Cumhurbaşkanı Adayı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: Değişim başladı!

Siyasetin yükselen yıldızı olan Saadet Partisi, dün iktidara geldiğinde nasıl bir ülke yönetimi sergileyeceğine ilişkin Türkiye vizyonunu kamuoyuna açıkladı... Cumhurbaşkanı Adayı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, binlerce partilinin katıldığı Türkiye Vizyonu programıyla seçim vaatlerini açıkladı. Konuşmasında yarınlar için umut vaat eden Karamollaoğlu, yıpranmış, tıkanmış bir iktidar için seçmene 'değiştir' diyerek seslendi…

Saadet Partisi, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine yönelik seçim beyannamesini Ankara ATO Congresium’da ‘Türkiye Vizyonu’ programında açıkladı. Cumhurbaşkanı Adayı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun açıkladığı beyannamede ülkedeki sorunlara karşı çözüm önerileri açıklandı. Ayrıca programda Saadet Partisi milletvekili adayları da kamuoyu ile tanıtıldı.

Programa, Saadet kadroları tam kadro yerini alırken kamuoyuna tanıtılan 600 milletvekilinin yanında programa yurt içi ve dışından birçok önemli davetli de iştirak etti. Yoğun bir coşku ve heyecanın hâkim olduğu programda on binler hem salonu hem de salon dışını doldurdu.Partinin 600 milletvekili adayı yoğun ilgi görürken özellikle Saadet Partisi rozetlerini yeni takan Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin önemli isimleri olan Altan Tan ve Haşim Haşimi ile Ahmet Faruk Ünsal da salona girişlerinde partililer tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.

Yaklaşan 24 Haziran seçimlerinin ülkemiz tarihindeki en önemli seçim olduğunu belirten Karamollaoğlu, 24 Haziran’ı ülkemiz için uçurumdan önceki son çıkış olarak niteledi.

Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece milletvekili, Cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Vereceğimiz her oy ile Türkiye’nin yönünü belirleyeceğiz. Geleceğine karar vereceğiz. Tamam mı devam mı diyeceğiz. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe tamam mı devam mı diyeceğiz. Yandaşlığa, partizanlığa, adam kayırmaya tamam mı devam mı diyeceğiz. Yolsuzluğa rüşvete iltimasa tamama mı devam mı diyeceğiz. Biz Saadet Partisi olarak yeter artık bu düzen böyle gitmez, tamam inşallah diyoruz.”

Türkiye’de yeni siyasetin siyaset üslubunun adının Saadet Partisi olduğunun altını çizerek konuşmasını devam eden Karamollaoğlu, “Türkiye siyaset, ahlak, ekonomi ve dış politika yönünden tıkanmıştır. Türkiye’nin yeni bir sese yeni bir söze yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın adresi Saadet Parti’sidir. Çünkü Saadet Partisi tertemiz bir mazinin tertemiz bir kadronun tertemiz bir geleceğin adıdır, adresidir. Yolsuzluğun rüşvetin adam kayırmanın olmadığı, yetim hakkının yetmediği tertemiz bir mazinin adıdır. Saadet Partisi yolsuzlukla zenginleşenlerin değil, fakir fukaranın hakkının korunduğu şerefli bir mazinin adıdır.  Saadet Partisi Anadolu’yu kilim gibi dokuyup, uçtan uça fabrikalarla bir mazinin adıdır. Saadet partisi işçinin memurunu, emeklinin asgari ücretlinin yüzünün güldüğü müreffeh bir mazinin adıdır” şeklinde konuştu.

Hazırladıkları beyanname ile Türkiye’nin kurtuluş reçetesini ortaya koyduklarını vurgulayan Karamollaoğlu, Saadet iktidarının yapacaklarını şöyle özetledi: “Tüketime ve gösterişe ayrılan kamu kaynaklarını üretime ve istihdama yönelik yatırımlara tahsis ederek, hızlı ve yaygın bir kalkınma hamlesi başlatacağız. Saadet iktidarında eğitimden istihdama kamu ihalelerinden atamalara kadar her alanda adam kayırma torpil ve iltimas ortadan kaldırılacaktır. Liyakati esas alan bir adil sistem kuracağız.”

“İster bizden olsun ister olmasın işi mutlaka ehline vereceğiz. Parti devletini ortadan kaldıracak, milletin partisi konumunda 80 milyona hizmeti şeref sayacağız” diyen Karamollaoğlu, “Saadet iktidarında bize emanet edilen kamu mallarına yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkacağız. Milletin kutsal emanetlerine ihanet etmeyeceğiz. Tüm vatandaşlarımıza eşit mesafede duracağız. Mahalleler belediyelere üniversitelere bölgelere hizmet götürürken kesinlikle ayrımcılık yapmayacağız. Kimseyi siyasi görüşünden dolayı hizmetten mahrum bırakmayacak, hiç kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmayacağız. Eşimize dostumuza kamu ihalelerin dağıtmayacak, ulufe verir gibi devletten makam ve mevkiyi kimseye tahsis etmeyeceğiz” sözlerini kaydetti.

Şeffaf bir yönetim anlayışını ortaya koyacaklarını kaydeden Karamollaoğlu, “Vatandaşın bilgisine ulaşmadığı hiçbir ihale, sözleşme ve benzeri iş bırakmayacağız. Denetimleri milletten ve meclitsen saklamayacağız. İhanet edenleri bizden olmayan diye ayırmayacağız. Sözün kısası kutuplaşmaya kesinlikle fırsat vermeyeceğiz” dedi.

“Devlet küfürle ayakta durur ama zulümle ayakta duramaz” diyen Karamollaoğlu, devletin ve milletin bekasının ancak adalet ile tesis edileceğini belirterek şunları ifade etti: “İdare ve irade de temel ölçümüz her zaman hukukun üstünlüğü olacaktır. Tüm icralarımız hukuk norm ve ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Hukuk istisna gözetilmeksizin devletin bütün organları üzerinde egemen kılınacaktır. Hiçbir şart ve konjonktür adaletin çiğnenmesini meşrulaştıramayacaktır. Ülkemizde ne yazık ki adalet dağıtması gereken mağduriyetlerin merkezi konumuna getirilmiştir. Talimatla harekete geçen ve karar veren bir yargı mekanizması ülkeyi felakete götüren yanlışların en büyüğüdür.”

Türkiye’de kutuplaşmanın, baskının ve tahakkümün arttığına dikkat çeken Karamollaoğlu, “Muhalif sesler susturulmuş devletin omurgasını oluşturan kurumlar yıpratılmıştır. Ekonomi darboğaza girmiş, tarın ve hayvancılık bitmiştir. İsraf ve yolsuzluk had safhaya çıkmıştır. İşsizlik artmış. Borçlar artık ödenemez hale gelmiştir. İnsanımız gıda için bile dışarıya muhtaç hale getirilmiştir. Dış politika da büyük bir karmaşa yaşanmakta koskoca bir ülke sabah bir yana akşam başka bir yana savrulur hale getirilmiştir. Adalet iflas etmiş, mağdurlar ordusu oluşturmuştur. Rüşvet iltimas adam kayırma, torpil partizanlık eğitim yazboz tahtasına dönüşmüş aile yapısı bozulmuş. Suç ve şiddet artmıştır.  Gençlerin yarınlara dair umutları tükenir bir vaziyettedir. İnançlı insanların itibarı zedelenmiştir” diye konuştu.

Hükümeti eleştirdiklerinde bazılarının kendilerine kimi yapılan icraatlar üzerinden cevap vermeye çalıştıklarını belirten Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “Başörtüsü problemini çözdüler diyorlar, biz de diyoruz ki, ahlaki değerleri dejenere etmeden de çözebilirlerdi. IMF’ye olan borcu bitirdiler diyorlar, biz de diyoruz ki dış borç almadan yapsalardı. Diyorlar ki köprüler, yollar, tüneller yaptılar biz de diyoruz ki borçlanarak geleceğimizi ipotek etmeden yapmalıydılar. Diyorlar ki okul hastaneler yaptılar biz diyoruz ki, üretime dönük tesisler inşa ederek bunu yapabilirlerdi. Diyorlar ki, milli gelir 15 bin dolara çıktı biz de diyoruz ki borcu gelir gösterip şişirerek değil, üreten ekonomi ile gerçek daha yüksek bir gelir düzeyine ülkemizi ulaştırabilirlerdi.”

Ülkenin önemli konularından Kürt Meselesi ile ilgili de çözümün Saadet iktidarında olduğunu belirten Karamollaoğlu, bu meseleyi hak ve adalet ekseninde çözeceklerini kaydetti. Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “Biz inanıyor ve savunuyoruz ki bütün insanlar haysiyet ve haklar bakımından hür ve eşit doğarlar. Yine biz inanıyor ve savunuyoruz ki bütün insanlar akıl ve vicdan sahibidirler. İşte insanı insan kılan bu özelliklerinden ötürü birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler. Bu topraklar farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, aynı çatı altında farklı inanışların, etnik ve mezhepsel yapıların bir arada yaşama erdemini insanlarına kazandırmıştır. Hem inanç hem de kültür itibariyle ülkemizde etnik gruplar arasında yüksek bir uyum ve güçlü bir birliktelik vardır. Kürtler ve Türkler aynı dinin mensubu, ortak bir tarihin çocukları, aynı kültürün renkleri ve aynı vatanın evlatlarıdır.”

Ülkemizde Türkler ve Kürtler arasında bir meselenin olmadığına asıl sorununun bu milleti bölmeye, ayrıştırmaya çalışan yaklaşım ve politikalar olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, “Kürt Meselesi’nin çözülememiş olması hak, adalet, ahlak, ekonomi, eğitim, güvenlik gibi birçok alanda ortaya konan yanlış anlayış ve yapılan ihmallerin ortak sonucudur. Dolayısıyla yaşanan eksiklikleri bir bütün halinde ele almadan Kürt Meselesi’nde çözüme ulaşmak mümkün olmayacaktır. Saadet iktidarında bu meseleyi sadece güvenlik eksenli mücadeleden ziyade sosyal, kültürel, siyasi, psikolojik, ekonomik alanlarda topyekûn yapacağımız reformlarla çözeceğiz” dedi.

Ülkemizde uygulanan vergi adaletsizliği ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, “İktidarın yaptığı sorumsuz harcamalar ve akılsız yatırımlar neticesinde devletin gelirleri giderlerini karşılayamamaktadır. Bunun sonucunda da fatura vatandaşa kesilmektedir. Büyük çoğunluğu dar gelirli vatandaş ve çalışan kesimden alınan vergilerin çeşidi 50’yi bulmuş, oranları yüzde 160’a kadar çıkmıştır. Bu vergiler yüzünden zengin ile fakir arasındaki adaletsizlik daha da derinleşmiştir” diye konuştu.

Bir örnek ile konuşmasına devam eden Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “2018 yılında aylık 2.700 lira maaş alan en düşük kamu çalışanı ortalama yüzde 20 oranında vergi öderken SüperLig’de yıllık 24 Milyon lira ücret alan bir futbolcu sabit yüzde 15 oranında vergi ödeyecektir. Bu oran İngiltere’de yüzde 45,Fransa’da yüzde 50, İspanya’da yüzde 52’dir.Çiftçimiz traktörüne alacağı mazota litre başına 1 lira 80 kuruş ÖTV ödemesi gerekirken yat sahibi ÖTV ödemeden mazot alabilmektedir. Geldiğimiz noktada parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini ise ülke olarak biz bulmuş durumdayız. Artık neredeyse soluduğumuz havadan dahi vergi alınacaktır. Saadet iktidarında ilk işimiz vergi yükünü hafifletmek ve vergide adaleti sağlamak olacaktır.”

Milyonlarca asgari ücretli içinde önemli değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerine çıkacağının altını çizdi.

Bunun için asgari ücrete yıllık yapılacak reel artışlar ile yoksulluk sınırını yakalayacaklarını belirten Karamollaoğlu, “Asgari ücret yoksulluk sınırının üzerinde olacak ve asgari ücret vergiden muaf tutulacaktır. Asgari ücret her yıl reel olarak yüzde 7-10 civarında artırılacaktır. Hedef yoksulluk sınırını yakalamak olacaktır” dedi.

Günümüzün en temel sorunlarından birinin de kadının toplumsal konumu ve hakları konusunda yaşanan bir takım sıkıntılar olduğunu belirten Karamollaoğlu, konu ile ilgili önemli çözüm yollarını sundu. Karamollaoğlu, “Kadına yönelik fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel şiddetin karşısında duracak, bu konuda asla taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Kadınların yaşadığı sorunların çözümü için çalışacaklarını ve onların hem toplumsal hayatta hem de çalışma hayatında var olan engelleri kaldıracaklarını dile getirerek şunları söyledi:  “Şiddet mağdurlarının mağduriyetlerini gidermek adına uygulamada mevcut olan her türlü gerekli düzenlemeleri, kadınların katılımı ile ve ivedilikle yapacağız. Çalışan kadınların çocuğunu yetiştirme konusunda kendilerine her türlü destek sağlanacaktır. Doğum yapan çalışan annelere, istemeleri halinde 3 yıla kadar doğum izni verilecektir. Ailenin korunması, neslin korunmasıdır. Aile içi ihtilafların giderilmesi makul bir düzene oturtulacaktır.”

Karamollaoğlu, bu sorunları en başta işsizliğin etkilediğini belirterek, “İşsizlik oranının yüksek olduğu ülkemizde bu sebepten dolayı aile içi şiddet, boşanmalar, psikolojik bunalımlar sıklıkla görülmeye başlanmıştır. İşsizlik ailede ciddi çatışmaları beraberinde getirmektedir. Eve ekmek götüremeyen baba rolü, açlığa ve sefalete tahammülü kalmamış anne modeli, bu durumun sonuna kadar etkisinde kalan çocuklar, milletimizin bir gerçeği haline gelmiştir” dedi.

Toplumun önemli bir kesimini oluşturan engelliler ve yaşadıkları sorunlar ile ilgili de yol haritalarını açıklayan Karamollaoğlu, “Saadet Partisi iktidarında engellilerin önündeki engelleri kaldıracağız. Engelli vatandaşların kamuda yönetici olmaları önündeki engelleri kaldıracağız” diye konuştu.

Karamollaoğlu, ülkemizde 12 milyon emeklinin olduğunu hatırlatarak, konuşmasına, şöyle devam etti: “Uzun yıllar emek vermiş ve prim ödemiş olmalarına rağmen emeklilerimizin aldığı aylıklar bazı durumlarda çok düşüktür. Saadet iktidarında yoksulluk sınırı altında aylık alan emeklimiz kalmayacaktır. Emeklilerimizin maaşlarına her yıl ‘Refah Payı’ adı altında o yılın büyüme oranı kadar ilave zam yapılarak ekonomik büyümeden pay almaları sağlanacaktır. Aynı gün ve aynı kazanca sahip emeklilere ödenen farklı emekli aylıkları arasındaki eşitsizlik giderilecektir. Emeklilerimiz tedavi, tıbbi cihaz ve ilaçtan alınan katılım payından muaf tutulacaktır.”

Sağlık problemlerine dikkat çeken Karamollaoğlu, “Sağlıklı bir toplum oluşturmak hedefimiz olacaktır. Beşikten mezara kadar herkesin herhangi bir ek ödemeye gerek kalmadan sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması sağlanacaktır. Şehir hastaneleri ile halkın gözü boyanmaktadır. Şehir hastaneleri gibi büyük yatırımlar kronik hastalık yükünü hafifletmez. Mevcut sistem 5 yıldızlı otel konforu içinde hastalık üretmektedir. Asıl olan halk sağlığı ve koruyucu sağlık hizmetleridir. ‘Hastane’ler asli görevi olan ‘şifahane’lere dönüştürülecektir” diye konuştu.

Avrupa Birliği konusunda da görüşlerini paylaşan Karamollaoğlu, AB ile olan ilişkileri tekrar masaya yatıracaklarını ve yeni bir anlayış getireceklerini belirterek, “Birimizin ötekisine tabi olma mecburiyetinde olmadığını herkes kabul etmek zorundadır. Kendi değerlerinden taviz vermeyi düşünmüyorlarsa, biz de kendi değerlerimizi onlar için heba etmeye razı olmayacağız” dedi. Konuşmasında dış politika ile ilgili de eleştirilerde ve değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, dış politikada uygulanan politikaları sert bir dille eleştirdi. Karamollaoğlu, “Büyük Ortadoğu Projesi’ne kesinlikle fırsat vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gurbette bulunan vatandaşlara yönelik politikalarını da açıklayan Karamollaoğlu, “Vatanlarından yüzlerce kilometre uzakta, memleket hasretiyle ve birçok zorluğa göğüs gererek hayatlarını sürdüren milyonlarca vatandaşımız bulunmaktadır. Gözden uzak olsalar dahi gönüllerimizden uzak olmayan vatandaşlarımız için hak ettikleri onur ve saygınlığı kazandırmak ve problemlerini çözmek boynumuzun borcudur. Saadet iktidarında yurt dışı seçim bölgesi oluşturulup yurt dışındaki seçmenlere belirli sayıda milletvekili kontenjanı verilecektir. Bu şekilde yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın problemleri bölge milletvekilleri tarafından daha yakinen ele alınabilecektir” dedi.

Karamollaoğlu, ‘Sosyal Devlet Projesi’ kapsamında evi olmayan en alt gelir düzeyindeki ailelere her yıl belli sayıda sosyal konut yapılacağını vurguladı. Karamollaoğlu, “Kentsel dönüşümde amaç rant değil, yörede yaşayanların yaşam kalitesinin artırılması olacaktır. Tarımsal araziler heba edilmeden tarihi ve doğal doku korunarak estetik ve şahsiyetli şehirler oluşturulacaktır. Kentleşme, sanayileşme ve yapılaşmada ormanlar, meralar ve tarım alanları kullanılmayacaktır. Kıyı alanları, sahil şeridi ve koylar tüm halkımıza aittir. Bu alanların mülkiyeti belli bir süreliğine de olsa gerçek veya tüzel kişilere devredilemez. Böyle bir tahribatın önüne geçilecektir” dedi.

Memura ve işçiye önemli vaatlerde bulunan Karamollaoğlu, “Memur, işçi tüm çalışanlarımıza Ramazan ve Kurban bayramlarında ‘Bayram İkramiyesi’ ödenecektir. Sosyal güvenlik sisteminde orta ve uzun vadeli projeksiyonlar Türkiye’nin gerçeklikleri ile uyumlu şekilde yenilenecek, uygulamada disiplin esas alınacaktır. Vatandaşın geleceği günübirlik siyasi ranta kurban edilmeyecektir. Emeklilik için prim ve yaş çelişkisi giderilecektir. Emeklilik yaşla değil, hizmet yılı ile olacaktır. Kadınlar 25, erkekler 30 yıl çalıştıklarında isterlerse emekli olabileceklerdir. Emeklilikte yaşa takılanların sorunları çözülecektir” şeklinde konuştu.

Saadet Partisi iktidarında aile ve evlilik kurumunun güçlendirileceği ve önündeki sorunların sistemli bir şekilde ele alınıp ortadan kaldırılacağını dile getiren Karamollaoğlu, ilk olarak ekonomik sorunların çözüleceğini kaydetti. Karamollaoğlu, “Dar gelirli aile fertlerinin eğitimi desteklenecek ve eğitim gören çocuklara burs verilecektir. Ekonomik gerekçelerden dolayı evlenemeyen gençlerimize faizsiz kredi imkânları verilecektir” dedi.

Türkiye’de her 100 işçiden birinin iş kazası sonucu yaşamanı yitirdiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, 2003-2016 yılları arasında 16 bin 925 işçinin yaşamını yitirdiğini kaydetti. Hiçbir kârın, işçinin canından daha kıymetli olamayacağını belirten Karamollaoğlu, “Saadet iktidarında ciddiyet ve kararlılıkla bu alanda denetimler artırılacaktır. İşyeri çalışma koşulları ve ücretler uluslararası normlara uygun hale getirilecektir” dedi.

“Saadet iktidarında hastalık üreten şehirlere ve kibir kulelerine izin vermeyeceğiz” diyen Karamollaoğlu, “Büyük şehirlere göçün önlenmesi ve tersine göçün sağlanması için maddi ve manevi kalkınma dengeli ve planlı bir şekilde yürütülecek. Türkiye’nin tamamı yaşanılır hale getirilecektir. Yatay, dengeli, ölçülü, insani şehirler inşa edilecektir” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Karargâh Başkanı Hasan Bitmez, partililere kimi kesimlerin kullandığı kötü üslubu asla kullanmamaları ve Milli Görüş farkını ortaya koymaları gerektiğini kaydetti. Bitmez, “Sahada kullanacağımız dil genel başkanımızın ve genel merkezin diline uygun olmalıdır. Sosyal medyada da buna dikkat edeceğiz. Eğer bunu yapamıyorsak susmasını bileceğiz” dedi. Büyük fedakârlıklar göstererek çalışmalarını hızlandıracaklarını belirten Bitmez, her kesime partilerinin anlayışlarını anlatacaklarını dile getirerek şunları söyledi: “Türkiye inşallah 25 Haziran sabahına Saadet iktidarı ile uyanacaktır. Bu söylediğim bize uzak değildir. Bunun için elimizden geleni yapmalıyız.”

Genç milletvekili adayları adına kürsüye gelen İzmir Milletvekili Adayı Ceren Kara kısa bir konuşma yaptı. Kara, “Verdiğimiz mücadele sağcı, solcu mücadelesi değildir. Mesele hak yiyen ile hakkı yenen arasında. Zulüm gören ile zulüm eden arasındadır. Ne yazık ki iktidar, devletin tüm kurumlarını muhalifleri ezmek, vatandaşlarımızı yoksullaştırmak için kullanmaktadır. Siyasi etkileşimi hep reddettiler, tartışma kültürleri dahi yok. İnancımızı yitirmeyerek, taviz vermeden, tereddüde hiç düşmedik, umudumuz var” diye konuştu.

Partinin Karaman’dan aday gösterdiği engelli Milletvekili Adayı Orhan Soydan, manevi iklimin önemli isimleri Şeyh Ahmet Yasin’in kendilerine yoldaş olduğunu ifade ederek, “Takatinin son anına karar davasının başında sarsılmaz kaya gibi duran, bizlerin elinden tutan Mücahit Erbakan Hocamız her daim önümüzde olacaktır. Belki bedensel engelli olabiliriz ama boyu posu yerinde olup da fikri engellilerden değiliz elhamdülillah” dedi.

Kadın vekil adaylar adına konuşan İstanbul Milletvekili Adayı Nevin Gökçe, Ankara’dan yükselen sesin Türkiye’ye yükseleceğinin altını çizerek, “Bizler, bir makam ve şahıs için, şirket için değil Allah rızası için siyaset yapıyoruz. Bu sesin temsilcileri burada. Partimizin bayrağını direklere değil yüreklere asanlar var. Bütün bu sesler için değiştir Türkiye diyorum” ifadelerini kullandı.

KAYSERİ Milletvekili Adayı Mahmut Arıkan ise 1991 yılında gerçekleşen seçimlerde Refah Partisi’nin Kayseri’deki bütün vekilleri aldığını söyleyerek bu coğrafyayı temsilen bu seçimde de büyük bir başarıya imza atacaklarını söyledi. Arıkan, “İnşallah en güzel çalışmaları yapıp, en güzel mücadeleyi sizlerle vermek istiyoruz” dedi.

Saadet Partisi’nin dün düzenlediği  ‘Türkiye Vizyonu’ programı sosyal medya da büyük ilgi gördü. Program da duyurulan Saadet Türkiye Vizyonu, Temel Başkan Vizyonu ve Değiştir Türkiye’ hashtagleri kısa sürede sosyal medya listelerinde ilk ona yükseldi.

Milli Görüş Hareketi Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yer aldığı sinevizyon gösterimi de duygulu anlara sebep oldu. Erbakan Hocamızın Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve son olarak Genel Başkan oldu sırada vefat ettiği Saadet Partisi döneminde yaptığı heyecanlı konuşmaların sinevizyonda yer alması salondaki partililerde gözyaşlarına sebep oldu.

Programa Saadet Partisi’nin en önemli üst kurullarından olan Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ve üyelerinden Yasin Hatipoglu da katıldı. Programa yurtdışından da bazı önemli isimler katıldı. Bangladeş Cemaat-i İslam Genel Sekreteri Nurul İslam, ülkesi adına programa katılırken, diğer ülkelerden de programa iştirak edenler oldu. Cumhurbaşkanı Adayı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, salona büyük bir coşku ile girdi. Binlerce partili ve vatandaşın yer aldığı salona Karamollaoğlu vatandaşların kullandığı kapıdan içeri girerek salondakilere büyük sürpriz yaptı.

Partinin seçim müziği de ilk defa salonda kamuoyuna duyuruldu. Büyük beğeni alan partinin seçim müziğinin adı ise partinin seçim sloganı olan “değiştir” oldu. ‘Yeni umutlar için, mutlu yarınlar için değiştir, kendin için değiştir’ sözleriyle başlayan müzik seçim süresince kullanılacak. Karamollaoğlu konuşmasının başında ise önemli bir hatırlatma da bulundu. 1960 Askeri Darbesi’nin yıldönümünü hatırlatan Karamollaoğlu, darbe sonrası tutuklanarak idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes ve Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı unutmayarak bir kez daha ‘Allah’tan rahmet’ diledi.