Hiçbir şey Türk dünyasını bu kadar heyecanlandırmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 3'üncü yıldönümünde, Halide Edip'in (Adıvar) Kurtuluş Savaşı destanını anlattığı Ateşten Gömlek filmi Beyoğlu Palas sinemasında gösterime girdi. Filmi, Muhsin Ertuğrul yönetmişti.
Ateşten Gömlek, Milli Mücadele'yi zafere ulaştıran insanların hikâyesiydi. Roman, ilk olarak 1922 yazında İkdam gazetesinde tefrika edilmiş ve büyük ilgi görmüştü. Hemen ardından romanın beyaz perdeye aktarılması gündeme geldi. Ancak o dönemde Müslüman kadınların bir filmde oynaması görülmemiş bir şeydi. Kurtuluş Savaşı'nı konu alan bir filmde Rum ya da Ermeni kadınların oynaması da uygun düşmezdi. Zaten Halide Edip'in film için tek bir şartı vardı; tüm kadın rollerinde Türk kadınların oynaması!
Muhsin Ertuğrul, Ayşe rolünü bir arkadaşının eşi olan Bedia Muvahhit'e teklif etti. Diğer oyuncu için de gazeteye ilan verildi. Gelen tek müracaat, o güne kadar sadece okul müsamerelerinde rol almış 19 yaşındaki bir kıza aitti: Neyyire Neyir. Filmdeki Kezban rolünü, daha sonra Muhsin Ertuğrul ile evlenip tiyatro alanında yükselecek olan Neyyire Hanım oynayacaktı.
Atatürk'ün de izlediği film büyük ses getirdi. Halide Edip, arkadaşı Miss Billings'e yazdığı mektupta, filmin nasıl toplumsal bir olaya dönüştüğünü şöyle anlatıyordu:
“Çoğunlukla Anadolu'da çekilen filmin savaş sahneleri ordu tarafindan canlandırılmış. Üç Türk bölüğü bunları oynadı ve gerçek savaş gibi görü nüyor. Neyse, hiçbir şey Türk dünyasını bu kadar heyecanlanlandırmadı. Geceler boyunca polis sinemanın kapısındaki kavgaları engelleyemedi, yüzlerce kişi aynı anda içeri girmeye çalıştı. Hem kitap, hem de film çok büyük bir başarıya ulaştı.”