"Görecek gözünüz, duyacak kulağınız yok mu"
Maliye Bakanı Naci Ağbal: "Bugün Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye çok değişti. Türkiye'de son 16 yılda yapılan yatırımlar, bütün cumhuriyet dönemi boyunca yapılan yatırımlarla karşılaştırıldığı zaman olağanüstü bir hizmet, yatırım, gayret var" "Türkiye şehir hastanelerini kazanmakla hem vatandaşlarımıza birinci sınıf hizmet sunacak hem de Türkiye'yi sağlık hizmetlerinde adeta bu bölgenin merkezi haline getirecek. Dolayısıyla 'Bu paralar nereye gidiyor?' diyenlere şunu sormak lazım, görecek gözünüz, duyacak kulağınız yok mu" "Eskiden sosyal devletin adı vardı, kendisi yoktu. Artık Türkiye sosyal devlet uygulamaları bakımından uluslararası örnek gösterilen bir ülke konumunda" "Koparılmak istenen, unutturulmak istenen geçmişimizle yeniden tanışıyoruz, tanıştıkça da ne görüyoruz? Biz ne büyük bir medeniyetten geliyoruz. Ne büyük bir milletiz. Tarihte neler yapmışız ama bundan sonra da yapacak çok şeyimiz var" "Onlar yeni Türkiye'yi kavrasalardı bugün yürüttükleri yıkıcı, yıkmaya dayalı, kapatmaya dayalı, çıkarmaya dayalı velhasıl her şeyi eskiye döndürmeye dayalı siyaseti yapmazlardı"
Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Bugün Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye çok değişti. Türkiye'de son 16 yılda yapılan yatırımlar, bütün cumhuriyet dönemi boyunca yapılan yatırımlarla karşılaştırıldığı zaman olağanüstü bir hizmet, yatırım, gayret var." dedi.
Ağbal, Şair Zihni Kültür Merkezinde, 462 milyon liralık 62 yatırımın toplu açılış ve temel atma töreninde yaptığı konuşmada, AK Parti olarak 16 yıldır gece gündüz canla başla çalışarak hem Türkiye'ye hem de Bayburt'a hizmet ettiklerini bildirdi.
Önlerine konulmak istenen bütün engellere, bütün takozlara rağmen çalıştıklarını ve millete hizmet ettiklerini vurgulayan Ağbal, milletin de hiçbir zaman bunu karşılıksız bırakmadığını, her zaman yanlarında yer aldığını ifade etti.
Ağbal, son 16 yılda Türkiye'de parti kapatma davalarından, 15 Temmuz alçak darbe girişimine kadar demokrasiyi akamete uğratmak isteyen, millet iradesine karşı duran birçok hadisenin yaşandığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hadiselerin karşısında her zaman dimdik durduğuna işaret eden Ağbal, "Çünkü o milletine güveniyor, sizlere güveniyor. İçeride, dışarıda oluşturulmak istenen bütün badireleri sizlerin destekleriyle dualarıyla aştık ve bugünlere kadar geldik. Bugün Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye çok değişti. Türkiye'de son 16 yılda yapılan yatırımlar, bütün cumhuriyet dönemi boyunca yapılan yatırımlarla karşılaştırıldığı zaman olağanüstü bir hizmet, yatırım, gayret var." diye konuştu.
Bakan Ağbal, zaman zaman, "Bu kadar para harcanıyor, bu paralar nereye gidiyor?" söylemi üzerinden polemik yapıldığına değinerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu paraların nereye gittiğini en iyi sizler biliyorsunuz. Eskiden hastaneye giderdik doktora erişemezdik, eczaneye giderdik ilaç bulamazdık, hastane kuyruklarında beklerdik. Şimdi öyle mi? Allah'a şükürler olsun Türkiye'nin dört bir tarafına şehir hastaneleri kuruyoruz, hastaneler yaptırıyoruz. Sağlık personeli sayısını 300 binden 900 bine çıkarttık. Artık vatandaş olarak hastaneye giderken 'Acaba ne olur?' demiyor. Hizmetin en iyisini alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Son 16 yıldır bütçeden sağlığa çok önemli kaynaklar ayırdık. Bütçenin yüzde 20'sini sağlık harcamalarına ayırdık, ayırmaya da devam ediyoruz."
Bugün şehir hastaneleri projesinin sadece Türkiye projesi değil, uluslararası bir proje olduğuna vurgu yapan Ağbal, "Türkiye şehir hastanelerini kazanmakla hem vatandaşlarımıza birinci sınıf hizmet sunacak hem de Türkiye'yi sağlık hizmetlerinde adeta bu bölgenin merkezi haline getirecek. Dolayısıyla 'Bu paralar nereye gidiyor?' diyenlere, şunu sormak lazım, görecek gözünüz, duyacak kulağınız yok mu?" ifadesini kullandı.
Son 16 yıldır eğitimde çığır açtıklarını belirten Ağbal, cumhuriyet tarihi boyunca yapılan bütün derslik sayısından daha fazla derslik yapıldığını söyledi.
Ağbal, 500 bin civarındaki öğretmen sayısının bugün 1 milyon civarında olduğuna işaret ederek, eğitimde teknolojinin ilk defa bu dönemde kullanıldığını, çocukların akıllı tahta, Ipad'lerle de bu dönemde tanıştığını aktardı.
Bugün artık okul öncesi eğitimin konuşulduğuna değinen Ağbal, yakın zamanda okul öncesi eğitimde de yüzde 100 okullaşma oranlarına varılacağını vurguladı.
- "Bundan sonra da yapacak çok şeyimiz var"
Bakan Ağbal, her vilayette bir üniversite olduğunun altını çizerek, yüksek eğitim hizmetini vatandaşın ayağına götürdüklerini, öğrenci kontenjanlarını bu dönemde olağanüstü artırdıklarını, ayrıca Türkiye'nin dört bir tarafında eğitim kampüsleri yaptıklarını söyledi.
Yapılan bu işlerin, milletten toplanan verginin millete hizmet olarak geri verildiğini gösterdiğini aktaran Ağbal, bütçenin yüzde 40'ının eğitim ve sağlığa, yatırıma, personel harcamasına, burs ödemeleri ve yurtlarda kalan çocukların barınma giderlerine harcandığını bildirdi.
Ağbal, milletin ilk defa sosyal devleti AK Parti hükümetleri ile tanıdığını belirterek, "Eskiden sosyal devletin adı vardı, kendisi yoktu. Artık Türkiye sosyal devlet uygulamaları bakımından uluslararası örnek gösterilen bir ülke konumunda." dedi.
Türkiye'de 450 bin engellinin evde bakım, 350 bininin de eğitim hizmetinden yararlandığını anımsatan Ağbal, eskiden bunların konuşulmadığını hatta hayal bile edilemediğini ifade etti.
Bakan Ağbal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her zaman, "Bizleri ayakta tutan yetimin, garibin, gurabanın, hasta yatağındaki amcamızın duasıdır." dediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Dualarınızı eksik etmeyin. Biz inançlı bir milletiz. Milli değerlerimiz var, iftihar ediyoruz. 16 yılda değerlerimiz de yukarıya çıktı, milli ve manevi değerlere sahip bir kuşak, toplum, millet olma yolunda ilerliyoruz, çaba gösteriyoruz. Kültürel ve medeniyet köklerimize yeniden dönüyoruz. Koparılmak istenen, unutturulmak istenen geçmişimizle yeniden tanışıyoruz, tanıştıkça da ne görüyoruz? Biz ne büyük bir medeniyetten geliyoruz. Ne büyük bir milletiz. Tarihte neler yapmışız ama bundan sonra da yapacak çok şeyimiz var. Evelallah sizlerin desteği bizim yanımızda olduğu sürece biz millet olarak çok daha güzel işler yaparız."
Türkiye'nin 16 yılda hem içerideki hem de dışarıdaki mazlumlara destek olduğunu belirten Ağbal, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi soruyorum, bu paralar nereye gidiyor? Bu paralar Filistin'deki mazlum, yetim, gariban, öksüz kardeşlerimize gidiyor. Bu paralar, Balkanlar'da, Kafkaslarda, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların ihtiyaçları için gidiyor ve de şanlı bayrağımızı yaptığımız projelerle dünyanın dört bir tarafında dalgalandırıyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti olarak yedi kıtada TİKA kanalıyla mazlumlara yardım ediyoruz, projeler yapıyoruz, kalkınma yardımları, projeleri yapıyoruz. Ben de bir çoğunu gördüm, memleketimle milletimle ülkemle Cumhurbaşkanımla iftihar ettim. Kimse bizi bu yolumuzdan çeviremez. Kimse bu yolumuzda bizi durduramaz. Siz bizlerin yanında olduğunuz sürece, içeride de dışarıda da nerede bir gariban varsa, nerede bir ihtiyaç varsa onu da yerine getiririz evelallah."
- "Onlar eski Türkiye'nin ezberlerini tekrarlıyorlar"
"Onların hafızalarındaki Türkiye, eski Türkiye." diyen Ağbal, şu görüşlere yer verdi:
"Onlar eski Türkiye üzerinden konuşuyorlar. Onlar eski Türkiye'nin ezberlerini tekrarlıyorlar. Onlar yeni Türkiye'yi kavrasalardı bugün yürüttükleri yıkıcı, yıkmaya dayalı, kapatmaya dayalı, çıkarmaya dayalı velhasıl her şeyi eskiye döndürmeye dayalı siyaseti yapmazlardı. Onların alıştığı siyaset faiz siyasetiydi. Onlar milletten vergileri toplarlardı, yüzde 85'ini faize, rantiyeye öderlerdi. Onların alıştığı hükümet biçiminde sosyal devlet yoktu ki. Onlar vatandaş hastanelerde kuyruğa girmiş, ilacını alamamış, fakir fukara bayramda üstünü başını giyememiş onların umurlarında mıydı? Eğer umurlarında olsaydı 2002 yılında AK Parti'nin devraldığı Türkiye fotoğrafı böyle bir fotoğraf olmazdı."
Bakan Ağbal, 2002 öncesi Türkiye'de, kaosları, siyasi istikrarsızlıkları hep beraber gördüklerini ve yaşadıklarını anımsattı. 1990 ile 2002 yılları arasında yaklaşık 12 yılda ekonominin dört defa çöktüğünü ve tepetaklak olduğunu belirten Ağbal, "1990'lı yıllar boyunca IMF'den yakamızı kurtaramamışız, IMF de bizden kurtulamamış çünkü yönetemeyen, işini bilmeyen, hesabını, kitabını bilmeyen siyaset anlayışı ülkeyi IMF'ye, faiz bütçesine, rantiyeye mahkum etmiş. Hiçbir vatandaşın dertleriyle dertlenmemişler, hiçbir zaman için garibin gurabanın, yetimin, öksüzün evine gitmemişler. Bugün ev ev dolaşıyoruz, nerede ihtiyaç sahibi varsa ziyaret ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Allah'a şükürler olsun bugünlere geldiysek işte bundan dolayı geldik." dedi.
Türkiye'nin önünde önemli bir süreç bulunduğuna dikkati çeken Ağbal, "Bu süreçte de inanıyorum ki Bayburt üzerine düşeni sonuna kadar yapacak. İnşallah 24 Haziran'da yeni bir destan yazacağız. 24 Haziran Bayburt'un günü olacak. Bunun için de hep beraber çalışacağız." ifadesini kullandı.
Ağbal, Bayburt'a son 15 yılda yapılan yatırımın 4 milyar lirayı geçtiğini belirterek, yapılan ve yapılması planlanan projeleri tek tek anlattı.
Konuşmaların ardından Ağbal, Vali Ali Hamza Pehlivan, Belediye Başkanı Mete Memiş ve diğer ilgililerle butona basarak temel atma ve açılışı gerçekleştirdi.