İŞTE BİZİM HİKÂYEMİZ...

09 Ocak 2021 - 20:13

50'li yıllarda Demokrat Parti'yle Hayata gözlerini açanlar. Tahta beşiklerde ninnilerle uyuyup, 60 ihtilâlinin ayak sesleriyle uyananlar.

  50'li yıllarda Demokrat Parti'yle Hayata gözlerini açanlar. Tahta beşiklerde ninnilerle uyuyup, 60 ihtilâlinin ayak sesleriyle uyananlar. Çocukluğunu bu kargaşayla geçirip, 68 'de 18 yaşın heyecanıyla 68 kuşağının çilesini çekenler. Bu hikâye sizin.   Bizim o yıllarda çocukluğumuz Hep sıkıntılarla geçmedi. Biz nedense ergenliğe geç girdik. Çocukluğumuzu uzun yaşadık. Bizim oyun alanlarımız çoktu. Yemyeşil çayırlarda,bahçelerde Evimiz kadar güvenli sokağımızda Çeşit çeşit oyunlar oynardık.   Biz küçük şeylerden mutlu olmasını iyi bilirdik. Uzun kış gecelerinde içilen semaver çaylarıyla, Aile toplantılarının sıcaklığını hep hissettik. O yıllarda komşuluk bağlarımızda güçlüydü. "Bir maniniz yoksa akşam ANNEMLER size gelecek". Sözü bizi çok mutlu ederdi.   Karanlık günlerde önlüklerimiz karaydı ama, Karanlıkları aydınlatan beyaz yakalarımız gibi Umutlarımız,mutlu günlerimiz de vardı. Kitaplarımızı,defterlerimizi itinayla kaplardık. Tahtadan, telden, ağaçtan oyuncaklar yapardık. Yaratıcı,  yetenekli , paylaşımcı ÇOCUKLARDIK.   Biz, yuvarlak, köşeli kurşun kalemlerimizle Düz, eğik, süslü  italik okunaklı yazılar yazardık. Biz halk kütüphanelerine , Halk Evlerine giderdik. Ne omuza asmalı deri,renkli çantalarımız Ne  0,5 uçlarımız, ne kokulu silgilerimiz vardı.   Tahta sıralı,varil sobalı sınıflarımızda Kara tahta başı heyecanlar yaşardık. Nohutlu,fasulyeli matematik derslerimiz. Cin Ali serisi okuma saatlerimiz Andımız, Gençlik Marşımız, Cumhuriyet şiirlerimiz Sapanla kuş avımız, derede yüzme yarışlarımız Ömer Seyfettin ,Dede Korkut hikayeleri Kafdağı arkasına uzanan masallarımız. Battalgazi,Köroğlu Destanları Uzun kış gecelerinde uyuklayarak dinlediğimiz Babaların,Dedelerin askerlik anıları.   Amerikan yardımı süt tozundan hazırlanmış Beslenme saatlerimizi unutmak mümkün mü? Ya sabahları üzerine ''tereyağı'' sürülmüş Taze yumurtalı,pekmezli  sabah kahvaltılarımız. Tarhana Çorbası'nın lezzetini nasıl unuturuz? Pazar sabahları sıcak ekmek kuyruğunda  Buharı kokusuna karışmış pidelerden,somunlardan Elimiz yana yana yediğimiz lokmalar...   Bizim Amerika'dan ithâl   herkesin okuduğu: Teksas Tommiks'imiz  Zagor'umuz da vardı. Hayat, Ses Mecmuaları, Hürriyet'in ilâveleri  Radyoda Enosis-Makarios, Vietnam haberleri Arkası Yarınlarımız,  Liselerarası bilgi yarışmaları, Bizimkiler, Kaynanalar, Radyo Tiyatrolarımız Erkan Yolaç'la Evet-Hayır yarışmalarımız Orhan Boran'ımızla Yuki'miz. Hayatımızın bir parçasıydı.   Soğuk kış günlerinde, buzlu yollarda Tahta okul çantalarımızı  kızak yapar kayardık. Bizim mahalle bakkalımız  Haydar Amca'mız Yolunu hasretle beklediğimiz  postacımız Bekci Hasan'ımız, kasabımız, manavımız Aile fertlerinden biri sayılırdı.   Lâstik ayakkabıdan  naylon ayakkabıya Bez toplardan  naylon toplara Batarya pilli radyodan  ağır, iri, sandukalı Dântel örtülü Siyah-beyaz televizyona biz kavuştuk. Gazocağından ''Aygaz''lı ocaklara  biz geçtik. ''Vita'' yağı tenekelerinden  su kapları yapardık.   60'lı sıkıntılı yılların sonunda Amerika Apollo 11'i Ay'a gönderirken Bizim ilk yerli otomobilimiz  Anadol'umuz Arkasından 124 Hacı Murat'ımız O yıllarda bizim ne emniyet kemerimiz Ne otomatik klimamız, Cd çalarımız Ne uzaktan kumandamız , ne oto alârmımız Ne hava yastığımız , ne otoyollarımız vardı   Çatılarda daha iyi görüntü için!.   ölüm tehlikesiyle Antenleri biz çevirirdik. Gurundik, Şaplorenz  Philips Marka  asker bavulu  televizyonlarda Karlı , silik, bulanık görüntülerden oluşan Yerli diziler bizi mutlu ederdi.   Arnavut kaldırımlarındaki oyunlarımız Gece muhabbetlerimiz, cambazlı panayırlar Topacımız, ( tendürük ) misketimiz, uçurtmamız, Gizlice içtiğimiz, birinci, bafra, gelincik  Yaka sigaraları. Pamuk Şeker, Horoz şeker, Şeker Elma,   Kâğıt helvalarımız  Uzuneşek, Birdirbir, Saklanbaç, Komen, Elim sende oyunlarımız.   Hayatımıza renk katan,  bayramlarımız. Biriktirdiğimiz bayram harçlıklarıyla gittiğimiz Dönme dolap, atlı karınca, Langırt Beş atış yirmibeş çadır tiyatrosu.   İstop, dokuztaş, mendil kapmaca Gazoz kapağı, sigara kutusu, bilye, düğmelerle ( kopça ) Yaratılmış bir oyun dünyamız vardı Yakan Top, seksek, çelik-çomak oyunları. Okulda Yerli Malı Haftalarımız Evde tasarrufa teşvik edici kumbaralarımız Ada'ya barışı götüren Kıbrıs Harekâtı'mız  Sokakta  şeker, yağ, benzin kuyrukları.   Postahaneden yazdırmalı telefonlarımız Pötükareli, muşamba kaplı odalarımız Kestane pişirdiğimiz Kuzine sobalarımız Mutfaklarımızda Tel Dolaplarımız Duvarında günlük  ''Saatli Marif'' takvimimiz Samimi,sıcak aile toplantılarımız At arabası, Hamal arabası, süslü faytonlarımız Austin, Magirüs, Ford  Opel Chevrolet marka Bagajı üstünde şehirler arası otobüslerimiz.   Futbol sahalarında Lefter'li, Metin Oktay'lı Şenol, Birol'lu Kadri'li Sanlı'lı Kedi kaleci Varol Ürkmez'li Can Bartu'lu Sabri Dino'lu Cemil Turan'lı  Metin Kurt, Metin, Ali Feyyaz'lı Unutulmaz derbi maçları.   Sinemalarda John Wayne'lı Clint Eastwood'lu Unutulmaz kovboy filmlerimiz Beyaz Perdede  Ayhan Işık, Belgin Doruk, Kötü Adam Ahmet Tarık Tekçe Gösel Arsoy, Filiz Akın, Fatma Girik Ediz HUN, Yılmaz Güney.   Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy, Emel Sayın, Zeki Müren, Erkin Koray, Berkant, Erol Büyükburç, Barış Manco ile dünya turu AŞK dolu, duygu dolu, hüzünlü şarkılar.   70'li yıllarda muhtıralar, sağ-sol çatışmaları. Üniversitelerde  Kominist Faşist suçlamaları. Fabrikalarda DİSK-MİSK mücâdeleleri. Grevler, emeğin patronları, sendika ağaları. İdeolojilere kurban edilen zavallı işciler. Okullarda  Devrimci Ülkücü kavgaları. Bölünmüş Öğretmenler, taraflı polisler. Ülkesine sahip çıkanlar Bu arada yok olan gencecik fidanlar Denizler,  Mahirler,  Hüseyinler, Ulaşlar... Taylan'lar Bu öykü sizin.   Birbiri ardına devam eden  cenaze törenleri . Romantizm ile terör arasına sıkışmış Kayıp bir kuşağın çocuklarının savaşı . Kardeş kavgaları, siyasi cinayetler. Kurtarılmış bölgeler, okullar, mahalleler Yakılan, yıkılan, boşaltılan köyler Deniz Mahir Hüseyin'in idamları Akıl almaz işkencelere göğüs gerenler 68 kuşağının özgürlük savaşcıları. Bu hikâye sizin.   Sonra Dallas Köle Izaura Yalan Rüzgarı Cosby Ailesi Uzay Yolu Tatlı Cadı Küçük Ev Amerika Avrupa Berazilya dizileri Beatles Rolling Stones Boney-m Adamo Amerika,Avrupa hayranlığı derken, Hippiler, bitli turistler,ansızın girdi hayatımıza. Benliğimizi yavaş yavaş kaybetmeye başladık. Cola adidas bulujin, Rak-Rok-Pop merakıyla Unutuverdik kendi müziğimizi, öz değerlerimizi Türküleri Bozlakları Halk Oyunlarını, Destanları, Hikâyelerimizi.   Sonra 80 de 12 eylül sabahı  Hasan Mutlucan'la uyananlar Tutuklananlar, göz altına alınanlar Akıl almaz işkencelere uğrayanlar Bedenlerini, ruhlarını kaybedenler Yeni idamlara, haksızlıklara şahit olanlar. Gönülden yaralanıp  gençliğini sürdürenler.   Bu öykü sizin.   Ulusal değerlere  biz sahip çıktık. İstanbul'da Amerikalıları Dolmabahçe'den  Biz denize döktük. Bağımsızlık sevdâlısı  vatansever gençlerdik. ÖSS 'yi bilmezdik ama, gece en son 23.00 de Radyodan puanları dinler erken davranmak için otobüslerle  Geceden yola çıkardık. Eğitimin çilesini de biz çektik. Ülkesini ölesiye seven de bizdik.   Erkeklerde İspanyol paça pantolonlar Geniş gösterişli kravatlar, uzun saç ve favoriler Siyasi görüşe uygun, yukarı-aşağı, kalın bıyıklar Deri çizmeler, asker postalları, Parkalar, kalın kemerler, palaskalar, kalpaklar Arka çepte ince dişli taraklar, yuvarlak aynalar Gömlek çeplerinde gelincik, bafra sigaraları   Kızlarımızda  lüle lüle saçlar, allıklar, küpeler Her genç kızın rüyası!.. Zetina dikiş makinası reklâmları İnce belli mantolar, yüksek topuklu rugan ayakkabılar Döpiyesler, jarseler, koyu kırmızı rujlar, kalın kemerler Doğal güzellikler, tabii kokular, masumâne bakışlar. Kınalı eller, ahh...ah o ince beller...   Biz anne-baba sözü de dinlerdik. Çoğumuz görücü usulü ile evlendik. Kim ne derse desin, Hâlâ devam eden çok mutlu  evlilikler kurduk. Sevmesini de sevilmesini de iyi bilirdik. Leylâ'yı bilir,Mecnun'u anlardık. Bizim ne unutulmaz AŞKLARIMIZ vardı. Mevsim mevsim yaşadık duygularımızı Şarkılarda sever  şarkılarda ayrılırdık.   Bizim mektuplarımız renkli kâğıtlara yazılmış Kendi el yazımızla, göz yaşı dökülmüş, Aşk mektupları, asker mektupları Gül kokulu, duygu dolu, gözyaşlarıyla ıslanmış İçinde bir tutam saç, bir küçük el izi, dudak izi taşıyan mektuplar...   Ahh... Biz neydik ne değildik. Romanlara konu hayatların sahibiydik. Biz o yıllarda iyi ki vardık. Bütün olumsuzluklara rağmen Mutlu bir çocuk,sevdalı birer gençtik. Biz 2000'li yıllarda yine varız. Biz 60 'larda çocuk, biz 70'lerde gençtik Biz 80 'lerde ihtilâli, biz 90'larda ekonomik krizleri Bir kez daha yaşayanlarız.   Şimdi teknolojik gelişmelerle dolu 21.Asrı yaşıyoruz. Kredi kartı, bilgisayar, internet, cep telefonu Süper market, mp 3 çalar, dizüstüler, plâzmalar Artık o kokulu,duygu dolu  uzun mektuplar yok AŞKLAR yok oldu, duygular kısaldı, sembôl oldu Gençlerin iletilerinde  ''nbr'',  ''by'', "slm'' kısaltmaları. Cep telefonlarında kısa mesaj çılgınlıkları.   Nerede meyvasını elimizle topladığımız ağaçlar? Korkusuzca oyunlar oynadığımız sokaklar... Nerede o sözünün eri  yağız delikanlılar..? Vefalı dostluklar,ölesiye arkadaşlıklar Nerede utangaç al yanaklı kızlar..? Saflık, doğallık, bağlılık nerde...?   Bu nedenle ÇOCUKLUĞUMU özlüyorum. El yapması oyuncaklarımı, Uçurtmamı, yaralı dizimi, ANNEMİN ninnisini Kâğıt helvayı, bakkalın sakızını Bahçedeki kiraz ağacını özlüyorum.   Ya şimdiki çocuklar!.. çoğu internet başındalar Fesfutlarda süper menülerle beslenerek Bilmem hangi yabancı müziği  indirip dinliyorlar Cep telefonlarına,bilgisayarlarına sarılmış Çoğu kilolu, renkleri uçuk, dişleri bozuk Teknoloji çağını yaşıyorlar.   Artık 20.asır gerilerde kaldı. Çocuktuk genç olduk, baba olduk, dede olduk. Ne bâdireler atlattık, yıkılmadık ayakta kaldık. Artık yaşadığımız kadar yaşayamayacağımızı, Bir bu kadar daha ömrümüzün  olmadığını biliyoruz. Olsun iyiki o yılları gördük, o hayatları yaşadık.   Pişmanlık mı asla!.. Sadece o doludizgin unutulmaz yılları Özlüyoruz... Verseler aynı hayatları yeni baştan Büyük bir keyifle yaşamak isteriz. İşte!.. bu bizim hikâyemiz..   1950-2018   Alıntı Coşkun Demirçelik Edebiyat Öğretmeni