FATSA KABAKDAĞINDAN GÜVEN ÖZEL'İN BİR LİRASI
Haluk Ekiz Bey'in sayfasından aldığımız Güven Özel Bey'in bu ilham veren hikayeyisini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
Hoca, sınıfta bir öğrenciye seslenerek;
-- Cebinden BİR LİRA al ve tahtaya gel !" der.
Kendisi de BİR LİRA çıkarıp,
-- Bak bende bir lira var, sende de bir lira var.
-- Hadi paraları değişelim!
Hoca bir lirasını öğrenciye, öğrenci de bir lirasını hocaya verir.
Hoca sorar! .
-- Değişen bir şey oldu mu?
-- Hayır!
-- Sende de bir lira oldu, bende de.
-- Ama şöyle yapsaydık,
-- Sende BİR BİLGİ var, bende de BİR BİLGİ var.
-- Sen bilgini bana , ben de sana verseydim.
-- Şimdi sonuç ne olurdu?
-- Sende İKİ BİLGİ , bende de İKİ bilgi olurdu .
Bildiklerimiz bizde kalırsa, sadece bize faydası olur.Ölürsek bizimle mezara gider kaybolur.
Başkasına da faydamız olsun istiyorsak, DOĞRU bildiklerimizi paylaşmalıyız.
Zenginlik, ancak böyle olursa kalıcı olur.
Haydi şimdi FATSA KABAKDAĞI Mahallesine gidelim !
Karadeniz bölgesinde YAYLALAR hariç pek alışık olmadığımız, hep, geçmiş uygarlıkların yaşandığı yörelerde gördüğümüz duyduğumuz tarihi, kültürel etkileşim ve yaşam örneklerinden belki de birincisi KABAKDAĞI mahallesinde yaşanıyor.
Bir yerde alevlenerek yükselen ateş görürseniz, bilin ki onun ilk kıvılcımını yakan birisi vardır.
KABAKDAĞI, bir Gürcü köyüdür. Siz bakmayın, Büyükşehir olduktan sonra Mahalle denilmesine.
Dillerini, yemeklerini, kültürel bağlılık, örf ve adetlerini yaşatmayı başarmış bu köyün, dışarıya açılmasını ve Turizme kazandırılmasının ilk kıvılcımını yakan kişi de GÜVEN ÖZEL'dir.
Güven bey, zamanını Fatsa dışında geçirmiş bir Turizmci.
Uzun yıllar bu sektörde hizmet verdikten sonra, memleketine döndüğünde, içinde biriken yılların tecrübesini, doğup büyüdüğü topraklara nasıl aktaracağının hesabını yapmış.
İlk başta, çok zorlanmış, iletişim problemleri yaşamış.
Yalnış anlaşılmış, bazen umudu kırılmış ama yılmamış.
Bu duruma, ağır aksak ilerleyen devlet kurumları da eklenince,
Kimi zaman ,
-- Buraya kadarmış! dediği mutlaka olmuştur.
Çok büyük bir risk alarak köye, ciddi manada sermaye gömerek taşdan bir butik otel yapınca milletin kafası karışmış.
Hiç kimse parasını, hele de yılların birikiminin heba olmasını istemez ya,
Güven bey hakkında önyargılar bir anda erimeye başlamış.
-- Bu adam neyin peşinde, deli mi bu, bu kadar parayı gömüyor köyün tepesine, ne turisti kardeşim, vs. diye gıyabında homurdananların sesinin kısılması bir yana,
Köyde Güven beyin yakmaya çalıştığı ve asırlar boyu daha da alevlenerek yanacak gibi gözüken ateşin kıvılcımına destek olmaya aday insanlar meydana çıkınca Güven beyin keyfi yerine gelmiş, umutlanmış, güçlenmiş.
Köyde değişik isimlerle bir kaç butik otel daha doğmuş ve sessiz sedasız yerli yabancı turistleri ağırlamaya devam ediyorlar.
Güven bey'in vaktiyle Kabakdağlılara hitaben,
-- BENDE BİR BİLGİ VAR, SİZE VEREYİM, SİZ DE BANA DESTEĞİNİZİ VERİN,
diyerek başladığı bu zorlu yolculukta, ileriye doğru, köyün girişinde en az
ON ARAÇLIK TUR OTOBÜSLERİ PARKI görürseniz , köyün içinde , yabancı afişlerle donatılmış çeşitli işyeri vitrin yazıları ve yanınızdan İngilizce konuşup giden insanlara denk gelirseniz, GÜVEN ÖZEL'İ aklınıza getirip gıyabında kısa bir minnet duygusu oluşturun.
Emin olun ki, o bu duygularınızdan haberdar olacaktır.
Herkese Selam,
Herkese Saygı.