Metin Tamtürk'ten bir transferin analizi...

Aldığım formanın arkasına futboldu ismi yazdırmam.Çünkü gün gelir ezeli rakibine gider,üzülür o formayı giyemezsin.Futbolcularla çok fotoğraf çektirmeyi de sevmem ama Sosa benim için özel bir isimdi.

Müthiş top tekniği ve futbol oyun görüşü ile bizlerde doyamadığımız bir haz bıraktı.Ancak profesyonel futbol dünyasında duygusallığın yerinin olmadığını bir kez daha gördük.Bu kulüp Kaptanı Recep Onur Kıvrak ve Gol Kralı Burak Yılmaz’ı kapı önüne koyarken Sosa’ya kaptanlık verdi.Beklentimiz aradaki az farkı gözetmeyerek kaptanlığı yaptığı takımla devam etmesiydi.Ancak kabul etmedi ve Tranzonspor’da kendisine bir teşekkür mesajı yayınlayarak veda etti.

Ben bir kez daha diyorum ki;her kulübün gerçek sahibi kulübüne aidiyet duygusu hisseden, karşılıksız seven, deplasman yollarında canı pahasına takımını yalnız bırakmayan taraftarlardır.Yani biziz ve bu sebeple birbirimizi çok sevelim.Futbolcuya değil, futbolcuyu değerli yapan takımımıza sahip çıkalım.

Bir söz de yönetime...Gerek Novak gerekse Sosa ile geçtiğimiz sezon başı sözleşmelerinin bitimine bir yıl kala uzatmalıydı.Uzatma niyetleri yoksa bonservis karşılığı gönderilebilirdi.Selçuk İnan’da olduğu gibi futbolcu sözüne inanılıp bence yanlış yapıldı.

Şimdi ise doğru yapılan Sosa ve Novak’a talep ettikleri yüksek ücret verilmeden güle güle denilmesi.Çünkü ekonomik olarak en başından bu yana uyguladığı politikayı hiçbir futbolcu için bozmayan ve taviz vermeyen fazlasını değil aslında olması gereken bütçeyi futbolcuya sunan yönetimimize bir taraftar olarak teşekkür ederim.