Ordu ve Samsun'da 13 kişiyi katleden Seri katil için 8 ayrı iddianame (Korku filmi senaryolarını andırıyor)

20 Ağustos 2020 - 10:17

13 ayrı cinayetten sorumlu tutulan 'seri katil' Mehmet Ali Çayıroğlu hakkındaki soruşturma tamamlandı. Ünye Cumhuriyet Başsavcılığı Çayıroğlu'nun şimdiye kadar tespit edilip delilleri toplanan 8 cinayeti hakkında iddianame hazırladı. Olayın ayrı ayrı anlatıldığı iddianamenin her satırı dehşeti bir kez daha ortaya koydu.

11 kez cezaevine giriş çıkış kaydı olan Mehmet Ali Çayıroğlu, 19 Ocak 2018’de tahliye olduktan sonra koğuş arkadaşıyla Samsun’da bir kasap dükkanı açtı. Ordu’nun Akkuş ilçesinin Karaçal köyünde de keseceği hayvanlar için çiftlik kurdu. Çayıroğlu, çiftliği için hayvan almak bahanesiyle dağ köylerinde tenha yerlerde evi bulunan, yalnız yaşayan ve parası da olduğunu düşündüğü hayvan sahibi yaşlılarla tanışıyor, hayvan alma bahanesiyle yakınlık kuruyor, keşif yaparak çevreyi tanıyordu. Daha sonra da üniforma giyip, telefonuna indirdiği telsiz sesiyle gece yarısı evlerine ‘askerim’ diyerek baskın yapıyordu. Hayvan, para ve altınlarını gasp ettiği kurbanlarını önce plastik kelepçe ile bağlıyor, sonra da gaz açıp boğarak kaza süsü veriyordu. Bazen de kurbanlarını bağladıktan sonra evi kundaklıyor ve onları canlı canlı yakarak oradan uzaklaşıyordu.

Çayıroğlu, 3 Mayıs 2018 ile yakalandığı 12 Ağustos 2018 arasındaki 3 aylık dönemde benzer yöntemlerde Ordu ve Samsun’da 13 kişiyi katletmiş. Her bir cinayet için ayrı olmak üzere ‘Tasarlayarak adam öldürmek’ ve ‘yağma’ suçlarından 8 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 60 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen Çayıroğlu’nun işlediği değerlendirilen 5 cinayete dair bir başka soruşturma ise Samsun’da devam ediyor.

‘ASKERİM, YERE YAT’

Hürriyet gazetesinden Musa Kesler'in haberinde yer alan iddianameye göre Çayıroğlu, Cemal Karaşın adlı kişiyle hayvanlarını satın almak için birkaç kez görüştü. Fiyatta anlaşamadılar. Ancak bu Çayıroğlu’nun bir kurgusuydu. Çünkü amacı birkaç kez eve gidip keşif yaparak cinayet ve yağma için gerekli bütün detaylara vakıf olmaktı. 9 Ağustos günü gece saat 01.00-02.00 sıralarında kurbanının evine gitti. Üzerinde askeri kamuflaj, bot ve elinde de fener vardı. Cep telefonuna da telsiz melodisi yüklemişti. Önce kapı girişindeki şarteli indirerek elektrikleri kesti. Bütün ev karanlıkta kaldıktan sonra içerdekilere “Askerim hakkında ihbar var” diyerek kapıyı açtırdı. Daha sonra da “Yere yat, ters dön” diyerek plastik kelepçe ile kelepçeledi. Evdeki değerli eşyaları ve hayvanları aldıktan sonra kapıyı üzerlerine kilitleyip oradan ayrıldı.

YAŞLI KADINI VURDU

Bir başka cinayette ise yine askeri kıyafetleri ve internetten indirdiği telsiz sesini kullanarak kendisine jandarma süsü vererek kurbanına kapıyı açtırdı. Kurbanı 65 yaşında tek başına yaşayan bir kadındı. Onunla da daha önce hayvanlarını almak üzere pazarlık yapmıştı. Ancak bu kez kurbanı daha zeki ve çevikti. Kapıyı elinde silahla açmıştı. Çayıroğlu’nun niyetini anlayınca direnmeye çalıştı ancak başaramadı. Yaşlı kadının elindeki silahı kapan Çayıroğlu onu başından vurdu. Hemen yerdeki halıya sardı. Ahırdaki hayvanların boynundaki zilleri çıkarıp attı. Saman balyalarından rampa yaparak hayvanları aracına yükledi. Halıya sardığı cesedi de hayvanların yanına koyarak oradan uzaklaştı. Yolda cesedi bir uçurum kenarına attı.

DİRİ DİRİ YAKMIŞ

Çayıroğlu, 21 Temmuz’da işlediği cinayet için ise çok daha vahşi bir yöntem kullanmış. Jandarmanın tespitlerine göre gece yarısı kurbanlarının evine gelen Çayıroğlu, kendisine ‘asker’ süsü vererek kurbanlarını plastik kelepçe ile bağladı. Ardından önce evdeki değerli eşyaları ve silahları aldı. Daha sonra da hayvanları aracına yükledi. Ardından da evi ve ahırı ateşe vererek oradan ayrıldı. Evdeki biri kadın üç kişi diri diri yanarak hayatlarını kaybetti.