Fındık fiyatı bugün kaç para oldu?

Üreticiler fındık fiyatı bugün ne oldu diye her gün internete girip araştırma yapıyor. Fındık fiyatlarındaki belirsizlik ise sürüyor. Fındık fiyatları 10 TL'den işlem görüyor. Giresun ve Ordu'nun fındık fiyatları ise 2.5 TL daha fazladan işlem görüyor. Karadenizli üreticinin geçim kaynağı olan fındık, illere göre farklı fiyatlardan alıcı bulmaya devam ediyor.

Dünyanın en önemli fındık üreticisi olan Türkiye'de fındık 10 TL'den alıcı buluyor. Piyasada fındık yok açıklaması fındık fiyatlarını yukarıya çekmeye başladı. Birçok ticaret borsasında fındık 10 TL gibi rakamdan alıcı bulurken, %50 randımanlı kabuklu fındık fiyatlarında da yükseliş devam ediyor. Bu arada Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, fındıkta özellikle son 3 yılda yaygınlaşan külleme hastalığının üretim için ciddi bir tehdit olduğunu belirtti.  

FINDIKTAKİ BELİRSİZLİK DEVAM EDİYOR

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, serbest piyasada fındık fiyatının 10 lira seviyesinde işlem gördüğünü belirterek fiyat üzerinde oynanan oyunun sürdüğünü söyledi.

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, serbest piyasada fındık fiyatının 10 lira seviyesinde işlem gördüğünü belirterek fiyat üzerinde oynanan oyunun sürdüğünü söyledi.

Fındık fiyatının en az 15 lira olması gerektiğinin altını çizen Karan, “2015-2016 fındık sezonunda yapılan spekülasyon fındık tarihinde yapılmamış ve üretici bu kadar mağdur edilmemişti. Fındık fiyatının 15 liradan 9 liraya kadar düşmesini sebebi emanet değildir. Sadece bir bahanedir. Fındık fiyatının düşmesinin tek sebebi tekelleşmedir. En başından beri gerçek budur. Aslında sektörün tüm paydaşları bunu çok iyi bilmekte, ancak herkes topu taca atarak, üretici ve ziraat odalarını suçlamaktadır. Üretici ürünün emanete yeni bırakıyor. Fındık fiyatı 15-20 liraya alınıp satılırken de emanete bıraktı hem de daha fazla miktarlarda. Gelinen nokta şudur, ‘Türkiye’de fındık tekelleşiyor, fiyatı birileri kontrol ediyor. O birileri de aklınca üretici cezalandırıyor. Ziraat odaları olarak alın terimizi kontrol altına almak isteyenlerle karşı mücadelemiz sonuna kadar sürecek. Ürünümüzü tekelcilerin iki dudağı arasına bırakmayacağız. Bu sezon her ne kadar onlar kazanmış, istediklerini gerçekleştirmiş gibi görünse de, üreten hiçbir zaman kaybetmez, keser döner sap döner bir gün gelir hesap döner” dedi.

2016 tahmini fındık rekoltesinin tespiti için Haziran ayında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çotanak sayımı yapılacağını hatırlatan Karan,”Rekoltenin bu yıl oldukça düşük gerçekleşecek diye tahmin ediyoruz" diye konuştu.

Hükümet tarafından Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’ne fındık alım yetkisi verildiğini hatırlatan Karan, yeni sezona 3 ay gibi bir süre kalmasına rağmen alımla ilgili bir çalışma göremediklerini bununda üretici açısından kaygı verici olduğunu vurguladı

İLLERE GÖRE GÜNCEL FINDIK FİYATLARI

Karadenizli üreticinin geçim kaynağı olan fındık, illere göre farklı fiyatlardan alıcı bulmaya devam ediyor. Giresun ve Ordu'nun fındık fiyatları diğer şehirlere göre bir tık yüksek olmakla birlikte, özellikle Trabzon ve Zonguldak fındık fiyatlarından 2.5 TL daha yüksek bir rakamla alıcı buluyor.

BU HASTALIK FINDIĞI TEHDİT EDİYOR

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, fındıkta özellikle son 3 yılda yaygınlaşan külleme hastalığının üretim için ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, "Küllemeye maruz kalan bahçelerde cari yılın ürünü zarar gördüğü gibi gerekli bakım ve mücadele yapılmazsa, gelecek yılın ürünü de zarar görür." dedi.

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, fındıkta özellikle son 3 yılda yaygınlaşan külleme hastalığının üretim için ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, "Küllemeye maruz kalan bahçelerde cari yılın ürünü zarar gördüğü gibi gerekli bakım ve mücadele yapılmazsa, gelecek yılın ürünü de zarar görür." dedi.

Yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünya fındık üretimi ve ihracatında önemli potansiyele sahip olduğuna işaret ederek, sektörde bazı sorunlar yaşandığını, bu soruların çözümü için devletin ve üreticinin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

Fındıkta alan bazlı gelir desteğinin önemine dikkati çeken Arslantürk, "Bu destek, sertifikalı fidan temini, bahçe yenileme gibi hususlarda da teşvik edici ve zorlayıcı desteklerle zenginleştirilmelidir. Desteklerde genel hedef kalite ve verimliliğin artırılması olmalıdır." görüşünü dile getirdi.

Arslantürk, ruhsatsız alan olarak belirlenen yüzde 6 eğimin altındaki araziler için de alan bazlı gelir desteği ödemesinin yapılması gerektiğini belirterek, "Bu arazilerden elde edilen ürünler pazara arz edilmekte, alım satıma konu olmakta ve tüketilmektedir. Bu çelişkili durumun ortadan kaldırılması için bu arazilerin de destekleme kapsamına alınması gerekmektedir." diye konuştu.

Fındıkta özellikle son 3 yılda ortaya çıkan ve iyice yaygınlaşan külleme hastalığına da değinen Arslantürk, hastalığın fındık üretimi için ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. Arslantürk, şöyle devam etti:

"Küllemeye maruz kalan bahçelerde cari yılın ürünü zarar gördüğü gibi gerekli bakım ve mücadele yapılmazsa gelecek yılın ürünü de zarar görür. Külleme hastalığıyla ilgili ciddi farkındalık çalışması yapılmalı ve ifade ettiği tehdit net olarak ve çeşitli enstrümanlarla üreticilere anlatılmalıdır. Külleme dışında Amerikan beyaz kelebeği, kozalak akarı gibi hastalıklara da dikkat çekilmeli, bu hastalıklarla etkin mücadele edilmesi hususunda üreticiler bilgilendirilmeli ve gerekirse desteklenmelidir.

FINDIK NEDİR?

Türkiye’nin dünya üzerinde sahip olduğu matematik konum, ülkeye birçok avantaj katmıştır. Hiç şüphesiz bu avantajların içerisinde yer alan tarımsal ürün çeşitliliği, ülkenin önemini çok fazla artırmaktadır. Bu noktada Türkiye, birçok tarım ürününü dünyada en fazla yetiştiren ülke konumunda yer alır. Bu tarım ürünlerine verilebilecek en iyi örnek ise, fındıktır. Türkiye’de fındık özellikle Karadeniz bölgesinde yetişmekte olup, Ordu ili bu konumda başı çekmektedir. Öyle ki, dünyanın %60’lık fındık ihtiyacı bu bölgeden karşılanmaktadır. Toprağın nemli olması ve iklim şartları, bunda en önemli etken konumundadır.
 
Fındık meyvesinin birçok çeşidi bulunmaktadır. Bunun nedeni ise, dikilen fındık ağaçlarının çeşitliliğidir. Genellikle fındıkta görüntü aynıdır ama lezzette farklılıklar bulunmaktadır. Bu durum, fındığın çeşitlerinden kaynaklanır. Fındık, küçük bir ağaç veya çalının bir araya toplanması şeklindedir ve bu küçük ağaç kümelerine ocak adı verilmektedir. Sonradan fındığa dönüşecek olan çiçekler İlkbahar mevsiminde açar ve bu çiçekler oldukça küçüktür. Fındık, çotanak adı verilen bir koza içerisinde yetişmektedir. Fındık ocakları, oldukça bakım isteyen bir yapıdadır. Uzayan dallar ve ağaçlar budanır ve fındık bahçesi yılda birkaç defa yabani otlardan arındırılır. Hem yetiştirilme süreci, hem de toplanma sürecine bakıldığında fındık üretimi oldukça zahmetli bir tarım yetiştiriciliğidir.

FINDIĞIN FAYDALARI

Fındık meyvesinin oldukça fazla faydası bulunmaktadır. Bu faydalar; enerji verme, cinsel gücü artırma, böbreklerde oluşan kum ve taş düşürme konusunda yardımcı, yapısında bulunan kalsiyum sayesinde çocukların kemik oluşumunda yardımcı ve menopoz dönemlerinde kemik erimelerini engellemede etkilidir. Bunların dışında kolesterolü düşürmek ve kalp krizi oluşma riskini azaltmak fındığın diğer faydalarını oluşturmaktadır. Fındıkta lif oranı yüksek seviyelerde bulunur. Bu durum da fındığın mideye ve bağırsaklara yardımcı olmasını sağlar. Aynı zamanda fındık, kabızlık oluşumunda ve gideriminde de etkilidir.
 
Karadeniz’de yetişen ve dünyada oldukça fazla sevilen fındıkta, magnezyum ve potasyum oranları yüksektir. Bu da fındığın, tansiyon problemi yaşayan kişilere önerilmesini sağlamaktadır. Dolaşım sistemini düzenleyici etkisi, fındığın başka bir faydasını meydana getirir. Aynı zamanda son zamanda yapılan araştırmalarda fındığın anne sütünü artırdığı ortaya koyulmuştur.
 
Fındık, genellikle kavrulmuş olarak ya da çeşitli gıdaların içerisine katılarak tüketilmektedir. Yalnız son yıllarda, fındık yağları da bir hayli tüketilmektedir. Fındık yağının yapısı incelendiğinde, bu yağda %82 seviyesinde oleik asid adı verilen madde bulunmaktadır. Bu madde ise, kolesterolün düşmesini sağlayan temel madde konumunda yer almaktadır. Yani fındık yağı kolesterolün azalmasında en etkili yöntemlerden birisidir. Fındık yağının kokusuz ve renksiz yapıda oluşu, bu yağı kullanırken alışkın olunan tatlardan farklı bir tat alınmamasını sağlar.

Fındık, yaş olarak tüketilmemelidir. Hasatı yapılan fındık, ilk önce kurutma işleminden geçirilir ve bu kurutma güneş ışığında olur. Yaş fındık tüketimi, ishale neden olabilmektedir. Sağlık için onlarca faydası bulunan fındığın temel sloganı ise, her gün bir avuç fındıktır. Bu da, günlük yaklaşık 40 gram fındık tüketimine denk gelmektedir.