Genç Kaymakam, yeni atandığı İlçeye bakmaya gitti...
İlçeyi kendi başına gezdikten sonra, ara sokakta gördüğü çay ocağında, bir bardak çay içeyim diye oturdu. O anda 12-13 yaşlarında bir çocuk, "amca boyayayım mı?" dedi
Ayakkabısı boyalı olmasına rağmen, çocuğu kırmamak için, "tamam gel boya" dedi.
Bu arada "iyi boyarsan sana istediğin paranın iki katını veririm" deyince, o çocuk:
"Ben hep aynı boyarım" dedi.
Kaymakam, "nasıl yani?" deyince,
- Öğretmenimiz; "çocuklar, ne iş yaparsanız yapın ama herkese AYNI YAPIN. Ayrım yapmayın" diye tembih etti. Ben de bu parayla hasta anneme ilaç alacağım, sana ayrım yaparsam o ilacın annemin hastalığına şifası olmaz."
Genç Kaymakam, hayatının en iyi dersini almıştı. Ağlamamak için kendini zor tuttu.
Boyacı çocuğa cebindeki en büyük parayı verirken, bir de kartını verdi.
Babası olmayan ve hem okuyan hem de hasta annesine bakmaya çalışan çocuğa ilgilenme sözü verdi.
Çocuğa o dürüstlüğü aşılayan öğretmenini de ziyaret ederek, ilçede görev yaptığı sürece ilgi gösterdi.
Boyacı çocuktan duyduğu "BİZDE HERKES AYNI OLUR" cümlesini meslek hayatında unutmamak ve hep uygulamak için, makamında masasında bulunan isimliğinin arkasına yazdırdı.
Bazen uygulamakta zorlansa da asla taviz vermemeye çalıştı.
"İnsan olmak kuruş ile değil, duruş ile ölçülür."
Özdemir Asaf