Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "Kimseyi Ötekileştirmeyeceğiz"

06 Kasım 2015 - 10:22

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 1 Kasım seçimleri sonrasında bazı medya grupları ile muhalefet parti liderlerinin tavır ve tutumlarındaki değişikliğe ilişkin, 'Seçimden önce kim ne söylediyse söyledi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 1 Kasım seçimleri sonrasında bazı medya grupları ile muhalefet parti liderlerinin tavır ve tutumlarındaki değişikliğe ilişkin, “Seçimden önce kim ne söylediyse söyledi. Biz Türkiye’de artık kamplaşmadan, kutuplaşmadan ve ötekileştirmeden yana bir siyaset dili kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, mazbatasını almak için geldiği Ordu’da gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin "Bazı medya grupları seçim öncesi ’AKP’ yazarken, seçim sonrası ’AK Parti’ yazmaya, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ diyen muhalefet parti liderleri ‘Başkanlık sistemini oturup konuşabiliriz’ demeye başladı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusunu cevaplandırdı. Kurtulmuş, soru üzerine şu açıklamayı yaptı:


“Artık seçim bitti. Seçimden önce kim ne söylediyse söyledi. Ama hepimiz şunu söylüyoruz. Esas olan demokrasi meydanında, sandık meydanında milletin ne söylediğidir. Millet söyleyeceğini söyledi. Millet istikrarı seçti. Millet yeniden güçlü Türkiye’yi seçti.

Millet Türkiye’de huzur ve güveni seçti. Şimdi seçimden sonra kim ne söylemiş olursa olsun bundan sonra hep beraber birlikte omuz omuza güçlü bir Türkiye’yi kuracağız. Kampanya sırasında da söyledim. Kim kem söz söylerse söylesin dönüp bakmayız. Biz Türkiye’nin hayrına kim ne söylüyorsa, geçmişte ne söylemiş olursa olsun Türkiye’nin hayrı için söylediklerini dinlemeye hazırız.

Biz Türkiye’de artık kamplaşmadan, kutuplaşmadan ve ötekileştirmeden yana bir siyaset dili kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Milletimizin vermiş olduğu bu karar istikametinde hiç şüphesiz herkes, her çevre, her güç görüşlerini tekrar gözden geçirecektir. Beşeri anlamda milletimizin gücünün üstüne güç olmaz.

Milletle savaşarak, milletin gittiği istikametin tersine giderek ne siyaset yapılır ne de Türkiye’de medyacılık yapılır.

Bizim vazifemiz kimseyi ötekileştirmek, kimseyi kamplaştırmak değildir. Bizim vazifemiz o masaları birleştirmek, bütünleştirmek. İri tutmak, diri tutmak ve güçlü bir Türkiye oluşturmadır."