Futbol dünyasındaki girift ilişkiler ülkemizin milli takım konusunda bile bir bütün olmasını engelliyor
Milli takım maçlarında yabancı ülke takımları bile tutar hale geldik, çok yazık. Çünkü yaşananlar ve ortam insanlarımızı böyle davranmaya sevk ediyor.
Ülkemizi yönetenler, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Merkez Hakem Kurulu (MHK), sportif olarak bağımsız olmalı ki tüm Türkiye milli seviyede birlik ve bütünlüğü sağlayalım.
Maalesef 2010 yılından beri ülkemizi yönetenler, TFF ve MHK tarafsızlığını yitirmiştir. Yapılanları örter hale gelmiştir. Öyle ki bu işleri yapanları, sporu yönetsinler diye bu görevlere seçtirir hale geldiler. Medya ekonomik çıkar için patronlarının sesi olmaya başladı, hatta o kadar ileri gittiler ki neredeyse milli takımı kurup yönetecekler. Bu durumda taraftar çok rahat olarak bu milli takım benim milli takımım değil demeye başladı. 2010-2011 sezonunda yaşanan şike olayı “Türk Futbolunun Hayrına değil” lafları ile Türkiye de örtbas edildi. Türkiye de diyorum çünkü UEFA ilgili takımı iki yıl Avrupa Kupalarına almayarak cezalandırdı. Türkiye de şike yapmadık diyenler, Avrupa’da ve UEFA’daki savunmalarında biz cezamızı çektik diye savunma yapıyorlar.
Türkiye de kurallara uymayanlara ceza vermemek için çırpınıyorlar. Taviz verildikçe de şımarık çocuklar gibi daha fazlasını istiyorlar. Örnek mi istiyorsunuz alın size TFF’nin limit uygulaması. ne oldu limiti olmayan FB istediği transferleri çatır çatır yaptı. Neymiş efendim Bankalar Birliği ile yapılandırma yapılmış. Bu söylem bir algı operasyonudur.
Hodri meydan yapılmış olan yapılandırmayı yayınlasınlar. Yapılan sadece borçlu bankaların alacaklarını bir yıl ertelemesidir. Tecrübelerime göre yılık fazi peşin alınmıştır ve iyi bir komisyon ödenmiştir. Ortada ne Bankalar Birliği vardır ne de bir yapılandırma vardı. Yok efendim elimizdeki pahalı oyuncuları gönderip, yerlerine bonservissiz oyuncular alıyoruz diye bir başka algı yönetimi yapılıyor. Basın da bunu utanmadan sıkılmadan yazıyor ve söylüyor.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar misali yalan söylemleri ortaya dökülüyor. İtalya’da üç milyon EURO alan Perotti, FB ye maç başı ücretle gelmiş, hatta tüm maçlarda oynarsa toplam maliyeti iki milyon Euro olacakmış. Yerseniz tabi. Enner Valencia transferi için Venezuella’da vergi kaçırılma iddiası ile soruşturma başlatılmış? Almanya da Wolfsburg takımı Tisserand transferi için soruşturma geçiriyor. Bunlarla ilgili olarak medyada bu konular hiç konuşuluyor mu? Sosyal medya olmasa hiç kimsenin haberi bile olmayacak.
Bazı takım ilgilileri, bazı takımlarımızı UEFA kurullarına şikayet ederek çıkar sağlamayı bile düşünmüşler ve uygulamışlar.
TFF, Disiplin kurulu, Tahkim kurulu, hakemler yine bunların lehine çalıştığı için verilen kararlar yapılan uygulamalar adil olmadığı için bazı taraftar maalesef “bu milli takım beni temsil etmiyor” diyebiliyor.
Milli takımı belki TFF yönetiyor ama bu takım Türkiye’yi temsil ediyor, yani bizim Milli takımımızdır. TFF yi sevmesek te, hocayı sevmesek te, futbolcuları sevmesek te bu takım bizim milli takımımızdır.
kaynak: Ekrem Öz Facebook paylaşımı