ON BİNLERİN DÖNÜŞÜ VE DELİ BAL OLAYI

14 Nisan 2025 - 22:55

2.742 m yüksekliğindeki Theches (Madur) dağına gelince.


Strecker'e [48] göre Karadeniz dağlarının kuzey yamaçları ormanlıktır ve ocak, şubat aylarında hala daha kar ile kaplıdır.
Yunanlılar Theches dağından kuzeye, denize doğru iniyorlar ve daha sonra Trabzon'a 2 günlük mesafeye kadar geliyorlar. Biraz yükseklerdeki köylerde konaklıyor ve bu köylerde çok sayıda arı kovanı buluyorlar. Buldukları bu kovanlardaki petek balından çok yiyenler ağır hasta, az yiyenler sarhoş oluyor ve ertesi gün bir şeyleri kalmıyor. 
Ksenophon tarafından verilen ayrıntılardan hiçbir şüpheye olanak tanımadan görüyoruz ki; yedikleri bu petek balı zehir gücü kuvvetli olan deli bal (Tollhonig, Lehmann-Haupt [31]) olduğudur ve bu balın oluşumunda arıların tükettiği zifin çiçeğinden kaynaklanmaktadır. (Zifin çiçeği=Azalea pontica)
Bu bitkinin çiçeklenme süresi birkaç yüz metre yükseklikte Nisan sonundan mayıs sonuna kadardır. (Resim 5) Yüksek rakımlarda ise çiçeklenme daha sonradır. Hamsiköy civarında ve (1190 m) üzerindeki çayırlarda haziran başlarında sarı zifin (Azalea pontica) çiçek salkımlarının bol miktarda olduğu bilinmektedir. Grothe [18], 
Bu deli bal olayı şunun için çok önemlidir: çünkü bu balın üretiliş mevsimi ancak zifin çiçeklerinin açtıkları zaman diliminde gerçekleşebilir. Bunun da mevsim olarak zamanını yukarıda açıkladım. Yunanlıların bulduğu kovanlar ve yedikleri balın var oluşu onların geliş tarihinin tespitinde önemli rol oynamaktadır. 
Bu balın bir önceki sezondan kalmış olması mümkün değildir. Çünkü arılar kış sonuna doğru bu balı yiyip tüketirler ya da çok az bir rezervleri kalır. Şimdiye kadarki bilgilere göre Yunanlıların gelişi de tam bu zaman dilimine rastlamaktadır. Kış sonuna!
Ksenophon'un verilerinden anlaşıldığına göre, Yunanlılar balı peteğiyle tükettiklerini gösteriyor. 
Oysaki arıların bal üretimi ancak ulaşabildikleri nektar ile mümkündür. Nektar ise ilkbahar ve yaz aylarından başka bir zamanda olmadığı bilinen bir gerçektir. Deli bal ile toplu zehirlenmeler hakkında aktarılan bilgiler doğrultusunda varacağımız sonuç; Yunanlıların en erken Mayıs, hatta muhtemelen haziran ayında Karadeniz dağlarının kuzeyindeki zengin zifin çiçeklerinin vejetasyon dönemine ulaşmış olmalarıdır. Bu da gösteriyor ki Yunanlıların Karadeniz dağlarını geçtikleri mevsimin kış olması mümkün değildir.
Bunların dışında diğer detaylardan da görüyoruz ki; Yunanlılar Trabzon'a geldiklerinde mevsim şartlarının iyi olmasıdır. Netice de şimdi ki Boztepe denilen yerdeki düz alanda kamp kurup bayram ettiler, adaklar sundular, spor müsabakaları düzenlediler. Bu gibi bayram havası kış mevsiminde neredeyse imkânsız olurdu, en azından kişisel olarak 1934/35 kışında Trabzon'un iklim koşullarıyla ilgili çok kötü anılarım var.
Tüm bunlardan daha farklı, şimdiye kadar dikkate alınmayan ama çok önemli olan başka detaylar da var. Ksenophon tarafından yazılmış olan Anabasis ‘in 5. kitabının 4. bölümünde, bildiğim kadarıyla 27. paragrafında verilen bilgilerde Yunanlıların Trabzon'a Kışın gelmediklerini kanıtlayan ifadelere rastladım. 
Prof. Dr. Gustav Gassner Raporu, 1935-38