MUHTARLAR BASKI ALTINDA
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, 'Muhtarlarımız yaptığı açıklamanın siyasiler tarafından olumsuz algılanıp, mahallesine hizmet gitmeyeceği için sorunlarını dile getirmekten korkuyor' dedi.
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, muhtarların mahallelerinde yaşadıkları sorunları hizmet alamama korkusu nedeniyle dile getirmekten kaçındığını söyledi. Muhtarların açıklamalarının siyasiler tarafından olumsuz olarak algılanabileceği baskısı altında kaldıklarını ifade eden Akdeniz, muhtarların korkmadan sorunlarını dile getirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Başkan Akdeniz yaptığı açıklamada, “Türkiye yıllardır tek partili bir yönetim şekliyle yönetildiği için muhtar arkadaşlarımız daha çok mahallesine hizmet gitmesinde sıkıntılar yaşayacağı için siyasilerden uzak durmaya çalışıyorlar. Konuşulması gereken ama olumsuz olarak değerlendirileceğini düşündükleri şeyler için pek görüş bildirmiyorlar. Bu tek partili dönemlerin birazda baskı unsurunun ön plana çıkmasından kaynaklanıyor. Doğru bir davranış mı? Tabi ki de değil” diye konuştu.
Muhtar bağımsız bir organ
Akdeniz, “Muhtarlar siyasi kimlik adı altında seçilmiyor. Dolayısıyla biz bağımsız seçilen insanlar olarak, en alt seçilen grup ve demokrasinin ilk beşiği olarak kendi doğrularımızı ve tercihlerimize göre değil, mahallenin eksiklerini dile getirmek konusunda açık alanda da bunları tartışmalıyız. Ama bunu birçok arkadaşımız son zamanlarda yapmıyor. Bu Türkiye genelinde de yaşanıyor. Bu da kamplara ve gruplaşmalara sebep oluyor” ifadelerinde bulundu.
Büyükşehir yasası baskıyı arttırdı
Büyükşehir Yasası’nın ardından baskının artığını belirten Akdeniz sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle Büyükşehir Yasası çıktıktan sonra, muhtarların üzerindeki baskı biraz daha arttı. 30 büyükşehirin yerel yönetiminde farklı farklı algılara sebep oluyor. 30 Büyükşehir’de de arkadaşlarımız çok ciddi baskı altında. Örneğin büyükşehir A partisinden, ilçe belediyesi B partisindense bu daha da derin yara açıyor. Yani dengelemesi açısından daha zor. Hangisinden yana taraf olacağız. Yol, su, kanalizasyon hizmetlerinin gideceği birim olan belediye büyükşehirden mi? Yoksa daha küçük hizmetler için mahallemizin ilçe belediyelerinden mi?