Ordu'nun Dereleri yetim,Ordu'da değirmenler öksüz !
Havaların ısınması ile birlikte kırsala yaptığımız gezilerde, dere yataklarının nerdeyse kuruduğuna şahit olup, daha önce dere kenarlarına konuşlanan değirmenlerinden harabeye döndüklerine şahit olduk.
Hal böyle olunca, fındık bahçelerinde çalışan çiftçilere durumu sorup bilgi almaya çalıştık. Dereleri besleyen su kaynaklarının bilinçsiz ve kontrolsüz bir şekilde toplanıp borularla konutlara nakledikdiğini dile getiren mahalle sakinleri, konunun bir hayli ciddi boyutlara ulaştığını ve neredeyse derelerde hayvanlarına içirecek su bulamadıklarını dile getirdiler.
“Hayat su,hava ve güneşten ibarettir.
Su olmadan bir hayat sürdürmek imkansız ancak, su planlı ve proğramlı bir şekilde kullanılmaz ve tüketilmezse işte o zaman karşınıza böylesi sorunlar çıkar.Eskiden bu coğrafyalarda teknoloji diye bir şey yoktu.
Su ancak demir borularla bir yerden başka bir yer nakledilebilirdi. Kaldıki ekonomik imkansızlıklar nedeniyle, demir boru temin edip su nakli yapmak nerdeyse imkansızdı. Ama şimdi öyle değil.Artık demir boruların yerini pilastik borular aldı.” diyen vatandaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdilerde pilastik borular sudan da ucuz.Boru ucuz olunca herkes kendi arazisindeki veya ikna ettiği komşu arazilerindeki su kaynaklarını rahatça konutuna nakledebiliyor.İnanın şu anda her konutun kendine ait suyu var.
Evet, konutlarda su olmalı ama, ya dere yatakları!
Biz konutumuzda rahat edelim derken doğanın dengesini bozup, balıkların ve kurbağaların yaşam alanlarını yıktık.
Halbuki yıllarca önce bu sular dere yataklarına akar ve dereler şırıl şırıl olurdu. Şu gördüğünüz su değirmenleri var ya, o değirmenlerde gece gündüz mısır öğütülür, taneler un haline gelirdi.
Özellikle de kurbağalar hiç durmadan bağırır ve şahit olduğumuz şu anlamsız sessizliğe ayrı bir güzellik katardı.” diyerek , doğa tahribatına dikkat çeken vatandaşlar büyükşehir olmamaız hasebiyle şu gerçeğe işaret etti.
“Bizim vatandaş olarak toplu halde su getirip kullanma imkanımız yok.
Ordumuzun büyükşehir olası hasebiyle bu işe bir el atması gerekir. Bizim konumumuzda olan tüm yerleşim birimlerine OSKİ tarafından su temin edilmeli ve mevcut sular tekrardan dere yataklarına bırakılmalıdır.
Böylece, hem dere yatakları gerçek kimliğine kavuşmuş olacak, hem de bizler daha sağlıklı ve daha temiz su içme imkanı bulmuş olacağız.” diyen vatandaşın bir çırpıda naklettiğ şu cümle çok anlamlıydı.
“Biliyorsunuz annesini kaybedenler öksüz, babasını kaybedenler ise yetim kalır. Bizler elimizde olmayan zorunlu nedenlerle dere yataklarını kurutmak suretiyle dereleri yetim, değirmenleri de öksüz bırakmış olduk.
Yetkililerin acilen bu duruma bir çözüm bulması gerekmektedir.” demek suretiyle çok önemli bir konuya değinmiş oldu.