İLÇELERİMİZİ TANIYALIM: "MESUDİYE"
Son araştırmalara göre, Mesudiye bölgesinin tarihi oldukça eski çağlara kadar inmektedir. Çeşitli arkeolojik araştırmalar buranın 5 bin yıllık bir geçmişe dayandığını gösteriyor.
Son araştırmalara göre, Mesudiye bölgesinin tarihi oldukça eski çağlara kadar inmektedir. Çeşitli arkeolojik araştırmalar buranın 5 bin yıllık bir geçmişe dayandığını gösteriyor. Fakat, yine birkaç yıl önce Esatlı’daki Petroglifler (Kayaüstü Yazıt ve Resim Alanları) İncelenmiş ve yörede 16 bin sene öncesine dair yaşam izlerine rastlanmıştır.Ki,bu görüş, Prof.Dr. Necati Demir tarafından ortaya atılmıştır.
Urartular, Hititler, Miletliler ve Persler gibi zamanlarının süper devletleri de buraları hakimiyetleri altında tutmuşlardır.
En eski kalıntılardan biri de Meletios Kalesi’dir. Yeşilçit köyünde bulunan bu kalenin Pers yani İrani kral Mithradates tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Melet Çayı’nın adı da işte bu devirden kalmadır.
Mesudiye’nin ilk adı Meletiso’tur.M.S. uzun yüz yıllar boyunca bölge Roma ve varisi sayılan ya da ondan ayrılan Bizans İmparatorluğu egemenliğinde kalmıştır.
10.Yüzyıl’dan itibaren ise yöreye bir Türk Beyliği olan Danişmendliler egemen olmuştur. İlçenin Kaleköy Mahallesindeki Kale, işte bu beylik tarafından inşa olunmuştur. Danişmendliler’in tarihten çekilmesinden sonra ise yine bir Türk Beyliği olan Hacıemiroğulları yörenin hakimi olmuştur. Hatta,bu Beylik Kaleköy’ü bir nevi başkent halinde yönetim merkezi yapmıştır. (1344-1427).
Adı geçen Beyliğin bu günkü Eskipazar’ı Kaza-i Bayramlu ya da Canik-i Bayramlu mea Ordu adı ile sahil şehri olarak oluşturduğu da bilinmektedir. İlçe’nin bilinen ilk adı Milas’tır. Daha sonraları adı Hamidiye, II.Meşrutiyet’ten sonra ise Mesudiye olarak kayıtlara geçmiştir.
1858’de İlçe yapılmış olup o tarihlerde şimdiki Üçyol Beldesi (artık mahalle) merkez konumunda idi. Bu tarihten kısa bir zaman sonra ilçe merkezi bu günkü yerine taşınmıştır.
Tarihi kayıtlara göre 19.Asır’ın başlarında bölgeye önemli miktarda Rum nüfus gelerek yerleşmiştir.
Mesudiye 1933 Yılı’nda bağlı olduğu Şebinkarahisar’dan alınarak Ordu’ya bağlanmıştır.
Ordu’nun B.Şehir olmasından sonra ise yani 30 Mart 2014 tarihinden sonra ise Mesudiye’ye bağlı üç belde mahalle haline getirilmiştir.
YÜZ ÖLÇÜMÜ NÜFUSU VE COĞRAFİ YAPISI
Mesudiye 1.182 km2 olup bu hali ile B.Şehir Ordu’nun alanı en geniş ilçesidir. Nüfusu ise 2014 sayımına göre 16.576’dır. Yüz ölçümüne göre bu nüfusun oldukça az olduğu görülmektedir.
Yüzey şekilleri olarak Mesudiye bölgesi,tipik bir Karadeniz coğrafyası göstermez.Daha ziyade İç Anadolu yüzey şekillerine sahiptir. İlçe topraklarının büyük kısmı yayvan denen dalgalı arazi yapısına sahip bulunmaktadır. Bu nedenle mera hayvancılığı için oldukça elverişli olmakla beraber hızlı göç nedeniyle bu meralar nerede ise tamamen boş kalmıştır. Bununla beraber, ilçe genelinde rakımı oldukça yüksek tepeler ve zirveler de vardır. Bunlardan bir kaçı Eriçok Tepesi, Karababa, Karatepe vb.dir.
Ormanları itibarı ile Mesudiye önemli bir kaynaktır. Bilhassa Topçam ormanları çok ünlüdür.
İlçe’nin B.Şehir merkezine uzaklığı Gölköy üzerinden 110 km.dir. Ancak,işlek olmamakla beraber Kabadüz-Çambaşı üzerinden de yol vardır. Bu yolun mesafesi ise 95 km kadardır.
YAYLALAR Mesudiye bir yaylalar bölgesidir denebilir. En meşhur yaylası Keyfalan Yaylası’dır. İlçe’nin 20 km. kadar Güney’indedir. Koyulhisar yolu üzerinden gidilir ve bir süre sonra sola sapılarak 4 km. sonra bu yaylaya ulaşılır. Keyfalan’ın manzarası da çok güzeldir. Ayrıca geniş çamlık alanlar insan sağlığı bakımından da oldukça değerlidir. Suyu ve havasının bir çok hastalığa iyi geldiği tecrübelerle sabittir.
Yeşilce ve Topçam yaylaları da ayrı bir güzelliğe sahiptir. Çambaşı yolu üzerinde olan bu yaylalarda hala geleneksel oba evler bulunmaktadır ki,bu aslında çok önemli bir avantaj olup mutlaka olduğu gibi korunmasına bundan sonra da devam edilmelidir.
Mesudiye bölgesinde doğal güzellik olarak başka daha ilginç noktalar da mevcuttur. El verir ki bunlar gerektiği gibi korunsun.
Yine Çukuralan, Kızılağaç, yaylacık yaylası İlçe’nin önemli doğal köşelerindendir. Buraları ilk kez görenler,daha sonra yine gelmektedirler.Yani öylesine güzeldir.
KÜLTÜR MİRASI
Çok kadim zamanlardan beri insan yerleşkesi olarak ünlenen Mesudiye yöresinde dünden bu güne kadar gelebilen çok sayıda kültürel yer alan, mekan ve değer mevcuttur. Bunları saymakla bitiremeyiz ama hiç olmazsa birkaç tanesini buraya alalım:
MİLAS KALESİ
Öteki adı Hacıemir Kalesi’dir. İlçe’nin 6 km. kadar kuzeyinde bulunan Kaleköy mahallesindedir. Yeşilce deresinin üzerideki yalçın kaya kütlesinin üzerine inşa edilen surların büyük kısmı artık yok. 10.Y.Y. sonlarında Danişmend Beyliği yaptırmıştır.Hacı Emiroğulları Beyliği ise burayı başkent yapmıştır. Nitekim burada Mirahor ve Saray Deresi gibi o devirlerden kalma yer isimleri halen vardır.
ÜÇ KÜMBETLER
Kaleköy tarihi mezarlığındadır. Hacı Emiroğlu ailesine ait olduğu tahmin edilmektedir. Geçen zaman içinde sahip çıkılmadığı için kaçak kazıcılar tarafından talan edilmiştir. Ancak bir şekilde mutlaka onarılması gerekmektedir.Kaleköy’e yolu düşenler burayı ziyaret edebilirler.
Ayrıca bu mezarlıkta H.846 tarihli orjinal bir mezar taşı da bulunmuştur. Bu oldukça değerli olan mezar taşı muhtarlık tarafından korunma altına alınmıştır.
MELETİOS KALESİ
İlçenin Yeşilçit Mahallesi’ndedir. Kalıntı halindedir. Büyük kısmı artık yıkılmıştır. Bununla beraber yine de tarihe ilgisi olanlarca görülmesi gereken kadim bir kaledir.
YUKARI GÖKÇE KALESİ
İlçenin aynı adı taşıyan mahallesindedir. Nispeten eski halini muhafaza etmektedir.
TÜRKKÖYÜ HÖYÜĞÜ
İlçenin aynı adı taşıyan mahallesindedir.Beş ayrı devriden kalma tabakaları ile oldukça önemli bir höyüktür.
ESATLI KAYAÜSTÜ YAZIT VE RESİM ALANLARI
Aynı adı taşıyan mahallenin üst kesimlerinde muazzam bir dikey kaya kütlesinin üzerinde bulunur. Binlerce yıllık geçmişten kalan yazı resim ve değişik motiflerin bulunduğu bu bölge hassas bir arkeolojik alan olup gezilip görülmesi tamamen resmi kurumların bilgisi ve iznine bağlıdır.
ARIKMUSA YERLEŞKESİ
İlçenin aynı adlı mahallesindedir. Burada yanı zamanda çok eskilerden kalma kaya mezarları ve bir dehliz bulunmaktadır. Ayrıca Hacıemiroğulları’ndan kaldığı tahmin edilen bir mezarlık ile bir de mescid vardır.
YAVŞAN KİLİSESİ
İlçe’nin aynı adı taşıyan mahallesindedir. Küçük fakat oldukça ilginç bir mimarisi vardır.
MESUDİYE KİLİSESİ
İlçe merkezindedir. 1912’de yaptırılmıştır .Geçen zaman içinde epeyce harap olduğu için Kültür Bakanlığı tarafından onarılarak 2010 yılında Kültür merkezi olarak hizmete açılmıştır. Gerçekten ilginç bir mimarisi vardır.
HÜKÜMET KONAĞI
İlçe merkezindedir. 1908 yılında yapılmıştır. Halen ODÜ Meslek yüksek Okulu olarak hizmette kullanılmaktadır. Ordu’nun hiçbir yerinde bu eser kadar devasa ve muhteşem mimarili bir başka resmi bina bulunmamaktadır.
B.Şehir oluncaya kadar belde olan Yeşilce ve Topçam aslında oldukça özgün birer kültür ve doğa mirasıdır.
Hele yeşilce,beyaz badanalı ve kırmızı çatılı evleri ile görülmeye değer bir yerleşkedir.Çambaş-Mesudiye yolu üzerindedir. Ayrıca burada eski konak tipi evler de görülebilecek derecede ilginçtir.
Topçam’daki Muzadere ve Şaphane kilise kalıntıları da birer kültür mirası olarak anılmalıdır.
Sözün özü, Mesudiye, hem kültür, hem tarih hem doğa olarak Ordu’nun en önemli ilçelerinden biridir.
Karadeniz-Akdeniz Yolu açıldıktan sonra bu yöremiz önemli bir gelişme sürecine girecek gibi gözükü yor.