ORDU'NUN %74 MADENLERE RUHSATLI..!
Ordu'da altın madeninin yeni ÇED başvurusu 27 Nisan'da karara bağlanacak Ordu'nun yüzde 74 maden sahası ilan edilirken, bölgede çevreye büyük zarar veren altın madeninin ÇED süresi doldu. Madeni kapatıp gitmesi gerekiyor.
Ancak Maden şirketi yeni ÇED başvurusunda bulundu. Karar 27 Nisan'da verilecek.
7 yıldır Ordu-Fatsa’da zehir saçan siyanürlü maden için 27 Nisan’da tamam mı devam mı kararı verilecek. Ordulular ve tüm Karadeniz ayakta…
2013 yılında ilk kazmayı vurduklarında millet ne olduğunu anlamadı. Ama şimdi herkes ne olduğunu ve neyle karşı karşıya olduklarını çok net görüyor. Hani derler ya bir musibet bin nasihatten iyidir diye. İşte Fatsa’da tam da onu yaşıyoruz.
Aradan 10 yıl geçti. Ordu-Fatsa’daki siyanürlü altın madeni 6 yıldır bölgeye zehir saçıyor. ÇED süresi doldu. Kapatıp, pılını-pırtısını toplayıp bölgeyi terk etmesi bekleniyor. Ama gitmiyor.
Diğerleri gibi 3-5 yıllığına geldiklerini söylediler ama girdikleri bölgeyi bitirmeden, tüketmeden gitmezler. Bahar Madencilikte farklı değildi elbette. Şimdi yeni ÇED başvurusunda bulundu. Madeni iki katına çıkarmak istiyor. Fatsa’ya 5 dakika mesafedeki bir siyanürlü maden burası. Şimdi de Fatsa’nın tepesine 50 metre derinliğinde 3 milyon metreküplük bir zehir barajı inşa etmeyi planlıyorlar. O da yetmeyecek. İkincisini, üçüncüsünü talep edecekler.
'EVLERİNİZİ BOŞALTIN' YAZISI
Madende patlatılan dinamitler ve kazılar nedeniyle çevresindeki köylerde heyelanlar başladı. Evler oturulamaz hale geldi. AFAD, “Evlerinizi boşaltın” diyerek köylülere yazı gönderiyor. Peki nereye gidecekler? Bunu söyleyen yok. Bu insanların yaşam alanı orası. Ha Rusya gibi tepelerinden bomba atarak milleti evinden barkından kaçırmışsın, ha ‘madencilik yapıyorum’ diye milletin köylerini dinamitlemişsin; ortalığa siyanür saçmışsın. Ne farkın var?
Bu insanları hayata bağlayan toprakları zehirletip, dinamitlerle paramparça edilmesini seyret, sonra da, “Heyelan var, evinizi boşaltın” diye millete yazı gönder.
Bu mudur devlet yönetimi?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan millete “kestane balı” yemesini öneriyor… Piyasadaki en pahalı bal olması bir yana, başında olduğu hükümet Fatsa’daki ve tüm Karadeniz’deki kestane ormanlarını kesiyor.
Neden?
Türkiye’yi “madencilik ülkesi” yapacaklarmış.
Ordu’nun yüzde 74’ünü maden bölgesi ilan ettiler. Düşünebiliyor musunuz? Yeşil Ordu’nun yüzde 74’ü param parça edilecek. Ve buna evet diyen bir iktidar var bu ülkede. Yüzde 80’i tarım alanı ve ormanlardan oluşan bir coğrafyada siz yüzde 74’ünde yani dörtte üçünde “madencilik” izni veriyorsunuz.
Madencilik denince de öyle bildiğiniz madenlere benzemiyor bunlar. Yerin altında dehlizler, tüneller falan değil. Onun da ekosistemi zararları var ama altın madenciliği dedikleri şey tam bir ekokırım. Yıkımın zirvesi. Taş ocakları, bentonit ocakları da farklı değil. Coğrafya tamamiyle ters yüz ediliyor. ‘Şunu çıkarıp, onu alıp, tekrar eski haline getireceğiz’ değil bu iş. Onlar masal. Yapılan bütün madencilik coğrafyayı yıkmaktan ibaret. Ormanların kesilmesi, su kaynaklarının zehirlenmesi ve bölgenin yaşanılamaz hale getirilmesi.
Birileri ülkenin dağlarını, ormanlarını, yaylalarını, meralarını, köylerini, su kaynaklarını “meta” olarak görüp satılığa çıkarmış durumda. Bunu da millete, “iş, istihdam, ekonomi” diye pazarlıyorlar. Onların “iş” dediği milletin köyünün yıkılması; onların “istihdam” dediği yüz binlerce ağacın bir çırpıda içindeki trilyonlarca canlıyla birlikte yok edilmesi; onların “ekonomi” dediği bu ülkenin can damarları olan yaylaların-meraların ve su kaynaklarının acımasızca zehirlenmesi. Bu bir ekonomi değil olsa olsa “ekokırım” olabilir.
HERKESİN GÖZÜ 27 NİSAN'DA
Şimdi Fatsa’da, Ordu’da ve Karadeniz’de bu ekokırımın son perdesi oynanacak. 27 Nisan 2022 tarihinde saat 10.00’da Ankara’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda sahne alacak.
Bakanlıkta yapılacak İDK (İnceleme Denetleme Kurulu) toplantısında Bahar Madencilik ’in bölgeye yıkım getiren, kestane ormanlarını kesen, suları zehirleyen siyanürlü altın madenine tamam mı devam mı kararı verilecek.
Türkiye fındık bahçelerinden her yıl 2 milyar dolardan fazla gelir elde ediyor. Yüz binlerce insan fındıktan ve bağlı sektörlerden geçimini sağlıyor. Siz şimdi üç beş milyon dolar devlete gelir elde edeceğiz, 150-200 kişiye istihdam sağlayacağız diye bu sistemi dinamitliyorsunuz. Bu yüz yıllar sürecek gelirinizden birileri vurgun yapıp cebini dolduracak diye vazgeçiyorsunuz. Soruyorum size, bunun akılla, mantıkla izah edilebilir bir yanı var mıdır?
27 Nisan’da Ordulular, Fatsalılar, Mesudiyeliler, Altınordu, Akkuş, Aybastı, Çamaş, Çatalpınar, Çaybaşı, Gölköy, Gülyalı, Gürgentepe, İkizce, Kabadüz, Kabataş, Korgan, Kumru, Perşembe, Ulubey, Ünye ve bu ülkedeki tüm yaşam savunucuları Ankara’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın önünden ‘güçlü bir sesle’ Yeşil Ordu’nun korunmasını talep edecekler.
ORDU ÇEVRE DERNEĞİ