Düzce'deki aramalarda "gönüllüler" de yardıma koştu
Türkiye'nin farklı illerinde gönüllülerce oluşturulan dernekler, Düzce'de meydana gelen su baskını ve heyelanda kaybolduktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan 7 vatandaşı arama kurtarma çalışmalarını yürüten resmi ekiplere büyük destek sağladı DAKE Başkan Yardımcısı Zekvan Güler: "Hiçbir menfaat beklemeden yapıyoruz bu işi. Tamamen gönül işi, bizim için huzur veren bir şey" İHH Arama Kurtarma Eğitim Koordinatörü Erdal Altıntaş: "Bu işi yaşam biçimi haline dönüştürdüğünüz zaman başarılı oluyorsun. En büyük avantajımız da bu. Gönüllü yapımızı yaşam biçimi haline dönüştürdük" ANDA Arama Kurtarma Başkanı Okan Tosun: "Bu vatanı seviyoruz, bu toprakları seviyoruz. Bu toprakları sevmenin de gereğini yapmaya çalışıyoruz"
ÖMER FARUK CEBECİ - Düzce'de etkili olan sağanak nedeniyle meydana gelen su baskını ve heyelanda kaybolduktan sonra cansız bedenlerine ulaşılan 4'ü çocuk 7 kişiyi arama çalışmalarını yürüten resmi ekiplerin en büyük destekçisi gönüllüler oldu.
Akçakoca ilçesine bağlı Esmahanım ve Uğurlu köylerinde Jandarma Arama-Kurtarma (JAK), AFAD, Emniyet Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, UMKE ve itfaiye ekipleri tarafından yürütülen çalışmalarda, Türkiye'nin farklı bölgelerinde gönüllülük esasına bağlı faaliyet gösteren dernekler büyük katkı sundu.
Afetin yaşandığı 17 Temmuz gecesinden itibaren sahada yer alan gönüllü dernekler, jandarma ve AFAD koordinesinde arama çalışması gerçekleştirdi.
Bölgede devlet kurumlarının koordinesinde çok sayıda personelle 21 kilometrelik alanın hemen her metresinde 12 gün boyunca arama yapan ekipler, kayıp 7 kişinin cansız bedenine ulaşılmasının ardından çalışmalarını dün itibarıyla tamamladı.
- "Operasyonları başarılı sonuçlandırdığımız zaman huzur duyuyoruz"
Sağanağın etkili olduğu ilk andan itibaren bölgeye gelerek vatandaşlara dikkatli olmaları çağrısında bulunan Düzce Arama Kurtarma Derneği (DAKE) Başkan Yardımcısı Zekvan Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dernek olarak 2012 yılında resmen faaliyete başladıklarını söyledi.
Dernek gönüllülerinin 2004 yılından itibaren eğitimler alarak afetzedelere yardım etmek amacıyla yetiştiğini anlatan Güler, Akçakoca ve Cumayeri ilçesindeki arama kurtarma çalışmalarının ilk günden itibaren devlet kurumlarının koordinesinde yapıldığını kaydetti.
Tamamen gönüllü olarak faaliyetlerini sürdürdüklerini aktaran Zekvan Güler, dernek üyesi herkesin bir işi olduğunu, iş çerçevesinde kendisine boşluk oluşturduğunu ve izin alarak çalışmalara katıldığını ifade etti.
Üyelerine farklı eğitimler vererek yetiştirdiklerini dile getiren Güler, "Hiçbir menfaat beklemeden yapıyoruz bu işi. Tamamen gönül işi, bizim için huzur veren bir şey. Aslında sahaya girip operasyonları başarılı sonuçlandırdığımız zaman huzur duyuyoruz, mutlu oluyoruz." şeklinde konuştu.
Zekvan Güler, 7 kişinin cansız bedenlerine arama çalışmalarının 12'nci gününde ulaşıldığını aktararak, "Çalışmalar 12'nci günde değil de 20'nci günde de bitebilirdi. Emin olun ki biz sonuna kadar sahada olacaktık." dedi.
- "Tüm ekipler canla başla mücadele etti"
İHH Arama Kurtarma Eğitim Koordinatörü Erdal Altıntaş da Düzce'deki olayı haber alır almaz bölgeye intikal ettiklerini ve ilk gün 30 personelle aramalara katkı sağladıklarını dile getirdi.
Sahada görev yapan tüm ekiplerin canla başla mücadele verdiğini, bir sinerji oluşturarak çalıştıklarını vurgulayan Altıntaş, "Kaybolan 7 vatandaşın hepsi bulundu. Alan çok büyüktü, 21 kilometrelik bir mesafeydi. İşimiz samanlıkta iğne aramaktı. Ekiplerin oluşturduğu sinerjiyle en ince noktaları tarayarak bu cesetleri bulduk." ifadelerini kullandı.
Arama faaliyetlerinin tamamında toplamda 132 personelle çalıştıklarını belirten Erdal Altıntaş, gönüllü yapıları içerisinde işçilerin, memurların ve iş adamlarının olduğunu aktardı.
İHH Arama Kurtarma olarak 2011'deki Van Depremi'nin ardından çok ciddi eğitimlerle önemli seviyelere geldiklerini kaydeden Altıntaş, kendi eğitim modüllerini yazdıklarını, kendi eğitmenlerini yetiştirdiklerini ve AFAD ile koordineli bir şekilde eğitimlere devam ettiklerini anlattı.
Türkiye'nin 15 ilinde AFAD'a destek anlamında operasyonlara katıldıklarını bildiren Erdal Altıntaş, "Bu işi yaşam biçimi haline dönüştürdüğünüz zaman başarılı oluyorsun. En büyük avantajımız da bu. Gönüllü yapımızı yaşam biçimi haline dönüştürdük. Ekibimizde yer alan gönüllüler arasındaki memurlarımız, izinlerinin yarısını bize operasyonel anlamda destek vermek için kullanıyor. Gönüllülükten sorumluluk seviyesine çekildik. Bu kadar çok gönüllümüzün gelmesinin sebebi de budur zaten." diye konuştu.
- "Türkiye'nin her bölgesinde yetkililerimizle beraber çalışmayı hedefliyoruz"
ANDA Arama Kurtarma Başkanı Okan Tosun ise jandarma ve AFAD yetkililerinin koordinesinde diğer sivil toplum kuruluşlarıyla beraber çalışmalara katkı sağladıklarını söyledi.
Kaybolanlardan 7 yaşındaki Sinem Kaplan ve 3 yaşındaki Kağan Töngel'in bulunmasına ilişkin aramalarda bizzat yer aldıklarını anlatan Tosun, şöyle devam etti:
"Bu vatanı seviyoruz, bu toprakları seviyoruz. Bu toprakları sevmenin de gereğini yapmaya çalışıyoruz. Buradaki arkadaşlarımızın bir çoğunluğu öğrenci, sanayide işçi ya da devlet kademesinde memur. 2 sene önce arama kurtarma birliği kurduk. Elimizden geldiğince afet durumlarında yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yakın zamanda teşkilatlanmamızı tamamlayıp, Türkiye'nin her bölgesinde olumsuz bir durumda yetkililerimizle beraber çalışmayı hedefliyoruz."
Aramalar esnasında AKUT, Ulusal Keşif, Arama ve Kurtarma (UKSAR), Sakarya Arama Kurtarma ve Yangın Timi (SAKTİM) ile birçok gönüllü kuruluş da sahada görev aldı.
Bölgede 17 ve 18 Temmuz'da etkili olan kuvvetli sağanaktan sonra Cumayeri, Gölyaka ve Akçakoca ilçelerinde Melen Çayı'nın taşması nedeniyle birçok noktada sel ve heyelan meydana gelmişti. Bölgeye sevk edilen İl Özel İdaresi, AFAD, 112 Acil Servis, itfaiye ve jandarma ekipleri ile helikopterlerin desteğinde köylerde mahsur kalan 227 kişi kurtarılmış, 7 kişi için kayıp ihbarı yapılmıştı.
Arama kurtarma çalışmalarında 19 Temmuz'da Fatma Töngel'in, 21 Temmuz'da Cengiz Töngel'in, 22 Temmuz'da ikizlerden 7 yaşındaki Sanem Kaplan'ın, 23 Temmuz'da da anne Nilgün ile 9 yaşındaki kızı Funda Kaplan'ın, 28 Temmuz'da ikizlerden İlayda Sinem Kaplan'ın, dün de 3 yaşındaki Kağan Töngel'in cesedi bulunmuştu.