AT ÖLÜR MEYDAN KALIR, YİĞİT ÖLÜR ŞAN KALIR...
Gümüşhaneli muhtarın kızının evi Erzincan depreminde yıkılınca, muhtar devletin deprem mağdurlarına vereceği evi almak için Erzinca'a kızının yanına gider. Kızını alır, valilik binasına çıkarlar, öğlen arası olduğu için ellerinde evraklar beklemeye başlarlar.
Bu arada kot pantolonlu, yakası açık gömlekli biri gelir. - "Amca buyur" der. Muhtar derdini anlatır. Kot pantolonlu adam evrakları alır bir odaya gider, bir kaşe basar, diğer odaya gider başka bir evrak alır, doldurur, deftere kaydeder.
En son kapısında "Valilik" yazan odaya girip çekmeceden bir mühür alarak kâğıtlara mührü basar ve muhtardan da imzalamasını ister.
Muhtar, biraz da çekinerek, - Yeğenim çok sağol ama vali bey sana kızmasın.
- Yok amca kızmaz. - Sağ ol yavrum, adın nedir senin? - Recep benim adım amca. - Yoksa sen vali Recep Yazıcıoğlu musun? - He ya..
Trabzonlu Recep Yazıcıoğlu, devletin değil, milletin hizmetkârıydı. Mekânı cennet olsun.