Hükümet Kurulamadı Ama Davutoğlu Görevi İade Etmeyecek
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan aldığı hükümeti kurma görevini, 45 günlük süre dolmadan önce iade etmeyeceğini ima etti.
Görevi iade edip etmeyeceği sorulan Davutoğlu, “Görev bana tevdi edildiğinde, ancak ve ancak AK Parti ile kurulabilecek hükümet senaryoları seçenekleri vardı. Ben o kontekste aldım. Eğer o hükümet seçenekleri tüketilmeseydi, benim görevi Cumhurbaşkanına iade etmem, bunu yapmak doğal bir sonuç olurdu. Ama bunlar tüketildi.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Palas Devlet Konuk Evi’nde 1,5 saat süren görüşmelerin ardından AKP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Davutoğlu’na ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşüp görüşmeyeceği soruldu. Davutoğlu, “Ben 13 Temmuz akşamı Kılıçdaroğlu ile yaptığım görüşmeden sonra sayın Bahçeli ile daha görüşmeden bütün liderlerle ve partilerle temasımın sürmesine özen göstereceğimi ifade ettim. Sayın Bahçeli ile görüşmem sonrasında da, Kılıçdaroğlu ile görüşmem sonrasında tekrar görüşebileceğimizi ifade ettim. Bu yeni bir durum değil en başında söylenen bir durum. Böyle günlerde siyasi liderlerin bir araya gelmesinden daha doğal bir durum yok. Bu çabaları sürdüreceğiz. Eğer erken seçime gidilecekse, bunu tam bir olgunlukla seviyeli bir şeyle tayin etmesi lazım. Bahçeli ile görüşmek gerekirse bunu da yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Nihayet erken seçim kendisinin de gündeme getirdiği bir husustu. Bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda tekrar taraflarla görüşme ihtiyacı hasıl olur ama bugünlerde herkesin herkesle istişare etmesi gerektiği günlerdeyiz.” dedi.
ERKEN SEÇİM KARARINI MECLİS ALMALI, BİRİNCİ TERCİHİM BU
Ardından erken seçim kararını Meclis’in mi alacağı sorulan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Ben normal siyasi seyrin akışından daha güçlü bir demokratik prensip olduğu kanaatinde değilim. Yani herkes görevini yaparsa üzerine düşeni yaparsa ülkede olağanüstülük gerektiren bir durum olmadığını açıkça sergilemiş oluruz. 23 Ağustos’a kadar biz siyasi liderler olarak ve TBMM üyeleri olarak sayın cumhurbaşkanımızın herhangi bir inisiyatif kullanmasına gerek kalmaksızın bu meseleyi kendi aramızda halletmeliyiz. Eğer biz başarısız olursak sayın cumhurbaşkanı kendisine anayasal çerçevede verilen yetkiyi kullanabilir. Koalisyon mümkün değilse erken seçim. Ama aramızda konuşarak prensipleri doğru konarak meşruiyet çizgisi içinde TBMM’nin kendi sorununu çözmesi daha doğru olacağı kanaatindeyim. Şimdi tekrar MHP ile görüşebiliriz.”
ERKEN SEÇİM EN ÇOK AKP’YE FAYDA GETİRİR
Erken seçimden en fazla fayda umacak olan partinin AK Parti olduğunu savunan Davutoğlu, “Neden? Çünkü 18 milletvekili daha kazanırsa tek parti iktidarı var ama görünen siyasal gelecekte diğer partilerin tek başına iktidar olma şansı yok. Olabilecekleri koalisyon ortaklığı. Birinci tercihim önümüzdeki bir hafta 10 gün içinde üzerinde çaba sarf edeceğim husus da eğer bir erken seçime giderken, diğer siyasi partilerle belli bir anlayış birliği içinde Meclis’in aldığı bir kararla erken seçime gitmektir. Ama o da olmuyorsa Türkiye çaresiz kalacak değil. Sayın cumhurbaşkanımız devreye girer 23 Ağustos’tan sonra ve onun takdir edeceği bir süreçte Türkiye hükümetsiz kalmaz, yönetim boşluğu olmaz.” diye konuştu.
GÖREVİ İADE ETMEYECEK
Kendisine hükümeti kurma görevini iade edip etmeyeceği sorulan Davutoğlu, net cevap vermese de iade etmeyeceğini ima etti: “Meşruiyet zemininde hareket ediyoruz ve bu zeminin bir hukuki boyutu var, bir de siyasi realite var. Sayın Kılıçdaroğlu ile ilk görüştüğümde de zikretmiştim. Ben görevi aldığımda üzerimde bir sorumluluk vardı. Türkiye uzun yıllar koalisyon pratiğinden uzaktı ve 90’lı yılların koalisyon ile ilgili son derece kötü bir hafızası vardı. Biz önce Bahçeli ile aynı şeyi söylesek onlarla da eş zamanlı yapacaktık ama herhalde hepiniz takip ettiniz ana muhalefet partisi ile koalisyona ulaşmamış bile olsak, güzel bir usulüne uygun bir müzakere yönetimini gösterdik, güzel bir örnek teşkil ettik. Ama benim bu görevi aldığımda 9 Temmuz’da AK Parti dışındaki hükümet formüllerinin tümü tüketilmişti. Önce yüzde 60’lık blok çerçevesinde CHP, MHP, HDP hükümet seçeneği, sonra o olmayınca CHP-MHP’ye HDP’den dışarıdan destek şeklindeki hükümet formülleri kamuoyunda tartışıla tartışıla tüketilmişti. Ben görev bana tevdi edildiğinde ancak ve ancak AK Parti ile kurulabilecek hükümet senaryoları seçenekleri vardı. Ben o kontekste aldım. Eğer o hükümet seçenekleri tüketilmeseydi, benim görevi Cumhurbaşkanına iade etmem bunu yapmak doğal bir sonuç olurdu. Ama bunlar tüketildi. Dikkat ediniz ben de diğer seçeneklerin yola çıktığımda zihnimde 9 seçenek vardı. Dün akşam itibariyle 9 seçeneğin hepsi de mevcudiyetini koruyordu. Şimdi CHP ile geldiğimiz noktada en azından 3’ü dördü elendi. Ama diğer seçenekler ihtimalinde bunun illa uzun dönem bir koalisyon seçeneği anlamında söylemiyorum, ülkenin yönetimsiz kalmaması, hükümet ve demokratik hukuk kuralları içinde meşruiyet zeminine sahip seçenekler olarak zikrediyorum, şimdi diğer ihtimaller üzerine çalışmaya devam edeceğiz.”
ALTERNATİFLERİ TÜKETE TÜKETE BAHÇELİ İLE GÖRÜŞMEM BUNUN BİR PARÇASI
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede de MHP ile yapacağımız öyle veya böyle görüşmeler neticesinde bu seçeneklerin bir kısmı da kalktığında geriye tükete tükete gideceğiz. Ama üstlendiğim görev gereği ve devletin bütün partilere verdiği ödev gereği, bence bütün parti liderlerinin hepimizin 23 Ağustos’tan önce bir erken seçim başka ufukta birşey görünmediği için, yeni bir kontekst çıkacaksa onu tartışmaya her zaman hazırız, kendimizin bu çözümü bulması ve Türkiye’de sanki başka bir faza geçiliyormuş görüntüsü olmadan bu kararı almamız. Dolayısıyla MHP ile yapacağımız temaslar sonrasında bu formatı Sayın Bahçeli’ye, en başta tespit ettiğim kurallar çerçevesinde ve eylem planı çerçevesinde yol haritamın gereğini yapıyorum. Alternatifleri tükete tükete Sayın Bahçeli ile de görüşmem bunun bir parçasıdır. Hangi formda olur, o tabi kendisinin de takdiri içinde bir temas neticesinde ortaya çıkar. Ondan sonra Cumhurbaşkanı ile bir istişare ihtiyacı doğar. Ama bunun olacağı, bütün bunları toparladıktan sonra tekrar bir değerlendirme ihtiyacı ortaya çıkar.”
CHP’YE SEÇİM HÜKÜMETİ TEKLİF ETTİK
Davutoğlu, bir başak soru üzerine de CHP ile bir seçim hükümeti kurma ihtimalinin olmadığını söyledi: “CHP bize bir seçim hükümeti ihtimalinin CHP ile AKP arasında olamayacağını açıkçası bizim o derin görüş ayrılıkları ve bazı kavramsal farklılıklar sebebiyle uzun dönemde karşılaşacağımız zorluklar göz önünde bulundurularak, bir seçim hükümeti ama reform hükümeti mahiyetinde üzerine mutabık kalacağımız anayasal ve yasal reformları hayata geçiren bir hükümet, sadece sıradan bir seçim hükümeti değil, ki üzerinde mutabık kaldığımız çok ciddi seçim barajının düşürülmesi de dahil olmak üzere, seçim kanununda siyasi partiler kanununda, anayasal çerçevede, yargı bağımsızlığı çerçevesinde mutabık kaldığımız hususlar var ve bunlar muhteva olarak ciddi hususlar. Bu hususları da yaparak hani 25. dönemi bir reformlarla taçlanmış bir dönem olarak en azından Meclis’in açılıp kapandığı bir dönem değil reformlarla taçlanmış bir dönem olarak seçime birlikte gidelim düşüncesi, bizim pazartesi günü aktardığımız teklif buydu. Ama tabi ben saygı duyuyorum, Sayın Kılıçdaroğlu bunun faydalı olmayacağı kanaatini bana izhar ettiği için bu anlamda bir seçim hükümeti imkanı da yok. Meclis’te böyle bir irade çıkar mı? Onu da bundan sonra yapacağımız istişarelerde ele alabiliriz.”
CUMHURBAŞKANININ KOALİSYON İSTEMEDİĞİ BİR VEHİMDEN İBARET
Davutoğlu, bir soru üzerine de Cumhurbaşkanının kendisine koalisyon istemediği şeklinde bir telkini olmadığını söyledi: “Cumhurbaşkanının koalisyon istemediği, benim için de koalisyon için çabaladığım hatta hatta kongre kaygısıyla koalisyon istediğim ise bir bühtandan ibarettir, vehimden ibarettir. Beni tanıyanlar bilirler, yola çıktım mı zihnimde sadece hedef vardır. Çıkar duygusunu zihnimin bir köşesine dahi yerleştirmem."
AKP KONGRESİ, ZAMANINDA OLACAK
Davutoğlu, AKP Kongresi’nin de zamanında yapılacağını “Herşeyin zamanında ve normal seyri içinde yapılması gerektiğine inanıyorum. Olağanüstü bir durum yok.” sözleriyle açıkladı.
ERDOĞAN’A TELEFONLA BİLGİ VERDİM
Kılıçdaroğlu ile görüşmesinden sonra Erdoğan ile görüşüp görüşmediği sorulan Davutoğlu, telefonla görüştüklerini anlattı: “Cumhurbaşkanı ile mutat görüşme günümüzdü. Fakat görüşmeler sebebiyle fiilen bu gerçekleşemedi. Kendisi de Ankara dışına çıkıyor. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu ile yaptığım görüşme sonrasında telefonla hem haftalık görüşmenin bazı ana doneleri ile ilgili bilgi verdim. Kılıçdaroğlu ile görüşmemi de çok daha özet şekliyle sayın cumhurbaşkanımız ile paylaştım.”
ERKEN SEÇİM, TARİHİ MÜMKÜN OLAN EN KISA ZAMANDA OLMALI
Davutoğlu, erken seçim tarihinin ne zaman olacağı konusunda ise 'mümkün olan en kısa zaman' cevabını verdi: “MHP ile yapacağımız görüşmeler sonrasında eğer bir erken seçim tablosu ortaya çıkarsa mümkün olan en kısa zamanda aşıyı olup sıhhatli bünyeye kavuşmak gerekir. Onun için de en kısa zamanda olmasını tercih ederim.”