöyle dedi:
“Oruç tutmanın vücutta enerji için yağların yakılmasına, yani ketojenik bir duruma yol açtığını ve bu keton cisimlerinin de sağlığı ve yaşlanmayı etkilediği bilinen birçok protein ve molekülün salınımını, aktivitesini düzenlediğini artık biliyoruz. Bu durum, vücutta inflamasyon ve oksidatif stresi azaltmakta, bunun yanı sıra bağışıklık sisteminin onarım ve yenileştirme mekanizmalarının uyarılmasını sağlayarak bağışıklık sistemini güçlendirebilmektedir. Bilimsel çalışmalar ki bunlardan biri de John Hopkins Üniveristesi’nde yapılan araştırma, günde 16 saat aç kalındığı, geri kalan diğer 8 saat içerisinde ise beslenme işlevlerini gerçekleştirmenin, yani oruç tutmanın vücudumuzun bazı eski bağışıklık hücrelerini temizlemeye ve yenilerini üretmeye teşvik edebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda aç kalmanın bağışıklık sistemi hücrelerini yenileyen ve güçlendiren birçok faydası olduğunu gösteriyor.”
Dr. Yüksel Büküşoğlu, vücudumuzdaki yetişkin kök hücrelerin diri, canlı, sağlıklı ve yeterli sayıda tutulmasına 16 saatlik açlık, diğer kalan 8 saatlik periyod içerisinde ise beslenmenin, yani oruç tutmanın da yardımcı olduğunun bilimsel çalışmalarla gösterildiğini söyledi.